GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:97
Tarih:04.06.2014

ATİLLA KART (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Genel Kurulu bir kez daha saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bir evvelki maddede Adalet Bakanının, Sayın Bakanın iki açıklamasından söz etmiştim, aslında o iki açıklamanın bu tasarının temel gerekçesini oluşturduğunu ifade etmiştim.

Sayın Bakan ne diyor? "İvedi yargılama usulüne ihtiyacımız var. Bir an evvel özelleştirmeler ve bağlı ihale uygulamaları konusunda yeni sorunlara yol açmamamız gerekir." diyor. Yeni sorunlara yol açmamak için sizin Hükûmet olarak o özelleştirme uygulamalarını şeffaf bir şekilde yapmanız gerekiyor, kamu yararını göz önüne alarak yapmanız gerekiyor. Bunu yaptığınız takdirde o sorunları yaşamazsınız ama bunları ihlal ediyorsunuz. Orada kamu yararını ayaklar altına alarak, muhammen bedelin on beşte 1'i, yirmide 1'i bedelle bu satışları yaparak aslında o ihtilafların bir anlamda sorumlusu durumuna geliyorsunuz. Ne oluyor ondan sonra? 2009 yılında, 2010 yılında o yargı kararlarını uygulamanız mümkünken, tamamen arada oluşturulan hukuk dışı ilişkiler sebebiyle o yargı kararlarını uygulamıyorsunuz ama belli bir noktadan sonra uygulamak zorunda kalıyorsunuz. Aradan altı yedi yıl geçiyor, 2013 yılına geliyoruz, 2012 yılına geliyoruz, orada kalkıyorsunuz, o yargı kararlarını uygulamamak için, Anayasa'nın 138'inci maddesini ayaklar altına alarak gece yarısı torba kanun uygulamalarıyla yeni düzenlemeler yapıyorsunuz. Anayasa Mahkemesi 4 Ekim 2013 tarihinde iptal ediyor ama siz kararlısınız, yeni bir düzenleme yapıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına dair düzenlemede yine özel bir af düzenlemesi getiriyorsunuz, İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 27 ve 28'inci maddelerinde, orada, kamu görevlilerinin yargı kararlarını uygulamaması hâlinde kişisel sorumluluğunu düzenleyen, tazminat sorumluluğunu düzenleyen o maddede değişiklik yapıyorsunuz çünkü bu değişiklikleri yapmaya kişisel olarak, siyasi kadro olarak ihtiyacınız var. Yapmış olduğunuz hukuksuzlukları yeni hukuksuzluklar yaparak kapatmaya çalışıyorsunuz. Sorun da burada başlıyor değerli arkadaşlarım.

Ondan sonra bütün bunları yapmanızın gerekçesi ne? Size göre tabii, elbette kadroya göre, siyasi iktidara göre -tırnak içinde söylüyorum- haklı gerçekleriniz var çünkü havuz medyaları yaratıyorsunuz, o havuz medyalarına kamudan kaynak aktarmanız gerekiyor. O sebepledir ki bu şekilde yapılan usulsüz, haksız, yolsuzluğa zemin hazırlayan o özelleştirmeleri ayakta tutmanız gerekiyor. Bu sebeple de hukuk sistemini tahrip ediyorsunuz, anayasal kurumları işlemez hâle getiriyorsunuz, anayasal kurumlar işlevini kaybediyor Sayın Bakan. Bu işin özü bu.

Bakıyoruz, benzeri tabloyu Silivri yargılamalarında yaşıyoruz ya da Balyoz yargılamalarında yaşıyoruz ya da KCK yargılamalarında yaşıyoruz. Orada da şunu görüyoruz: Aradan beş altı yıl geçiyor, Cumhuriyet Halk Partisi olarak 2007'den bu yana, 2008'den bu yana söylediklerimizi 2013 yılında kabul noktasına geliyorsunuz, çıkıyorsunuz, o süreçte yargılamalarda kumpas kurulduğunu en üst düzeyde ifade ediyorsunuz, Sayın Başbakan grup konuşmasında grup konuşmasının tamamını buna ayırıyor. O zaman yapmanız gereken nedir? O yeniden yargılamaya esas olacak somut ve objektif delilleri yaratmanız gerekir. Yani, idare tarafından, idari birimler tarafından, kamu görevini kötüye kullanan, suç uydurma suçunu işleyen, sahte belge düzenleyen, delil üreten o karargâhları öncelikle bir idari soruşturmayla ortaya çıkarmanız gerekir. Elbette orada sizin siyasi otorite olarak mutlaka sorumluluğunuz var, onun anayasal boyutunu, siyasi boyutunu bir tarafa bırakıyorum ama samimiyseniz, dürüstseniz, öncelikle o idari incelemeyi yaptırmanız gerekir ama bunu da yapmıyorsunuz ve o karambol ortamını, o kaos ortamını sürdürmeye devam ediyorsunuz. "Bunun çözümünü bulamıyoruz." derken Sayın Bakan -sizin ağzınızdan ifade ediyorum- aslında bu süreçte bir taraftan da aczinizi ifade ediyorsunuz, bir taraftan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ATİLLA KART (Devamla) - ...dirayetsizliğinizi ifade ediyorsunuz ve gerçekten Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kurumlarını işlemez hâle getirerek çok büyük tahribatlar yaratıyorsunuz Sayın Bakan.

Teşekkür ediyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)