| Konu: | TÜRK KÜLTÜR VE MİRASI VAKFI ŞARTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 07.05.2014 |
MUHARREM IŞIK (Erzincan) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.
Uluslararası anlaşmada söz almış bulunmaktayım, hayırlı olsun diyorum.
Ben de bu fırsatı bulmuşken Erzincan'la ilgili sorunları gündeme getireyim. Tabii, bazılarına göre Erzincan'da hiçbir sorun yok. Ama, ne yazık ki etrafı dağlık, ortası bağlık olarak geçen o şirin Erzincan'ımızda sorunlar yumağa dönüşmüş şekilde. Örneğin, HES'lerle ilgili, geçen ay içinde yakalanan, bu Deliçay Nehri üzerinde yapılan HES'te yakalanan 1.300 kilo dinamit meselesi var. Bu şirkette daha önce de, geçen yıl da 12 ton yakalanmıştı ama ne hikmetse bununla ilgili hiçbir şey yapılmadı. En sonunda, mahkemenin verdiği kararla birlikte burası durduruldu ama şu anda geçici olarak valilik tarafından durduruldu. Bu gömülen dinamitlerin ne kadar tehlikeli olduğunu, neler meydana getireceğini hiç de düşünmeden şu anda yalnızca geçici bir tedbir alınıyor, çok basit bir olaymış gibi, hiç gündeme getirilmiyor, hiçbir şey konuşulmuyor, işte "Şirket sahibi götürmüş, taşeron firma oraya bırakmış gitmiş." diye söyleniyor. Erzincan'da, tabii, HES yapılırken... Bu kanun maddesinde, uluslararası anlaşma maddesinde "Kültürümüzü ve çevremizi koruyalım." diyoruz ama ne yazık ki kendi öz ananelerimizi, kendi yapımızı koruyacak şeylerden uzak kalıyoruz her zaman için.
Erzincan'da Üzümlü ilçemiz var. Buradaki üzüm Türkiye'nin en değerli üzümlerinden bir tanesi ama HES yüzünden şu anda perişan durumda. Yedigöller gibi "cennet" diye tabir edeceğimiz yerler var, orası da HES'ler yüzünden ne yazık ki şu anda perişan durumda olacak. Yapılan HES'ler evlere nasıl zarar vermiş, tarlaya neler yapmış... Oradaki insanların hiç fikri alınmadan oraya gelen, HES'leri yapanlar, özellikle, tabii, Hükûmetten de biraz destek aldıkları için kral gibi davranıyorlar ve her şeyi bildikleri gibi okuyorlar.
Diğer bir sorun, tarımla ilgili sulama sorunumuz var. Şu anda ne yazık ki "P2 pompası" dediğimiz pompaya -bu, Akbulut Sulama olarak geçiyor- su verilmediği için ekim yapılmıyor. Özellikle seçimler geldiği zaman bol vaatler verdiğinizi biliyoruz. 2009'da veya 2011 yılında Sansa Boğazı dediğimiz boğazdan Fırat'tan Erzincan'a cazibeli su getirileceği söylendi. Hatta, o zamanın parasıyla 300 milyar verilerek projeler çizildi ama ne yazık ki rafa kaldırıldı. Biz dedik: "Neden böyle oldu, söz verilmişti." Meğer Sansa Boğazı'na, oraya HES'ler için söz verilmiş. Şu anda HES'ler yapılmaya başlandı ve HES'ler yapıldığı için de ne yazık ki tarımla uğraşan vatandaşlarımız perişan durumda.
Hayvancılık aynı şekilde bitmiş durumda. Erzincan'da 2002 yılından önce 400 bin küçükbaş hayvan varken şu anda 180 bin hayvana düşüldü. Bunların küpelemesi daha önceden 250 kuruşa yapılırken şu anda 1 liraya çıkarıldı. Bu küçük görünüyor ama çok büyük miktarda olan fiyatlara geliyor. Büyükbaş hayvanların küpelemesi aynı şekilde. Şap yönünden mücadele ne yazık ki yetersiz. Bütün bunlar sorunları kümeleştiriyor.
Balıkçılık Erzincan'da gelişmeye çalışan bir sektör ama ne yazık ki birkaç kişinin eksik evrakından dolayı şu anda bütün balıkçılar perişan durumda, hiçbirine destekleme verilmiyor. Araştırdım, sordum, inşallah, yakında verileceği söyleniyor.
Meraların dağıtımında büyük haksızlıklar var. Meralarda, ne yazık ki Erzincan'da siyaset işin içine fazla giriyor. Meralar dağıtılırken, peyniri kime verdin, kime vermedin, ona göre Erzincan'daki meraların dağıtımı yapılıyor.
Zaten altın madeniyle ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Şu anda altın madeninde herkes mutlu görünüyor çünkü bir iş sektörü sağlamış ama geleceğimizi kararttığı kesin.
Erzincan'da işsizlik ne yazık ki had safhada. Tabii, AKP'ye oy verenlere, öz verenlere belki yok ama diğer seçmenlere ne yazık ki Erzincan'da işsizlik had safhada.
Eğitimde daha önceki durumumuz belli, şu anki durumumuz belli. Erzincanlı köylüler, İstanbul'da oturanlar, diğer büyük şehirde oturanlar Erzincan'a geri dönmek istiyorlar ama ne yazık ki bir sürü sıkıntı var. Çoğu yer, kendi kafasında, hiç kimsenin fikri alınmadan orman alanına dönüştürülmüş ya da döndüğü zaman sıkıntı yaratılıyor, bir ruhsat çıkarmak için çok büyük paralar isteniyor. Bundan dolayı Erzincan'a geri dönüşler ne yazık ki sağlanamıyor.
Şimdi, yiğidin hakkını verelim, Özel İdarede arkadaşlarımız iyi çalışıyor, yeni Sayın Valimiz iyi çalışıyor, iyi bir şeyler yapmaya çalışıyor ama ne yazık ki paranın suyu kesildi, para gelmediği için de musluklar kapandı, Erzincan'da yine sıkıntılar had safhada.
Belediyeler kapandı, belediyeler kapanırken alkışladınız ama o belediyelerden gelen borçlar şu anda Erzincan'daki İl Özel İdaresini kara kara düşündürüyor, ne yapacaklarını bilmiyorlar çünkü hacizler kapıya dayandı, Özel İdareye hacizler tek tek gelmeye başladı. Dolayısıyla, Erzincan'da sıkıntılar aslında diz boyu. Daha birçok sıkıntı var ama bu kadarını sürem içinde anlatayım. Ama, şöyle bir şey söyleyeyim: Erzincan'a eğer iyi, akıllı yatırım yapılırsa özellikle hayvancılık yönünde, tarım yönünde Erzincan şahlanır ama ne yazık ki hayvancılığa ve tarıma gerekli desteği vermiyoruz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)