GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MALATYA'YA YAPILAN YATIRIMLARA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:97
Tarih:04.06.2014

MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Özellikle Malatya'mıza yapılmış olan ve yapılmaya devam eden yatırımlarla alakalı söz almış bulunmaktayım.

AK PARTİ iktidarları dönemlerinde ülkemizde ve Malatya'mızda ekonomi, sosyal, eğitim, sağlık, ulaşım, turizm ve kültür alanlarında birbirinden değerli çalışmaların gerçekleştiğini görmekteyiz.

Doğu ile batı arasında bir köprü görevi gören Malatya ilimiz, devlet yatırımlarında 2002'den bu tarafa 9 katrilyon civarında yatırım alarak bölgesinde her geçen gün cazibe merkezi olmaya yönelen, Büyükşehir olan bir ilimizdir. Türkiye'de ve Malatya'mızda bahsettiğimiz bu somut adımları atarken, aynı zamanda, insanımızın daha iyi koşullarda insanca yaşaması için temel hak ve özgürlükler, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve ifade özgürlüğü alanında yapmış olduğumuz çalışmalarla dil, din, ırk, mezhep ayrımı yapmaksızın her kesimden insanımızı rahatlatacak sessiz devrimleri de gerçekleştirmekteyiz. Temel hak ve özgürlükler konusunda şüpheci değil, insanına güvenen, kısıtlayıcı değil, özgürlükçü bir yaklaşımı ne mutlu ki hayata geçirmekteyiz. Bizler tüm bu çalışmaları yaparken uluslararası kuruluşlar istediği için değil, insanımız bu hak ve özgürlüklere layık olduğu için yapmaktayız. İşkence, gözaltında ölüm, kayıp, faili meçhul cinayetler gibi demokratik hukuk devletinde kabul edilmez uygulamaların üstüne ciddiyetle gidilerek şeffaflık sağlanmıştır.

Değerli milletvekilleri, özgürlükler demokrasinin özünü ve temelini oluşturur. Bizden önceki hükümetler bu ülkede temel hak ve özgürlükler, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi alanlarda insanlarımızı kamplaştırıp ayrıştıran, herkesi birbirinden şüphe edecek bir duruma getiren, insan hakları ve özgürlükler adına hiç de yakışmayacak nahoş, bir o kadar da çirkin uygulamaların yapıldığını bilmekteyiz.

Değerli arkadaşlar, insanların inançlarına, yaşam tarzlarına, hak aramalarına hukuki olmayan müdahale türleriyle karşılaşıp... Bir kesim, ikna odalarında geleceğimize, geleceğimizin teminatı olan sevgili gençlerimize yapılan psikolojik baskıları gerçekleştirirken, bir kesimin de inançları gereği üniversitelerde başörtüyle eğitimlerine devam etmek için yaptıkları demokratik hak arayışlarına "Başörtüsü füruattır." diyerek insanlarımızın inançlarını hafife aldıklarını da gördük.

Malatya'mızda düşünce, özgürlük ve insan hakları alanında mütedeyyin, muhafazakâr insanların bu dönemde adını dahi koyamadıkları silahlı terör örgütü olmakla suçlanarak özgürlükleri çalınan Zekeriya Şengöz, Fahri Memur, Nurettin Kayan ve yüzlerce insanımız istiklal mahkemelerini bile aratmayacak türden adil olmayan hukuk ve insanlık dışı zulümlerden ve işkencelerden sonra yerel mahkemenin beraat kararına rağmen dönemin malum Yargıtay 8. Dairesinin huzur kenti olan Malatya'mıza haddini bildirmek adına terör örgütü liderliği yaftasıyla mahkûm edildiler. O dönemde Malatya'mızda insanlarımızın demokratik hakkı olan inanç özgürlüklerine karşı yapılan bu zulme karşı bir dik duruş sergilenmiş ve demokratik çerçevede haklarını aramışlardır. Hiçbir zaman silahlı eylem, molotof, sapan ve bilyeyle tanışmayan bu mütedeyyin yüzlerce insanımızın şu an suça bulaşmamış olsalar bile -burası çok manidar- ileride ülke için, devlet için tehlike ve tehdit oluşturabilme ihtimaliyle özgürlükleri maalesef gasbedildi. Bu mütedeyyin insanlarımız, yapılan tüm bu baskılara rağmen ne yeraltına inmeyi düşündüler, ne illegal herhangi bir oluşuma meydan verdiler.

Evet, yukarıda ifade etmiş olduğum eylem türlerine sarılmadan vatanına, milletine, inancına sadık birer nesil yetiştirmek için hayatlarını bu uğurda dizayn etmeye çalışmaktalar. Çünkü bu insanlarımız inanmış olduğu değerler gereği kendi asil duruşlarına yakışanı yaptılar ve yapmaya da devam etmekteler.

Geçen hafta denetimli serbestlik kapsamında hapishaneden çıkan Zekeriya Şengöz ve arkadaşları, gerçekten daha önce af kapsamına alınması için gündeme gelen teklifleri ellerinin tersiyle iterek, "Kesinlikle biz bu konuda suçlu değiliz, biz insanlarımıza, ülkemize hizmet için adanmış insanlar olmamıza rağmen..." Evet, halkımız tarafından kendilerine iade edilen itibarlarının devlet tarafından da mutlaka iade edilmesini beklemekteler. Gerçekten Malatya'mız bugüne kadar bu arkadaşlarımızın göstermiş oldukları o dik duruş sayesinde, yapmış oldukları güzel kültürel faaliyetler neticesinde gençler, bugün sokaklarda hiçbir zaman için ne polisine ne devletine ne de insanlığa karşı zarar vermemektedirler.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)