| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 15.04.2014 |
HALUK AHMET GÜMÜŞ (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Kısa ve öz itibarıyla bu teklifi tanımlamak gerekirse, MİT'in hukuk denetiminden kaçırılarak Anayasa'ya ve evrensel hukuk değerlerine aykırı bir istihbarat devleti kurma teklifidir. Bugün dünyanın en gelişmiş devletleriyle en geri kalmış devletlerini kıyaslayınız; gelişmiş ülkelerde açık, şeffaf, denetlenebilir olmayan alanların daraldığını göreceksiniz. Oysa bu alanlar geri kalmış, totaliter ve diktatoryal ülkelerde alabildiğine genişlemektedir. Bu değerlendirme bize kanun teklifinin Türkiye'yi daha geri ülkeler skalasına doğru indireceğini göstermektedir. Biraz daha geri ülkeler skalasına iten bu kanun üzerinde sizi uyarıyorum beyler.
Şimdi, sormak isterim: Bu kanun teklifi denetlenebilir olmayan alanları genişlettiğine göre amaçlanan nedir? MİT'in tüm faaliyetleri hukuk tarafından denetlenebilir olmazsa millî karakteri tabii ki örselenecektir.
Değerli arkadaşlar, bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde istihbarat, bilgi analiz edebilme yeteneğidir. Modern ve gelişmiş istihbaratın ana temeli sosyal, siyasi ve teknik analizlere dayanır. Artık öyle seyrettiğimiz sinemadaki filmler gibi değildir, analiz edebilmektir, bilim vardır istihbaratın içerisinde. Bölgenizi, dünyayı, her yönden ulusal çıkarlarınıza göre analiz edeceksiniz. Bilgi, önlemler ve öngörülerle devleti besleyeceksiniz. Bizde ise operasyonel alanlar öne çıkarılıyor ve kurum daha da siyasallaştırılıyor. Bu ülkeler, totaliter ülkeler sınıfına girer bu alanı operasyonel alan hâline dönüştürürseniz. MİT, hükûmetin taraflı, siyasi operasyon alanına dönüşmektedir bu teklifinizle.
Şimdi, bu kanun teklifiyle MİT mensuplarının soruşturulması ve yargılanması olanaksız hâle getirilerek, hukuk normları ortadan kaldırılarak, MİT, millet adına denetim yapan, milletin vicdanı adına hesap soran mahkemelerden kaçırılmaktadır. İşte bu nedenle millî karakteri, iyice sizin döneminizde sorun hâline getirilmektedir. Milletin vicdanına boyun eğmeyen hiçbir kurum millî bir kurum olamaz arkadaşlar, yargıdan kaçıramazsınız. MİT personelini tanıklık yapamaz hâle getiren bu kanun teklifinde MİT Müsteşarının onayı zorunlu kılınmaktadır yani cumhuriyet savcısı bir konuda MİT mensubunun tanıklığına ihtiyaç duyduğunda müsteşardan izin almak zorundadır, MİT Müsteşarının tanıklığı gerekse Başbakandan izin alınmaktadır. Sonra da buna sizler "hukuk devleti" diyeceksiniz!
Bu tablo totaliter sistemin tablosudur, aslında totaliter sistem için koyduğunuz bir yapı taşıdır. MİT'in yetkilerini âdeta sınırsızlaştırmak demek, ülkenizi totaliter istihbarat devletleri kategorisine sokmanız demektir.
Şimdi sormak lazım: Yokluğunda uykularınızın kaçtığı yabancı sermaye, istihbarat devleti görünümündeki bu devleti nasıl algılayacaktır? Bankaların faaliyetlerini, bilgilerini sorgusuz sualsiz, izinsiz gözleyebilen bir istihbarat teşkilatının varlığında yatırımcılar ülkemizi tercih edecekler midir? Siz yatırımcı olsanız sırlarınızın, mahremiyetin, kurumların ve iş dünyasının özel bilgilerinin MİT tarafından sürekli izlenebildiği bir ülkeye gider misiniz?
Bu kanun teklifiyle kişisel verileri, özel hayatın gizliliğini ve iletişim özgürlüğünü koruyan diğer kanunlardaki hükümler MİT Kanunu karşısında geçersiz olacaktır. Bu durum ne hukuk devleti ilkesine ne Anayasa'ya ne de uluslararası insan hakları birikimine uymaktadır. Bu teklifle yargı denetiminden muaf tutulan bir strateji kurumunun yasa dışı ve gayrimeşru faaliyetlerde bulunmasının önüne geçmek olanaksız hâle getirilmektedir.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)