| Konu: | MHP GRUBUNUN, ERZURUM MİLLETVEKİLİ OKTAY ÖZTÜRK VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, 30/3/2014 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN MAHALLÎ İDARELER GENEL SEÇİMLERİNDEKİ GEREK SANDIK KURULLARININ GEREKSE SEÇİM KURULLARININ İŞ VE İŞLEMLERİNDEN KAYNAKLANAN USULSÜZLÜKLER İLE MEVZUAT KAYNAKLI DÜZENSİZLİKLERLE İLGİLİ OLARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 30/4/2014 TARİHİNDE VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 4 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 04.06.2014 |
ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirilen mahallî idareler genel seçimlerinde gerek sandık ve gerekse seçim kurullarının iş ve işleyişinden kaynaklanan usulsüzlükler ile mevzuat kaynaklı düzensizliklerle ilgili Milliyetçi Hareket Partisinin Meclis araştırması açılmasına dair grup önerisi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Esasen, yeni bir milletvekiliyim, 2011'de seçilerek Meclise geldim. Polemiklerden de elimden geldiği kadar uzak durmaya çalıştım bugüne kadar. Bu sözüme bakan sanki bugün polemik oluşturacak bu konuşmacı diye düşünebilir. Hayır, asla niyetim polemik oluşturmak, polemik çıkarmak, kargaşa oluşturmak değil ama buradan konuşulanlara, hem araştırma önergesine konu olan hususlara ilişkin hem de diğer dile getirilen hususlara ilişkin bir parça cevap vermek bizim de hakkımız olduğunu düşünüyorum. İnşallah, bunun bir cevap olduğu düşünülerek, polemik oluşturuyor gibi kabul edilerek bana cevap verilmeye kalkışılmaz ama eğer söylediğim hususlarla ilgili bir polemik oluşacaksa da elimde yeteri kadar belgenin, bilginin olduğunu söylemek istiyorum.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Ne varsa açıkla kardeşim, ne varsa açıkla!
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Evet, birazdan açıklayacağım.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Bu nasıl üslup böyle ya! Böyle üslup mu olur ya!
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Şimdi, ben daha ne...
ENGİN ALTAY (Sinop) - Buyur açıkla, ne varsa açıkla! "Elimde belge var, konuşursam..."
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Bakın, benim daha ne anlatacağım belli olmadan..."
ENGİN ALTAY (Sinop) - Açıklamazsan namertsin! Açıklamazsan namertsin!
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Açıkla varsa.
BAŞKAN - Sayın Altay, lütfen ama... Sayın Altay... Sayın Altay, böyle bir tarz olur mu?
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Bir parti grup başkan vekilinin... Benim daha ne açıklayacağım belli değil...
ENGİN ALTAY (Sinop) - "Elimde belge var." diyor, varsa açıkla kardeşim! Öyle şey olur mu ya?
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - ...bir parti grup başkan vekilinin bana bu şekilde laf atması gerçekten hayretimi bir kat daha artırmış bulunuyor.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Evet, sen daha çok hayrette kalırsın bu Mecliste.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Birazdan söyleyeceğim Allah'ın izniyle.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Söyle.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Ama öncelikle şunu söylemek istiyorum: Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sayın İhsan Özkes Bey'i dikkatlice dinledim. Sanki hutbenin bir şartı da aktarılan hadisişerifin mealini vermekmiş gibi bir söylem gördüm burada; bunun doğru olmadığını söylemek istiyorum. Hutbenin bir şartı da bu değil.
Bakınız, değerli milletvekilleri, Sakarya'da merkez ilçe başkanlığı yaptığım dönemlerde şunu sık sık duydum: Avrupa Birliği kapsamında hutbelerde "...(x) Allah katında tek din İslam'dır." ayetikerimesi yasaklanmışmış. Her gittiğim yerde de okunuyor gördüm ama böyle bir söylentiyi sık sık da duymuştuk. Birçok kez müftülerle görüştüm, hocalarla görüştüm "Yok böyle bir şey." dediler. Bakın, söylüyorum buradan, bunu tonlarca kez duymuş birisi olarak söylüyorum, bir kısmınız da buna şahit olmuştur: Gidin, isterseniz cuma günleri, bakın, hutbelerden aynı ayetikerime okunmaya devam ediyor. Ama, bu, o zaman söylendi. Şimdi de sandıklarda istenilen sonuç alınamayınca tam bir manipülasyon, tam bir dezenformasyon örneği ortaya konulmak suretiyle kendi başarısızlıkları örtülmeye, AK PARTİ'nin başarısı da bir anlamda gölgede bırakılmaya çalışılıyor. Tam böyle bir şeyin resmidir bu.
Yine bakınız, İhsan Bey, cevap vermek istemiyorum ama yani...
BAŞKAN - Vermeyin o zaman cevap vermek istemiyorsanız.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - ...yedi yıl müftülük yapmış bir arkadaşımız, bize daha önce de Taif'te Peygamber Efendimiz'in yolculuğunda her şeye rağmen beddua etmediğini defalarca anlatan bir arkadaşımız. Şimdi de Peygamber Efendimiz'in o hususunu bilmesine rağmen, burada beddua etmeye kalkışmasını gerçekten son derece yadırgadım.
Bakınız, Taif yolculuğunu hatırlar mısınız bilmiyorum. Peygamber Efendimiz Mekke'nin o zor şartları altında kendisini Taif'e atıyor, yanında evlatlığı Zeyd (RA) ve oradan yardım görmek istiyor ama sonunda kendisi taşlatılıyor, kan içerisinde kalıyor, hatta giydiği ayakkabıların kan içerisinde kaldığı rivayet ediliyor. Çocuklara taşlatıyorlar, kendisini zar zor bir bağa atıyor ve bağda kendisini kurtarmaya ve orada bir parça dinletmeye çalışıyor ama yoldayken rivayet odur ki Cebrail (AS) "Dile, buranın altını üstüne getireyim." diye kendisine hitap ediyor. O da "Olur ya, bu beni taşlayanların neslinden Allah'a iman eden, Allah'a ibadet eden bir zümre çıkar." diyor ve bunun için beddua etmiyor. Bu husus bu kadar açıkken ve müftülüğüyle bu derece övünen sayın vekilimizin bunu bir kenara koyarcasına ve görmemek suretiyle bedduaya kalkışmasını gerçekten bir milletvekili olarak son derece yadırgadığımı ifade etmek istiyorum.
Sayın İhsan Özkes'le ilgili daha fazla bir şey söylemek istemiyorum ama Milliyetçi Hareket Partisinin konuşmacılarına özellikle bazı hususları dile getirmek ve bazı hususlara ilişkin vurgularda bulunmak istiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekilimizin, "belge, bilgi" derken hemen bana dönük, yeniyim de biraz ya, hani alabora da olmam mümkün açıkçası, bu kürsüye çok fazla da konuşma yapmak üzere çıkmıyorum, hemen taarruza geçmesini anlamadım. Hâlbuki benim vereceğim belge, bilgi daha çok Milliyetçi Hareket Partisiyle ilgiliydi.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sen hazır ol o zaman bizim taarruzumuza!
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Evet, çok güzel!
Bakınız, bir sürü şey söylendi... Tabii, ben zaman var diye girdim, zaman çok fazla yok.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sen hakikaten acemisin kardeş yani. Uğraşma sen en iyisi.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - O zaman atlayarak geçiyorum.
Bakınız, itirazlar, şikâyetler, Yüksek Seçim Kurulunun yaptıkları sandık kurulları vesaire. Zamanımın çok azaldığını şimdi fark ederek, bütün bunları atlayarak sonuca gelmek istiyorum.
Bakınız, birkaç yerde özellikle yapılan itirazlara ilişkin size belge ve bilgi ortaya koymak istiyorum. Sanki AK PARTİ birçok yerde yolsuzluk yapmış, usulsüzlük yapmış ve bundan dolayı başarı elde etmiş. Bir kere, tüm konuşmacılar buna vurgu yapıyor.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Kedi giriyor trafoya, kedi, kedi!
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Oysa Yüksek Seçim Kurulunun nasıl oluştuğuna, 298 sayılı Yasa'nın 17'nci maddesine bir bakmalarını öneriyorum, 18'inci maddesine bakmalarını öneriyorum, 108'inci maddesine bakmalarını öneriyorum. Bu Yüksek Seçim Kurulunun 138 sayılı Genelgesi'ni baştan sona bir okumalarını istiyorum. Bu sayın konuşmacıların kendilerinin nelere ilişkin haklarının olduğuna dair bir bilgileri yoksa benim yapacak olduğum hiçbir şey yok ama tüm bu söylediğim maddeleri ve bu genelgeyi baştan sona okumuş olsalardı esasen seçim kurulunda da, sandık kurulunda da, sandık başında da AK PARTİ'nin daha zorda kaldığını, AK PARTİ'nin aleyhine bir durum olduğunu çok açık ve net bir şekilde göreceklerdi.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Trafoya niye kedi giriyor, bir anlat bakalım?
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Daha sonraki süreçte inşallah bunları da konuşuruz ama bakın ben başka bir şey vurgulayacağım. Ankara'da seçime gölge düşürmek isteyenler, biliyorsunuz, burada birtakım dezenformasyonlara giriştiler. Bir tanesi şuydu: Özgür Güven diye birisi var, Özgür Güven. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven. Nesi olabilir? Hiç araştırmaya gerek yok; eşi olabilir, büyükşehirde de danışman. 10 bin TL maaş alıyormuş, Yüksek Seçim Kurulu Başkanının eşiymiş. Ya, böyle büyük bir velvele kopartıldı. Hâlbuki bu bir beyefendi, bir bay. Evet, böyle bir danışman var ama Yüksek Seçim Kurulunun Başkanıyla alakası yok. Bayan da değil zaten, bu bir beyefendi. Ama bunları...
S. NEVZAT KORMAZ (Isparta) - Kim dedi bu iddiayı?
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Size değil... Sayın Vekilim, size değil bu, ortaya konuşuyorum bunları.
S. NEVZAT KORMAZ (Isparta) - Ama ortaya konuşma lütfen. "Milliyetçi Hareket Partisine" dediniz, sonra ortaya konuşuyorum diyorsunuz.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Bakınız, bunlar yapıldı. Peki, size gelelim o zaman. Hayhay, size gelelim. Bakınız, Kastamonu Çatalzeytin, Yozgat Sorgun, iki tane örnek vermek istiyorum ve belgeleriyle konuşmak istiyorum ama vaktim yetmez diye sadece...
FARUK BAL (Konya) - Adana'yı ver, Adana'yı. Adana'yı örnek ver. Adana'ya gel.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - Adana'ya da gelebiliriz, Yalova'ya da gelebiliriz.
Kastamonu Çatalzeytin'de ne oldu? Oy pusulaları çamura atıldı. Biz 10 oyla kazanmıştık, seçimin iptali sağlandı. Ne olmuştu orada? Ben size söyleyeyim. Milliyetçi Hareket Partisinin sandık kurulu üyesinin verdiği beyanı okumak istiyorum. Bir de aynı sandığın sandık kurulu başkanının ifadesini okumak istiyorum. Şu anda yargılama devam ediyor. Bakınız, isterseniz, sandık başkanınınkini okumayayım, ben sadece Milliyetçi Hareket Partisinin beyanını okuyayım size.
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - İkisini de oku, ikisini de.
ALİ İHSAN YAVUZ (Devamla) - "Abdurrahman Özcan da bir ara bizim bulunduğumuz odaya girdi. Abdurrahman Özcan 1'inci sıra Milliyetçi Hareket Partisi Meclis üyesi. Odaya girdi. Oy pusulalarının bulunduğu sıranın önüne çömeliyor gibi yaptı ve aniden masada bulunan Milliyetçi Hareket Partisine ait oy pusulalarını kaptı ve açık olan camdan aşağıya doğru attı. Ben hemen müdahale etmek istedim ancak başarılı olamadım ve oy pusulalarını aşağıya atmasını engelleyemedim. Abdurrahman Özcan oyları camdan aşağıya attıktan sonra odayı hemen terk etti. Bir başkası küfretti, bir başkası yırttı, bir başkası sandık kurulu başkanını darbetti." Bunların hepsinin Milliyetçi Hareket Partili olduğuna dair belgeler elimizde var. Dolayısıyla, orada ve başka yerlerde olan bu ve benzeri hususlar son derece açık, son derece nettir ama işte, sonuçta mağlup olan başka şeylere tevessül ediyor ve bir yerleri, birtakım kişileri günah keçisi olarak ilan etmek istiyor. Durum bundan ibarettir.
Tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)