GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563)
Yasama Yılı:4
Birleşim:77
Tarih:16.04.2014

MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu 5'inci madde de tam AKP zihniyetini yansıtan bir madde. İşe alınacak kişi kavun değil ki koklayasın da ne olduğunu anlayasın. AKP'li olup olmadığını da bilemeyeceğin için böyle bir madde getirilmiş. İşe alınan adamların CHP'li olma ihtimali var, MHP'li olma ihtimali var, BDP'li olma ihtimali var; Alevi olma ihtimali var, Kürt olma ihtimali var ya da paralel devlet kılığına girmiş, bunların içine sızmış olma ihtimali var. İşe alınacak kişilerin belirlenmesi için ve bunların daha rahat bir şekilde işten çıkarılması için getirilmiş bir madde olarak biz bu maddeyi görmekteyiz. Tabii, işten çıkarırken de, işten atınca da paralel yapı ya da solcular ya da MHP'liler, yargıya, mahkemeye gidip de o mahkemede, görev yaptığı işe geri dönerlerse al başına bela. Dolayısıyla, yılanın başını küçükken ezmek için böyle bir madde getirilmiş diye görüyorum ben.

MİT Yasası, ülkeyi tek adam yönetimine götürmenin son tuğlasıydı. HSYK, TİB ve MİT yasalarıyla otoriter ve totaliter rejime doğru koşar adam gidiyoruz. Başbakanın oğlunun, istifa eden bakanlar ve kendisine yakın iş adamlarının yolsuzluklarını kapatmak için Mecliste kan dökerek çıkardığınız HSYK Yasası, bunların yayınlanmaması ve halkın duymasının engellenmesi için TİB Yasası, kendine muhalif olanları yok etmek için de şimdiki MİT Yasası.

Bu yerel seçimlerde "En iyi savunma taarruzdur." taktiğini kullanarak, bağırarak, gözdağı vererek, on iki yıldır bir türlü mağdurluktan kurtulamayarak, her kurumu kendine köle ederek, kendine köle olmayı kabul etmeyenleri vatan haini ilan ederek, organize işlerle, trafolara kedileri sokarak bu yolsuzlukları sandıkta temizlemeye çalıştınız, aklamaya çabaladınız. Ne kadar süreceği belli olmayan YSK dostluğu ve desteği sayesinde, size göre aklandığınızı sanıyorsunuz ama bize göre aklanma yeri bağımsız yargıdır. Hedefe, "paralel devlet" diye Fethullahçıları, iktidara muhalif medyayı, muhalefeti oturtarak tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet olayını gözden kaçırmaya, unutturmaya çalışıyorsunuz. Doğru değil. "Yasa dışı dinleme", "casusluk", "paralel devlet" gibi laflarla halkın dikkatini başka yönlere çekip 4 eski bakanı aklamaya çabalıyorsunuz.

Telefon görüşmelerinin "montaj, dublaj" olduğunu ispat edemediniz; ne Bakanların Sarraf'la konuşmalarını ne de "Sıfırla oğlum.", "Peki, babacığım." ses kayıtlarını. Ses kayıtlarının bakanlara, Başbakana, oğluna, iş adamlarına ait olduğu iddia ediliyor, hem de yasal dinlemeler bunlar ama sizler, size ait olmadığını sadece laf kalabalığıyla, bağırıp çağırarak, adaleti yok ederek; hâkimleri, savcıları, polisleri sürerek; Twitter'ı, YouTube'u kapatarak, medyayı baskı altına alarak örtmeye çabalıyorsunuz.

Bakanların rüşvet almadıklarına inanıyorsanız 3 bakan neden istifa etti? Bir bakan neden "Her şeyde Başbakanın bilgisi, talimatı vardır." dedi? "Makara bakanı" rüşvet almadıysa neden azledildi? Başbakan "Bu ülkede 'Ben gazeteciyim, yazarım, düşünürüm.' diye ortaya çıkanlar, devletin en gizli sırları üzerinden, insanların mahrem görüşleri üzerinden haftalarca yayın yaptılar. İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasında meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler." diyor. Peki, burada soruyorum: Eski bakanın "Gerekirse senin önüne yatarım." dediği iddiaları mı aile yaşantısı? Şimdi ödüllendirilen banka müdürünün evinde ayakkabı kutularından çıkan 4,5 milyon dolar -ki 6 milyon dolarmış- namus, iffet, şeref...

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Geçti, geçti.

MUHARREM IŞIK (Devamla) - Ne yapalım, biz söyleyelim yine. Bakanın oğlunun evinde bulunan "üç beş kuruş" değerindeki milyon dolarlar ve para kasaları mı kurtlar sofrasında meze yapıldı? "Montaj" deyip de montaj olduğunu ispat edemedikleri konuşmalar mı mahrem? Milletin anasına küfreden iş adamının söyledikleri mi iffet, namus, şeref? Devletin en gizli sırlarıyla ilgili olarak dinleme yapıldığı kabul ediliyor ama içeriği hakkında konuşan yok. Dinleme ayıpmış, konuştukları değil! MİT Müsteşarı "Suriye'ye 4 adam gönderirim, bizim tarafa 8 füze attırırım." diyor. Yani "Hükûmeti kurtarmak, yolsuzlukları kapatmak için ülkeyi savaşa bile sokarım." diyor. Bunun hesabını kimse sormuyor, dinlemesi ayıpmış! Bu iddianın hesabını da kimse vermiyor ne yazık ki. Devlet sırlarının konuşulduğu oda dinleniyor, bu yetki sorgulanmıyor da dinlemek, bir tek suç olarak görülüyor. Devlet içinde devlet kurulmuşsa bunu siz birlikte kurdunuz. Şimdi "Yanılmışız." demekle kurtulamazsınız ne yazık ki.

Tabii, zamanım kalmadı ama burada, Genel Başkanıma yapılan saldırıyı da kınıyorum. Bunun arkasında neler olduğunun tespit edilmesini istiyorum.

Kurban olayım, bir gün de gel, ha burada konuş, laf atma ya!

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)