| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 04.06.2014 |
REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Bu maddede uyuşturucunun bir bölümü olan esrarla ilgili cezaların artırılmasıyla ilgili bir önerge vermiş bulunuyoruz. İnanıyorum ki yüce Meclis bunu en iyi şekilde değerlendirecektir.
Saygıdeğer milletvekilleri, dünyada olduğu gibi ülkemizde de önümüzdeki yıllarda en önemli sorunların başında madde kullanımı ve bağımlılık olacaktır. "Bağımlılık" kelimesi tabii çok geniş kapsamlı olmaktadır. Yani, bağımlılıkla ilgili önümüzdeki zaman diliminde çok büyük sıkıntılarla karşılaşacağımız ortadadır. Şöyle ki: Bağımlılıkta tabii madde kullanımı, sigara, alkol, uyuşturucu ama bunun yanında İnternet bağımlılığından tutun da elektronik bağımlılığına kadar birçok sorunla da ülkemiz maalesef karşılaşmaktadır. Ancak, önümüzdeki günlerde ve şu an itibarıyla Türkiye'mizde çok ciddi manada madde bağımlılığı sorunu vardır.
Birinci bölümde Sayın Bakana sormuş olduğum soruda, "Cezaevlerinde ne kadar mahkûm vardır?" diye, 152 bin civarında bir sayıyı telaffuz ettiler. Bu 152 bin sayısının içerisinde 27 bininin uyuşturucu suçundan olduğu ifade edildi ki bu rakam öyle az buz bir rakam değildir. Yani, Türkiye, çok ciddi manada, uyuşturucuyla, madde kullanımıyla ve bunlarla ilgili suçlarla çok büyük oranda karşılaşmaktadır. Mutlaka bir şekilde bununla ilgili tedbirlerinin alınması gerekmektedir.
Bakınız, geçen dönemde, yani 23'üncü Dönemde Parlamentomuz madde bağımlılığıyla ilgili olarak bir araştırma komisyonu kurmuştu. Araştırma komisyonu çok önemli çalışmalar yaptı ve çalışmalar neticesinde de son 100 sayfasında "Bu konuyla ilgili olarak neler yapılması gerekir?" şeklinde tekliflerini ortaya koydu. Tabii bununla ilgili -yaklaşık olarak, işte, o dönem bitti, bu dönemin de sonlarına doğru gelmekteyiz- çok kapsamlı, geniş bir kanun çıkartılması gerekiyordu. Maalesef, yine, Adalet ve Kalkınma Partisinin kendi istekleri doğrultusunda çalışan Parlamentomuz hiçbir şekilde bu konuyu önemsemedi. Hâlbuki, bence, konu çok önemlidir ve her insanın, her ailenin başına gelebilecek bir de sorundur. Bu önemsenmediği için de maalesef bununla ilgili kanunlar çıkartılmadı ve şu anda, işte, 1'inci maddede bununla ilgili bir bölüm görüyoruz, üçüncü bölümde yine bazı bölümler görüyoruz. Hâlbuki, bu iş böyle olmamalıydı. Çünkü, çocuklarımız, gençlerimiz, aileler bununla ilgili çok ciddi manada sorunlarla karşı karşıyadır.
Bakınız, şu anda ülkemizde, başta büyükşehirler olmak üzere, okullarımızın hepsinin önünde uyuşturucu satışı neredeyse serbest konuma gelmiş durumunda gibidir. Alkol, sigara kullanımı her geçen gün artmaktadır. Neredeyse, işte, alkol kullanma oranları yüzde 20'ler civarına ulaşmış -elimdeki rakamda yüzde 23,5- sigara kullanımları hakeza çok süratli bir şekilde artıyor. Dolayısıyla, çok ağır bir durumla karşı karşıyayız.
Tabii, bunların yanında şu da söylenmelidir ki: Uyuşturucu ticareti de var. Uyuşturucuyla ilgili başta TUBİM olmak üzere yoğun çalışmalar yapılıyor. Zaten araştırma komisyonunda da yeni bir kurum kurulması ve kurumun da, böyle, tam teşekküllü hâliyle, her yönüyle bu konuyu yakından takip etmesi öneriliyordu ama maalesef, yine, AKP iktidarında bu konuda başarı olmamıştır. Ama şu da vardır ki: Şu anda uyuşturucu ticaretinden başta terör örgütleri olmak üzere birçok örgüt bundan faydalanmaktadır.
Bakınız, Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde terör örgütü uyuşturucu ticaretinden yaklaşık olarak 20 milyar doların üzerinde para kazanmaktadır. Tabii, şu anda, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, işte, barış süreciyle ilgili, açımlarla ilgili "Süreç devam ediyor." diyor. Peki, öyleyse, madem süreç devam ediyor, her şey iyi oluyor da saygıdeğer milletvekilleri, acaba neden çocuklar kaçırılıyor veyahut da neden yollar kapatılıyor? Hatta, yolun bir tanesi, Diyarbakır-Bingöl yolu, on bir-on iki günden beri neden kapalı? İnsan bunları şöyle bir düşündüğü zaman "Acaba açılım nasıl devam ediyor..." İşte, hep beraber değerlendirmek mecburiyetindeyiz.
Tabii, buradan da şuna geliyoruz: Özellikle maddeyle ilgili, işte, "Terör örgütü uyuşturucu ticaretinden çok büyük kaynak elde ediyor." diyoruz. Acaba, işte, o kaynağın elde edilmesinde bu yolların kapatılması, devletin tamamen oradan çekilmesi, devletin yok edilmesi, devletin gücünün kırılması acaba uyuşturucu ticaretini destekliyor mu? Bu da aklımıza geliyor.
Sonuçta, bunlara, bu soruların hepsine özellikle iktidarın, Hükûmetin cevap vermesi gerekir diye düşünüyorum çünkü Türkiye bizim ülkemiz, bu güzel ülke de bizim ülkemizdir, çocuklar, aileler bizim çocuklarımızdır, onların parmağına en küçük bir toplu iğne batsa yüreğimizin nasıl yandığını ve kanadığını hep beraber yaşıyoruz diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)