GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:96
Tarih:03.06.2014

MHP GRUBU ADINA MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bu kanun, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'da bir maddelik bir değişiklik içeriyor. Az önce arkadaşlarımız genel hatlarıyla değindiler ama burada -bir kısmınız belki yemek arası sonrası duymamış olabilirsiniz- önemli bir garabet var. Evet, arkadaşlarımız getirdi, kanunun gerekçesinde yazıyor. Ne yazıyor? "Buradaki kanunun 8'inci maddesinin 5'inci fıkrasında yer alan ücretlerle ilgili kısmın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle zaruret oluştu, biz de bu kanunu tasarı olarak getirdik." derler.

Şimdi, tasarı, bildiğiniz gibi Bakanlar Kurulundan geliyor. "Burada bir garabet var." dedim, neresi diye arkadaşlar bakıyor, 1 maddelik bir kanun. Evet, çıkması gerektiğini biliyoruz da garabet nerede biliyor musunuz? Bu iptal kararı 22/11/2013'te yayınlanmış, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ki bu da kararın belli olmasından çok uzun süre beklenerek Resmî Gazete'de yayınlanmasında da yine zaman kazandırılmış. 22/11/2013'ten bugüne kadar altı aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen, 22 Mayıs itibarıyla, maalesef bu bizim Komisyonumuza, bir türlü Meclis Genel Kuruluna gelememiş. Bakıyoruz, bir de, 12 Mayısta ancak gelmiş, bir haftada çıkacak gibi ama Komisyonumuzda da 18 Mayısta ancak görüşebilmişiz. Yani, altı aylık bir süre var, bunu, sizin aldığınız gelirleri yönetmelikle belirlediğiniz için, ücretleri, değiştirmeniz lazım ama bekliyorsunuz burada birtakım, sabaha kadar, demin de söylediğim işte Ceza Kanunu gibi maddelerle bizi oyalıyorsunuz. Ee, peki, bu çıkması gereken bir şeyse, bu gelirlerin zaten kanunda belirlenmesi gerekiyorsa neden yönetmelikle yaptınız da şimdi böyle saat gösteriyorsunuz? Daha günler var, saati bıraktık, cuması var, cumartesisi var, önümüzde daha çok var. Bugün bitti, gittik, yarın ne yapacaksınız?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Anlaştık.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Öbür gün ne yapacaksınız? Yarın nasıl anlaşacaksınız, bugün anlaştık diyorsunuz?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Onda da anlaşırız.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Şimdi, burada hakikaten bir garabet var dediğim bu. Eğer bunun çıkması gerekiyorsa -değerli arkadaşlar, başka konular da var- yapısal olarak alınması gereken ekonomik, sosyal ne varsa bunları bu tartışma gündemlerinin dışına, Sayın Başbakanın yarattığı böyle kısır çekişmelerin dışına alıp buradan çıkarmak lazım, onu anlatmaya çalışıyorum, onun için "Garabet var." diyorum; birinci kısmı bu.

İkincisi; burada, tabii "Böyle olmaz." dedik. Bu şekliyle gelirse -Komisyonda da arkadaşlarımıza- bu sürekli olarak döner. Yani, Sayın Bakan da oradaydı, Maliye Bakanlığı temsilcisi arkadaşımız dedi ki: "Biz zaten bir çerçeve kanun tasarısı taslağı üzerinde çalışıyoruz." İşte onu çıkarmamız lazım nasıl ki yap-kirala-devrette olduğu gibi, yap-işlet-devrette olduğu gibi çerçeve kanunları atıyorsunuz. Niye? Ya, falanca bakan bir işlem yapacak, ona ayrı bir kanun çıkaralım. Ee, sonra da bu sıkıntıları yaşıyoruz. Ya, bir efradını cami, ağyarını mâni, şöyle hepsini içeren bir kanun çıkar, onun içerisinde ayrıntıları yönetmelikle düzenlenir. Ee, şimdi aynısını yapıyoruz. Bu döner sermayeler bütçe birliğini, bütçenin genelliği ilkesini bozan uygulamalardır. Yeniden bunların bir ele alınması lazım. Şimdi hadi bunu çözdük. Anayasa Mahkemesi iptal etmiş, gelirler geliyor. Ee şimdi, gündüz konuştuk arkadaşlarımızla, birçok tapu dairesinde işlemler yapılmıyor. Neden? Garabet dediğim zaman gülüyorsunuz ama 22'sinde dolduğu için gülüyoruz.

Bakın, bir sonraki maddede yürürlük tarihi gelecek. Ne yazıyoruz? Geçmişe yönelik, 22 Mayıs itibarıyla... Ya nasıl olur kardeşim, haziran gelmiş. Yani...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Olur, olur.

MEHMET GÜNAL (Devamla) - Ha oluyor, oluyor, aynen, aynen. Recep'in dediği gibi oluyor, yani AKP iktidarında bunlar oluyor. Sonra biz burada kanunla düzeltiyoruz. Ne yapacağız? Peki, 22'sinden bu yana alınanlar ne olacak? Bazı tapu daireleri doğru yapıyormuş. Vatandaş mağdur oluyor ama ortada mevzuat yoksa o parayı neye göre alacak? Peki şimdi, tahsilatı yapan döner sermayeler nereye kaydedecek, ne olacak bu? Yani şu anda kanuni değil tahsilat ama 22'sinde de dolmuş, vatandaş da tapu işlemi bekliyor. Onun için "Garabet var." diyorum.

Arkadaşlar, yani zaman güzel ama garabet var çünkü vatandaşın şu anda tapudaki işlemleri yapılmıyor, yapılmaması gerekiyor, yapanlar da nereye kaydedeceğini bilmiyor. Onun için Sayın Bakan, bir an önce hazır bu vesileyle -sadece tapunun değil başka yerlerin döner sermayesi de var- arkadaşlarımızın söylediği döner sermayelerle ilgili genel kanun tasarısı taslağını Bakanlar Kurulundan geçirerek buraya alalım.

Aksi takdirde ne oluyor arkadaşlar? Ben ayrıntısına girmeyeceğim. Anayasa Mahkemesi gelmiş "Bunlar harç benzeridir." demiş. Dolayısıyla, harç benzeri olduğu için de kanunla düzenlenmesi lazım elhak doğru düzenleniyor. Ama bu vesileyle döner sermayelerin genel mantığını da tartışmamız lazım. Bütçe dışı birtakım farklı büyüklükler olmaya başladığı zaman bütçe disiplini kayboluyor. Döner sermayelerde, şartlı bağışlarda bütçenin genelliği ilkesi ve burada bütçenin genelliğini bozan birtakım uygulamalar... Birtakım bütçe ilkelerine baktığımız zaman bunların bütçeye işlenmesi gerekir. Sürekli olarak normal tahsisat yapılmadığı zaman da ne yapıyor arkadaşlarımız? Döner sermaye üzerinden yapılan tahsilatlarla belli harcamalarını karşılamaya çalışıyorlar veya personelin özlük haklarını geliştirmediğimiz için, döner sermayeden o personele bir şey verebilmek için bir işletme daha kuruyoruz, bir işletme daha kuruyoruz. Bu doğru bir sistem değil. Bunu baştan ele almak lazım, bütün döner sermayeleri bir gözden geçirmek lazım. Eğer personelin özlük haklarından farklılaştırma yapmak gerekiyorsa onu da oturup -kamu personel rejimini en az 10 defa bu kürsüden ben söylemişimdir, bütün arkadaşlarımız tartıştı- liyakate göre, hizmete göre yani "Herkesin unvanı şudur." diye eşitleyerek değil, eşit unvana değil, eşit işe eşit ücret vererek... Unvana koyduğunuz zaman yapılan iş farklıysa, mesai saati farklıysa onu da farklılaştırmak lazım. Onun için böyle hep bölük pörçük olduğu zaman bu sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu döner sermaye işletmelerinin bu vesileyle asli işi kamu görevini yerine getirmekse bunların da elden geçirilmesi ve normal bütçe içerisinde değerlendirilmesi lazım. Bu işletmelerin fonksiyonlarını o zaman bütçeden yapılan tahsisatlarla hizmeti kılar hâle getirmek lazım ve onlar da kamu eliyle yapıldığına göre bu bütçenin içerisine -gelirini de ama giderini de- o idareye yetecek kadar gider de vermek lazım. Yani, farklı yollardan dolaşıp döner sermaye aracılığıyla bunları yapmaya çalışalım diye kanunun arkasına dolanmanın bir anlamı yok. Dolayısıyla, bugün bunu çözeceğiz, tamam, bu maddeyi kabul edeceğiz, eğridir doğrudur; peki diğer sorunlar ne olacak, bütün döner sermayeleri çözmüş olacak mıyız? Hayır. Onun için bunu vesile edelim. Burada bütçenin denkliğiyle ilgili birtakım çalışmaları elden geçirmemiz lazım. İşte, getirdiniz mali kural önceki yıl, paldır küldür burada başladık, bir sihirli el dokundu, gitti. Yani nasıl sağlayacağız? O gün onu kaldır, bugün gel döner sermaye istisnalarını devam ettir. Değişik kurumlarda bunları çalışırsak olmaz. Dolayısıyla, bütün bu çalışmalar kapsamında biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yapılması gereken bir kanun çalışması varsa, alınması gereken önlem varsa bunları öncelikli olarak, özellikle de ekonomik ve sosyal sorunların çözümünde yapıcı, yol gösterici bir muhalefet anlayışı içerisinde olacağımızı tekraren vurgulamış oluyoruz.

Bu vesileyle Sayın Bakana da tekrar bu kanun tasarısı taslağını bir an önce -bunu bugünlük çözdük ama- ele alıp sonraki bütçe yılına kadar en azından bütçenin ilkelerine uygun, genellik ilkesine uygun bir şekilde bunları da çıkaralım diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)