GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR (2/2011) (S. SAYISI: 563)
Yasama Yılı:4
Birleşim:78
Tarih:17.04.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 563 sıra sayılı, halkın MİT Yasası olarak bildiği yasaya eklediğiniz sözde denetim maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Muhaberat devleti kurmaya çalışmayan tüm milletvekillerini de saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu yolsuzlukları sistemli bir şekilde aklamaya çalıştığınız yasalar zincirine eklediğiniz yeni bir yasayla karşı karşıyayız ve bu MİT Yasası'nı şu anda görüşüyoruz. Daha önce ne yasaları çıkarmıştınız, hatırlayın; bu iddialar ortaya çıktığında, bu yolsuzluk iddiaları yayılmasın diye İnternet Yasası çıkardınız, İnternet'i ortadan kaldırdınız ama yine yayıldı. Peki, İnternet'le yayılmayacak bazı deliller vardı, neydi onlar? Halkın gözüyle gördüğü deliller vardı. Bunları yok saydırmak için yeni bir kanun tasarladınız, HSYK Kanunu'nu getirdiniz ve burada yine bir hukuk katliamı yaptınız.

Yetti mi? Yetmedi. Başbakanın bir şeye daha ihtiyacı vardı. Başbakan akıllı bir insan, Başbakan yaşadıklarından ders alan bir insan. Başbakan şöyle düşündü, dedi ki: "Acaba geriden ne geliyor? Acaba bu kadar suç isnadı, bu kadar iddia, bu kadar vahim olayların arkasından ne gelecek? Benim bunu bilmem lazım." ve karşınıza nur topu gibi bir MİT Yasası getirdi. MİT Yasası'nı getirmekteki amacı Başbakanın, bundan sonra gelecek olan iddialara veya saptamalara önceden sahip olmaktı. Yani, erken uyarı sistemini, radar sistemini kendine ve eşlik eden şürekâsına kazandırmaktı. Hani, uçaklar bir ülkeden bize yaklaşırken hemen tespit edilir, gereği yapılır ya, işte bu yasayla siz, size gelecek olan tehlikeleri önceden görüp yok etmeye çalışacaksınız.

Bakın, birkaç tane örnek vereceğim size, niçin bu yasayı getirdiğinizi daha iyi anlayacaksınız. Şimdi, MİT mensuplarına diyorsunuz ki: "Ey MİT mensupları, kardeşlerim, gidin, benim adıma istihbarat toplayın, bütün bu istihbaratı sadece bana getirin, üstelik, gidin, gerekiyorsa suç işleyin. Hiç merak etmeyin, ben sizi koruyacağım. Hiç kimse sizi soruşturamayacak. Size dokunanı alimallah yakarım." E, MİT mensupları da böyle bir koruma zırhı içerisine bürünüyorlar ama diyorlar ki size: "Efendim, bunun hukuk devletinde yeri yoktur. Ben denetimsiz kaldım, beni de usulen denetleyecek bir mekanizma kurun." MİT çünkü akıllı. MİT satranç oyununu iyi bilir, bir sonraki hamlede uluslararası camiadan ne geleceğini bilir. Biz de sizi uyardık, dedik ki: "Bir denetim mekanizması kurun Allah aşkına. Bu kadar koruma içerisine aldığınız insanlar ülkemize zarar verebilirler." Siz de dediniz ki: "Peki. Böyle bir denetim mekanizması kuralım. Nasıl kuralım? E, ne yapalım? En güzeli, Meclis denetim mekanizmasını getirelim." 17 kişiden oluşan bir komisyon kuruyorsunuz ve bu MİT yetkililerine diyorsunuz ki: "Koçum, sen koş, her emrimi yerine getir, ben seni koruyacağım, üstelik de Türkiye Büyük Millet Meclisine seni denetlettireceğim -tırnak içerisinde-" 17 kişinin kaç tanesi AKP'den olacak? 10 kişi, geri kalan 7 kişi muhalefetten olacak. E, şimdi, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Yapmayın Allah aşkına! Eğer bir denetim mekanizması kuracak iseniz gerçekten denetleyin. Ha, diyelim ki gerçekten denetim mekanizması kurdunuz. E, be, kardeşim, MİT, 3-5 tane füze attırıp savaş çıkardıktan sonra veyahut da Süleyman Şah Türbesi'ni bombalayıp benim ülkemi savaşa soktuktan sonra sen bu MİT'i denetlesen ne olur, denetlemesen ne olur! İş işten geçtikten sonra, kan aktıktan sonra sen MİT'i denetlesen ne olur, denetlemesen ne olur!

Değerli arkadaşlarım, bizi kandıramadınız. Bu getirdiğiniz ek madde ile sözde denetim yapmaya çalışacaksınız ama aslında MİT'in işleyeceği suçları -dikkat edin- legalize edeceksiniz yani kanun kılıfına uyduracaksınız, zaten kanun kılıfında ama bir de Türkiye Büyük Millet Meclisinin kılıfına uyduracaksınız. Gelin bu sevdadan vazgeçin.

İyi akşamlar. (CHP sıralarından alkışlar)