GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İÇİŞLERİ ESKİ BAKANI MUAMMER GÜLER HAKKINDA BİR MECLİS SORUŞTURMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGENİN (9/6) ÖN GÖRÜŞMESİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:84
Tarih:05.05.2014

MEHMET ERSOY (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de İçişleri eski Bakanımız Sayın Muammer Güler hakkında ileri sürülen iddialarla ilgili olarak Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilen Meclis soruşturması önergesi açılmasıyla ilgili görüşlerimi ifade etmek üzere söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, sözlerime başlarken her şeyden önce bir AK PARTİ milletvekili olarak 17 Aralıktan bu tarafa yaşadığımız süreçle ilgili üzüntülerimi ifade etmek istiyorum. Gerçekten, bu gruba mensup bir milletvekili olarak 17 Aralıktan bu tarafa uğramadığımız hakaret, işitmediğimiz ağır itham kalmadı. Her defasında sanki yargılama tamamlanmış, sanki birilerinin suçu sabit olmuş ve AK PARTİ'ye mensup bütün milletvekilleri bu suça ortak olmuş gibi bir suçlamayla karşı karşıya kaldık. Çoğu kere muhalefete mensup bazı milletvekili arkadaşlarımız bir kısmımızı ayırdıklarını ifade etseler de genel anlamda kullanılan ifadeler hepimizi incitici, hepimizi yaralayıcı, hepimizi gerçekten üzücü oldu. Bunun karşısında uzun zaman sadece sustuk ve sadece bu haksız ithamlara kısa, özlü cevaplar vermeye çalıştık ancak grup olarak, parti olarak her seviyede şunu dedik: Asla ve asla hiçbir yanlışın yanında olmayacağız. Kim yanlış yaptıysa, kim yetimin hakkına, kim devletin malına el uzattıysa mutlaka gereğini yapacağız. Ve nihayet, arkadaşlarımız önergelerini verdiler, bugün de o gün geldi, Meclis soruşturması için komisyon kurulmasıyla ilgili önergemiz oylandı ve hepimizin oylarıyla kabul edildi.

Değerli milletvekilleri, sabah, dünden bu tarafa yine bu Mecliste tartışmaları, konuşmaları hep birlikte izliyoruz. Çoğu kere yine muhalefete mensup milletvekillerimiz çok hararetli bir şekilde aynı üslubu devam ettirdiler. Peki, ne yapacaktık daha? Yargılanmaları için bu Mecliste öncelikle kurulması gereken bir Meclis soruşturması komisyonu değil mi? E, onu kuralım dedik, kurduk. Bu komisyonda, ne varsa herkes gelsin, komisyon üyeleri sorsunlar, şüpheliler veya 4 bakanımız bilgi versin, kendilerini savunsunlar. Peki, başka ne yapacaktık?

Değerli milletvekillerimiz, aslında temelde meselenin özü şu: Biz, 17 Aralıktan bu tarafa işlenen süreçte iki temel noktada muhalefetten ayrılıyoruz. Ayrıldığımız noktaların birincisi, 4 sayın bakanın suçlu olduğuna sizler kadar emin, sizler kadar rahat karar veremiyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Niye?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Suçlular da demiyoruz, suçsuzlar da demiyoruz. Bunun yolu soruşturma komisyonudur, bunun yolu bundan sonra devam edecek olan yargı sürecidir diyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Ersoy, Ergenekon, KCK, Balyoz, Oda TV...

MEHMET ERSOY (Devamla) - Çünkü soruşturmalar doğal olarak gizli yürütülüyor, ancak kimse bizlere yasal olduğu iddia edilen konuşma "tape"lerini servis etmiyor, kimse bizlere cumhuriyet savcılarının elinde bulunan gizli dosyalardan aşırttığı, yürüttüğü belgeleri, bunları gerçek belgelerdir, doğru belgelerdir diye elimize vermiyor. Hâliyle naklen yayınlanan "tape"lerin doğru olduğunu iddia eden insanların bir, nereden temin ettiklerini bilmiyoruz, iki yasal dinlemelerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilmiyoruz. Bilmediğimiz, aslını görmediğimiz, bizlerden, devletten, Hükûmetten, Türkiye Büyük Millet Meclisinden gizlenen belgelerin, dinleme "tape"lerinin birileri tarafından servis edilmesinin de doğru olduğuna sizin kadar rahat inanamıyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Balyoz'a inandın ama!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Mecliste naklen "tape"ler yayınlandı. "Bunlar yasal dinlemelerdir." denildi. İstanbul Başsavcısı açıkladı, "Bizim böyle bir dinleme kaydımız yok." dedi. Kime inanalım şimdi? Ben, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısına inanmayı tercih ediyorum.

İkinci...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Valim, dün kime itimat ediyorsan bugün de ona itimat et.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sus be kardeşim sabah sabah!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sayın Ağbaba, bu kadarcık konuşmamıza bile tahammül edemiyorsunuz.

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, lütfen... Lütfen...

MEHMET ERSOY (Devamla) - 17 Aralıktan bu tarafa bize hakaret ediyorsunuz. Beş dakika dinleyeceksin! Beş dakika dinleyeceksin! 17 Aralıktan beri siz hakaret ettiniz bize.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Doğruyu söyle!

MEHMET ERSOY (Devamla) - İkinci ayrıldığımız nokta şu değerli milletvekilleri: 17 Aralıkta yapılan operasyonun biz bir yolsuzluk operasyonu olduğuna inanmıyoruz. (CHP sıralarından gürültüler) Yolsuzluk operasyonundan başka şeyler ifade ettiğini de biliyoruz.

İnanmıyoruz... İnanmıyoruz... Çünkü birbiriyle hiç bağlantısı olmayan dosyalar sadece algı için birleştirilmiştir.

İnanmıyoruz... Yıllarca dinlenen, yıllarca takip edilen, fotoğraflanan şüphelilerden bir tanesine bile suçüstü yapılmamıştır.

OKTAY VURAL (İzmir) - Yapıldı, yapıldı...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Zor senin işin, zor...

MEHMET ERSOY (Devamla) - Madem bu paralar verildi, madem bu kadar rüşvet alındı, neden bir tanesinin kolundan yapışılmadı? Neden bir tanesine suçüstü yapılmadı?

OKTAY VURAL (İzmir) - Ayakkabı kutuları...

MEHMET ERSOY (Devamla) - İnanmıyoruz... İnanmıyoruz...

Henüz ifadeler bile alınmadan 300 küsur sayfalık iddianamelerin bir gecede hazırlandığı, henüz onlarca çuval evrakın mühürleri bile sökülmeden bir günde, iki günde binlerce sayfalık fezlekelerin hazırlandığı bir adalet sisteminin gerçekten yolsuzlukla mücadele edeceğine inanmıyoruz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Eğer birazcık samimiyet varsa, biraz samimiyetin varsa, geçmişle ilgili yorumunu da bekliyoruz.

MEHMET ERSOY (Devamla) - İnanmıyoruz bunun bir yolsuzluk operasyonu olduğuna çünkü daha sabah evlerde operasyon yapılırken bazı televizyonlar, bazı İnternet gazeteleri "Asrın yolsuzluğu" diye haber vermeye başladı. Kim bildirdi bunlara bu evlerden bu suçların çıkacağını? Bunların hepsi daha...

VELİ AĞBABA (Malatya) - İnsanlar öldü! İnsanlar çürüdü! Keşke yüz olsa da utansanız!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Evet, inanmıyoruz... İnanmıyoruz... Çünkü daha o sabah evlerde operasyon yapılırken 247 milyarlık bir operasyonun yapıldığı bilgisini bizim Genel Başkanımıza, bizim Başbakanımıza veren hiçbir gizli mihrak olmadı kardeşim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi oradan!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Onun için, inanmıyoruz bunun yolsuzluk operasyonu olduğuna. (CHP sıralarından gürültüler)

Bize göre, bu, yolsuzluktan öteye iktidarımızdan, partimizden umduğunu bulamayan bazı kaynakların, bazı mahfillerin, siyasetin yapamadığını, muhalefetin beceremediğini bir şekilde yargı yoluyla becerip Türkiye'yi AK PARTİ'den ve Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtarma operasyonu olduğuna inanıyoruz.

ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Kasalar kimin, kasalar?

MEHMET ERSOY (Devamla) - Sayın Muammer Güler'e gelince... Zamanım yetmedi. Ben onu kırk iki yıllık bürokratlığıyla, devlet adamlığıyla bilirim; 1987 yılında İçişleri Bakanlığına kaymakam aday adayı olarak girdiğim günden bu tarafa bilirim. Onun devlet adamlığına itimat ederim. Eğer "Ben Reza Zarrap'la hiçbir konuda herhangi bir şekilde para alışverişinde bulunmadım." diyorsa benim tanıdığım Muammer Güler doğru söylüyordur kardeşim. Ben Muammer Güler'e inanırım. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yazıklar olsun!

MEHMET ERSOY (Devamla) - Ama ben elime tutuşturulan "tape"lerin, hangi derin kaynağın, hangi derin gizli mahfilin, elimize tutuşturduğu "tape"lerin doğru olduğuna yargılama bitene kadar inanmam.

FARUK BAL (Konya) - Yedi kasa yatak odasında, yedi kasa...

MEHMET ERSOY (Devamla) - Onun için de soruşturma komisyonu kurulmasına "Evet." dedik. Onun için, bütün AK PARTİ milletvekilleri bu soruşturmaların yapılmasını ve bütün gerçeklerin ortaya çıkarılmasını canıgönülden destekliyoruz dedik ama komisyon üzerine komisyon kurulmasına da "Hayır." diyoruz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)