| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE AZERBAYCAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ORMANCILIK ALANINDA İŞBİRLİĞİNE İLİŞKİN MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 07.05.2014 |
CHP GRUBU ADINA OSMAN KAPTAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; 399 sıra sayılı Türkiye ve Azerbaycan Arasında Ormancılık Konusunda İşbirliği Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Sayın arkadaşlarım, Türkiye ve Azerbaycan, komşu iki ülke olmaktan, stratejik ortak olmaktan önce dost iki ülkedir. İlişkilerimiz, ortak değerlere, tarihe, kültüre, dine, dile, coğrafyaya dayalı bir kardeşliktir. Ulu Önder'imiz Mustafa Kemal Atatürk'ün "Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir." Sözü, Azerilerle kardeşliğimizin en güzel kanıtıdır. Azerbaycan'la ilişkilerimizin özünü Haydar Aliyev'in "Bir millet, iki devlet" sözü çok iyi açıklamaktayken, şimdi bazı yerlerde bazı kişilerin, bazı yazarların, bazı siyasi akımların iki millete, iki devlete doğru doludizgin gidilmesine yelken açan görüş ve uygulama istemleri doğru değildir, hele petrolden pay istemek hiç doğru değildir.
Sayın milletvekilleri, Azerbaycan'da 780 civarında Türk şirketi bulunmaktadır. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının 3 milyar dolarlık yatırımıyla birlikte Azerbaycan'da toplam yatırım tutarımız 7 milyar dolara ulaşmaktadır. Azerbaycan'la yapılan doğrudan yatırımlarda Türkiye 1'inci sıradadır. Ülkemizde ise Azerbaycan sermayesine ait 1.750 tane şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin yatırımları 4 milyar doları bulmaktadır. Azerbaycan inşaat sektöründeki işlerin yüzde 80'i Türk şirketleri tarafından yürütülmektedir. Türk müteahhitlik firmaları Azerbaycan'da şimdiye kadar 300'e yakın proje üstlenmişlerdir.
Sayın milletvekilleri, Ermenistan'la iyi olma, ilişkilerimizin normalleştirilmesi adına atacağımız adımlar Azerbaycan'la aramızın bozulmasına yol açmamalıdır. Bu nedenle, Türkiye ve Azerbaycan arasında ormancılık alanındaki iş birliğinin daha ileriye götürülmesi konusundaki ikili anlaşmanın imzalanmasının onaylanması Cumhuriyet Halk Partisince de uygun bulunmaktadır. Ancak bu ikili anlaşmanın 4'üncü maddesinin (g) fıkrasında "...taraftarlarca gerekli görülen diğer iş birliği yöntemleri..." ifadesi yer almaktadır. Bu ifadeyle ne anlatılmak istendiği net olarak ifade edilmediğinden o günkü yönetimin inisiyatifi ve ülkemiz adına uluslararası alanda bağlayıcı konuların kararlaştırılması ve bu konuların Türkiye Büyük Millet Meclisi denetiminden geçmeden yürürlüğe girme olasılığı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle söz konusu 4'üncü maddenin (g) fıkrasının ya metinden çıkarılması ya da daha net biçimde açıklanması gereğine inanıyoruz.
Sayın milletvekilleri, bundan on yıl önce Hükûmet "Ormanla ve orman köylüleriyle ilgili olarak 2/B sorununu çözeceğiz." dedi, biz de "İyi edersiniz çözün, biz de destek veririz." dedik. 2003 yılında Orman Bakanı Osman Pepe "5 milyar metrekareye yakın 2/B arazisinden 20-25 milyar dolara yakın gelir bekliyoruz, çayın taşıyla çayın kuşunu vuracağız." demişti. Biz "Yapmayın, etmeyin orman köylülerine 2/B'lik arazileri bedelsiz verin." dedik. Hükûmet "Yok, biz ille parayla satacağız." dedi. 26 Nisan 2012'de kanun çıkardık. Tekrar tekrar düzenlemeler yapıldı. 11 Ekim 2013'te Maliye Bakanı Mehmet Şimşek "2/B'de toplam gelir 5 milyar dolar bile değil, Hükûmet olarak bu konudaki amacımız gelir değil sosyal ve kentsel bir sorunu çözmektir." diyor. Doğru da Sayın Bakan, on yıl önceki Hükûmet de sizin Hükûmetinizdi "20-25 milyar dolar bekliyoruz." diyen de sizin Orman Bakanınız idi. Bu paraların çok olduğunu, bu miktarda paraları toplayamayacağınızı söyleyen bizdik. Şimdi bizim sözümüze geldiniz ama aradan on yıl geçti, orman köylülerini de perişan ederek geçti.
Sayın milletvekilleri, 2/B Kanunu çıktıktan sonra Antalya'da 82 bin civarında başvuru yapıldı, bunun 17 bininin doğal ve arkeolojik sit alanı veya kamusal alanda kalması nedeniyle satışı yapılmamıştır. Bu satışı yapılmayan yerlerin yerine başka hazine arazilerinin önerilmesi, verilmesi ve bu kişilere de satışının yapılması sağlanmalıdır, bunu bekliyoruz.
Antalya'da tapu iptal tescil davası açılan yaklaşık 10.230 arazi ile dava açılmamış fakat 2/B şerhi bulunan yaklaşık 25 bin arazinin de hiç ücret alınmadan tapularından 2/B şerhinin kaldırılmasını önemli görüyoruz. Bu konulardaki yazışmaların bir an önce bitmesini ve vatandaşlarımızın sorunlarının öncelikle çözülmesini bekliyoruz.
Sayın milletvekilleri; Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde Ege'den yola çıkan bir sincabın daldan dala atlayarak Doğu Anadolu'ya geçebildiğini, Timur'un ordularını, fillerini Osmanlı'dan Ankara'nın ormanlarında sakladığını doğru kabul edersek, o günlerden bugüne ormanlarımızdan çok şey kaybettiğimiz ortadadır. Biz ormanlarımıza gözümüz gibi bakılmasını istiyoruz. Ormanlarımızın yakılmasını, rant uğruna çarçur edilmemesini, "Yol geçireceğim, köprü yapacağım, HES yapacağım." bahanesiyle heba edilmemesini istiyoruz. Şunu iyi bilin ki: Biz köprü yapılmasına da, HES yapılmasına da, yol yapılmasına da karşı değiliz ancak yer seçimine karşıyız. Biz "Biz biliriz, biz istediğimizi yaparız." diyen iktidarın "Yaptım, oldubitti." diyen zihniyetine ve uygulamalarına karşıyız.
Bu duygularla hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)