| Konu: | CHP GRUBUNUN, ARDAHAN MİLLETVEKİLİ ENSAR ÖĞÜT VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, DEĞERLİ TAŞLAR VERGİYE TABİ OLMAZKEN ÇİFTÇİLERİN KULLANDIĞI YAKITTAN YÜKSEK ORANDA VERGİ ALINMASININ NEDENLERİNİN ARAŞTIRILARAK ÜRETİCİLERİMİZİN SORUNLARININ GİDERİLMESİ KONUSUNDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN TESPİTİ AMACIYLA 6/5/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 28 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 28.05.2014 |
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; vermiş olduğum önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.
Öncelikle Soma madenindeki 301 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti'nin kuruluş yıl dönümünü kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum Azerbaycan'a.
Ardahan'da havaalanının yapılması için bize katkı sunan Sayın Valimiz Seyfettin Azizoğlu'na da çok teşekkür ediyorum. Ardahan'a da acilen bir havaalanı istiyoruz çünkü Ardahan havaalanı hem Artvin hem Ahıska hem Erzurum hem Ardahan'ı kapsadığı için çok acil bir havaalanı yapılması gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, burada gördüğünüz bu yatı size getirdim. Bir, bu yatta kullanılan mazot var, bir de çiftçilerimizin kullandığı mazot var. Bu lüks yatın sahiplerinin kullandığı mazottan maalesef vergi alınmıyor. Bu lüks yata mazot aldığın zaman 1,5 küsur lira, çiftçi mazot aldığı zaman 5 liraya yakın. Bir traktörün deposu 500 liraya doluyor. Çiftçi perişan, mazota para yetiştiremiyor, hayvanını satıyor, yine mazotçuya borçlu, yine mazotçuya borçlu. Sadece çiftçi değil ki, sanayici, esnaf, şoför, herkes devlete 3 misli vergi ödüyor ama şu lüks yata binen zenginler ÖTV ve KDV, vergi ödemiyorlar arkadaşlar.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Yazıklar olsun!
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Bravo, yazıklar olsun!
Sadece lüks yata binenlerden değil, gemisi olanlardan da vergi almıyorlar.
Şimdi, bitmedi. Buradaki hanımlarımızda elmas, pırlanta var mı veya sizin eşlerinizde elmas, pırlanta var mı? Yok.
Evet, şimdi, değerli arkadaşlar sıkı durun. Bakın, bu pırlanta, bunlar pırlanta Oktay Bey. Bilmiyorum sizin eşinizde var mı? Ben görmedim, bir defa uçakta karşılaşmıştık.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yok efendim.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Nereden getirdin?
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sahici pırlanta mı?
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar bakın, bu pırlantaları ben kiraladım, 3 bin lira verdim kiraladım bu pırlantayı. Niye kiraladım biliyor musunuz? Bu pırlanta taşı dışarıdan geldiği zaman vergi yok ama gariban çiftçiden bu mazot için üç misli vergi alıyorlar.
OSMAN BOYRAZ (İstanbul) - Mazot patlamasın.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Mazot patlamaz, korkmayın, merak etme değerli komşum, mazot patlamaz.
Şunu söylüyorum: Bu mazottan çiftçi, esnaf, şoför herkesten üç misli para alıyorlar. 1.500-1.600 lira civarında çıkışı var; 4.700 liraya, 4.800 liraya mazotu satıyorlar, bu mazotu ama bu pırlantayı kullanan, alanlar, getirenler karşılığını ödemiyorlar. Ama bir şey daha söyleyeyim. Diyelim ki bunları Türkiye'de imal ettiğiniz zaman ondan KDV alıyorlar. Bakın, Türkiye'de imal edenlerden, üretenlerden ÖTV, KDV alıyorlar; yurt dışından, Hong Kong'tan getirdiğin zaman ondan almıyorlar. Arkadaşlar, bu, kul hakkı yemektir, başka bir şey değil.
Şimdi, değerli arkadaşlar, zamanınızı fazla almak istemiyorum ama şimdi konuşuyoruz konuşuyoruz boş oluyor ama bunları gösterdiğimiz zaman insanların aklında kalıyor. Evet, ben şimdi soruyorum: Türkiye'nin yüzde 27'si kırsal kesimde yaşıyor, köyde yaşıyor. Çiftçilerimiz, bu çiftçilerimiz gece gündüz çalışıyorlar. Dışarıdan getirdikleri hayvanla hayvancılığı batırdılar. 7 milyon liraya hayvan sattılar, evet, 7 milyon liraya çiftçilerimize hayvan sattılar. Şu anda aynı hayvan 2,5 milyona indi arkadaşlar. Bu mazot 5 bin liraya yakın, 4.800 lira; bu pırlanta bedava kardeşim.
Evet, bu yaz, lüks yatları olan zenginlere... Bu yata binenlerden vergi alınmazken -tekrar ediyorum- köylüden alınıyor. Bizim burada bir çarpıklık var değerli arkadaşlar. Bu önergeye şimdi AK PARTİ'lilerin de oy vermesini istiyorum. Eğer bunlara oy vermezseniz, köy köy gezeceğim, sizi bütün çiftçilere şikâyet edeceğim arkadaşlar.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ben vereceğim.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Aslanım. Bak, Mehmet Metiner "Ben vereceğim." diyor. Teşekkür ederim. Gayet güzel.
ALİ AYDINLIOĞLU (Balıkesir) - Ben de vereceğim.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hepsi verecek, hepsi!
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Arkadaşlar çünkü burada -hepimiz Müslümanız elhamdülillah- kul hakkı var. Yani, fakirin hakkını zengin yiyor, fakirden alıyor zengine veriyorlar. Ya, kardeşim, böyle bir zulüm olabilir mi?
Değerli arkadaşlar, bu anlamda benim önerim şudur: Türkiye'de kırsalda yaşayan çiftçilerimiz, köylülerimiz yani Edirne'den Ardahan'a kadar -bu, İzmir'de de var, Mersin'de de var, Amasya'da da var, Türkiye'nin her yerinde var- çiftçiler bu sene ekin ektiler, tarlasına traktör koşacaklar. Samimi söylüyorum, büyük traktörün bir deposu 500 liraya doluyor, 500 TL'ye doluyor. 500 TL'yi de adam... Tabii ki mümkün değil.
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Büyük bir traktör.
ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Evet, büyük traktör 500 lira; doğru, ben de onu söylüyorum. Arkadaşlar, küçüğü daha az alıyor ama 500 lirayı verdiği zaman çok az bir tarla sürüyor.
Şimdi, girdiler fazla yani mazot pahalı, yem pahalı, gübre pahalı ama "Et ucuz olsun." diyorlar. Ya, kardeş, et nasıl ucuz olacak? Yani, sen şimdi mazotu vatandaşa 5 liraya veriyorsun, "Eti ucuz yap." diyorsun. Yem yüzde 40 artmış bir yılda, gübre ona göre artmış, sen "Ucuz et yoksa ben dışarıdan getireceğim." diyorsun.
Değerli arkadaşlar, bu sizin Hükûmetiniz aile işletmeciliğini öldürdü. Bakın, Doğu Anadolu'da aile işletmeciliği öldü arkadaşlar, Allah'ın rahmetine kavuştu. Özellikle 90'lı yıllarda, güneydoğuda 4 bine yakın köy boşaltıldı, o köylerde yaşayan 2 milyona yakın insan perişan oldu, büyük şehirlere gitti ve o büyük şehirlerde insanlar hâlen daha işsiz, güçsüz, perişan bir şekilde yaşıyorlar. Ne oldu o zaman? Tarım üretimi azalınca bu defa dışarıdan ithal etmeye başladık. Çünkü, adamın hayvanı yok, üretmiyor, ne yapacak o zaman, yiyor devamlı? O zaman dışarıdan getirilmek mecburiyetinde kalındı, dışarıdan getirince de çiftçimiz battı, köylümüz battı.
Şu anda, benim arkadaşım var, hayvancılık yapıyor, hatta "İsmimi de söyleyebilirsin." dedi, sizin de partilinizmiş, Adanalı Mehmet Bey, soyadını söylemeyeyim, soyadını sen bulursun. Mehmet Bey dedi ki: "Kardeşim, ben 7 bin liraya hayvan aldım, şu anda 2.500 lira. Gelsin, versinler, ben banka borcunu kapatamıyorum." Onu da nasıl kandırdılar biliyor musunuz? İki yıl ödemesiz, beş yıl sıfır faizle arkadaşlar. İki yıl ödemesiz, beş yıl sıfır faizle hayvan sattılar 7 bin liraya, 8 bin liraya, bu hayvanlar şu anda 2.500'e düştü.
Şimdi, sizden rica ediyorum, bu önergeyi kabul edelim, hiç olmazsa o 4-5 bin lira hayvan başı zarar eden adam, insanlar, onlar bu defa banka kredilerini ertelesinler. Eğer onların banka kredileri ertelenmezse, samimi söylüyorum, Türkiye'ye en yakın zamanda ithal et gelir. İthal et geldiği zaman köylümüz batıyor ve çiftçimiz batıyor.
Bu anlamda, benim sürem de çok geçti, değerli arkadaşlar, konuyu toparlıyorum. Diyorum ki: Pırlantadan, lüks yattan ÖTV, KDV almazken, vergi almazken, gariban köylüden, çiftçiden mazota... Yani, mazotun çıkış fiyatı 1.600 lira civarında; 5 bin liraya satıyorsanız, bu kul hakkıdır. Kul hakkını yemeyelim, bu önergeyi kabul edelim, çiftçilerimize destek verelim.
Hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)