| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 10.06.2014 |
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Halaman, pek çok kanun değişikliğinden bahsetti; haklılar, pek çok kanun değişikliği oldu; Adalet Bakanlığının hazırladığı pek çok kanun da Meclisimiz tarafından kabul edildi. Esasında iyi kanun-kötü kanun tartışması yanında, iyi uygulayıcı-kötü uygulayıcı tartışmasını da hep yaptık. Bir kanun ne kadar iyi olursa olsun eğer uygulayıcılar bunu iyi uygulamazlarsa elbette sıkıntı olabilir, bir kanun ne kadar kötü olursa olsun uygulayıcılar bu noktada kanunu doğru uyguladıkları zaman da sıkıntılar az olabilir.
Şimdi, bizim yasalarla ilgili düzenlemelere baktığımızda, uygulamada çok ciddi sıkıntılar olduğuna ben de inanıyorum. Geçmişte, 301'inci maddenin tartışmalarını çok yaptık. O dönemde, "Avrupa'da 301'inci madde benzeri maddeler var mı?" diye bir mukayeseli hukuk incelemesi de yaptırmıştık. Gördük ki Avrupa'nın pek çok ülkesinde 301'e benzer maddeler var ve hatta orada 301'in suç unsurlarından daha kolay oluşan suç tiplemeleri var. Ama "Buralarda açılan soruşturmalar, yapılan yargılamalar ne kadardır?" diye baktığımızda tabii, burada çok farklı bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye'de haftada açılan soruşturma kadar, on yıllar içerisinde açılan soruşturmaların olmadığını görüyoruz. Orada da aynı madde var -daha ağırı var- bizde de var. Biz ne yaptık? Uygulama, her ifade açıklamasını 301 kapsamına koymaya başlayınca hatırlarsanız bakan iznini kaldırmıştık 301'den, daha sonra bakan iznini yeniden getirmek zorunda kaldık.
Şimdi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun verdiği bir kararla karşı karşıyayız. Birkaç gün oldu, takip edenleriniz vardır, İstanbul'da bir uyuşturucu soruşturması çerçevesinde 135'e göre dinleme kararı alınan 2 kişi var; bunlarla ilgili dinleme yapılırken dinleme kapsamında olmayan üçüncü bir şahıs var. Bu üçüncü şahıs, dinlenen diğer 2 kişi gibi ilk derece mahkemesi tarafından ceza alıyor "Bunlar iştirak hâlindedir." gerekçesiyle. Konu Yargıtayın ilgili ceza dairesine geliyor, Yargıtayın ilgili ceza dairesi "Bu üçüncü kişiyle, dinleme kapsamında olmayan kişiyle ilgili siz aynı şekilde ceza veremezsiniz." diye bunu bozuyor. Sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bunun tekrar, yeniden gözden geçirilmesini istiyor ve konu Ceza Genel Kuruluna geliyor. Şimdi, Ceza Genel Kurulu -138'inci madde tesadüfen elde edilen delilleri de değerlendiriyor- 135 çerçevesinde, "Her ne kadar 135, 138'i ele aldıktan sonra böyleyse de burada üstün toplum yararı olduğu için bununla ilgili aynı dosyada şüpheliyse onun hakkında da ben bunu delil kabul ederim." diyor. Biz yıllar yılı alışmışız, Danıştayda "kamu yararı" diyerek şimdi kararlar veriliyor. Şimdi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu "135 çok açık; bir, katalogda olacak, onlarla ilgili olacak; ikincisi de tesadüfen elde edilen delil kapsamında değerlendirme şartlarını taşıyacak..." Ondan sonra ancak bunu yapan, dinleme kapsamında olmayanla ilgili...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, orada "Suç şerikidir." diyor, "Suç ortağıdır." diyor.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın, dinlenmeyen birisiyle ilgili siz onu delil yerine ikame edemezsiniz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Eder Sayın Bakanım, suç şerikidir.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ama, Yargıtay Ceza Genel Kurulu 13'e 19 "Her ne kadar yasa böyleyse de burada üstün toplum yararı vardır." diyor ve yasanın yerine geçerek kendisi bir kararla yasa ihdas ediyor âdeta ve o kararı veriyor.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, yorum yapmak Yargıtayın görevidir, sizin değil ki, hâkimlerin görevidir.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şimdi, bu ne demektir? Bu şu demektir: "Kanun ne yazarsa yazsın, biz nasıl okursak, nasıl yorumlarsak, nasıl anlarsak öyle olur."
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Öyle demiyor, öyle demiyor.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bunu yargıçlar da dememelidir, idareciler de dememelidir, bakanlar da dememelidir, hiç kimse dememelidir.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Bakan diyor, Bakan öyle diyor.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sadece biz kanuna uymalıyız, kanunu uygulamalıyız. Kanunu beğenmeyebiliriz ama maalesef kanunu başka türlü uygularsanız, içtihatla kanunu değiştirirseniz buna da kimse "Siz iyi yapıyorsunuz." demez. Ne oluyor o zaman? Kanun geliyor buraya, sen kanuna uymazsan ben bunu daha açık açık yazma gereği duyarım diyoruz. Pek çok konu esasında Parlamentonun gündemine gelmemesi gereken konu ama maalesef uygulamada yaşanan problemler ne yapıyor? Pek çok konuyu yüce Meclisin huzuruna getirtiyor. Uygulama doğru olmuş olsa ben eminim ki bu tartışmaların pek çoğu ortadan kalkar. Bizim kanunlarımızda esasında bu kadar sık değişikliği gerektirecek bir şey olduğuna ben de inanmıyorum ama uygulama kanunları yorumla farklılaştırırsa, o zaman kanun koyucu iradesini yenilemekte ve bunu açık bir şekilde ifade etmekte yetkisini kullanabilir.
Sayın Yılmaz terör örgütüyle görüşme konusunda geçmişte yaşanmış bir tartışmayı dile getirdi. Ben o tartışmayı çok iyi hatırlıyorum. O zaman şu söylenmişti: "Hükûmet direkt yani Hükûmetten bir bakan veya bir siyasi kişilik direkt terör örgütüyle görüşüyor." şeklinde bir açıklama yapıldı. Bu açıklama üzerine de Sayın Başbakanımız dedi ki: "Görüşen de 'Görüştü.' diyen de şerefsizdir."
FARUK BAL (Konya) - Endirekt.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Kayıtlar ortada Sayın Bakan. Kayıtları bir daha izlemenizi tavsiye ederim.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bu açıklama bunun üzerine yapılmıştır. Yoksa "Devletten birileri görüşüyor, görüşme yoktur." şeklinde bir açıklama yapılmamıştır.
Bir şey daha söyleyeceğim: Terör örgütü lideriyle yakalandığı günden bugüne kadar pek çok devlet görevlisi görüşmüştür.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Şu anda Bakan görüşüyor mu?
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sizin hükûmetleriniz döneminde de görüşmüştür.
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Bakan görüşüyor mu şu anda?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, görüştüler diye Ergenekon'da sanık olarak yargılanıyorlar.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sizin hükûmetleriniz döneminde de cezaevinde görüşmeler vardır. Her dönemde...
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sayın Bakan, Ergenekon'da sanık olarak yargılanıyor Özel Kuvvetler Komutanlığı yetkilileri.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hiçbir bakan görüşmemiştir, hiçbir bakan. Şu anda da yok, hiçbir zaman da olmamıştır, olması da söz konusu değildir.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - O zaman siz de sanıksınız bu suçun...
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Terör örgütü temsilcileriyle görüşülüyor.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bizim söylediğimiz odur, "Bakan görüşmüştür, siyasi görüşmüştür." iddiasına karşı bir cevaptır. Yoksa, devletin içindeki bir görevli görüşebilir, bunda da bir mahzur yoktur. Biz bunu hep söyledik, terörle mücadele ederken terörle sadece güvenlik boyutuyla değil, diğer bütün boyutlarla da mücadele edilmesi lazım. Terörün elebaşı elinizde...
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Artık onu kale almıyorlar Sayın Bakan, kale almıyorlar yani.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - ...onunla görüşmek gerekirse terörü bitirmek için, bununla görüşmekte bir mahzur olmadığını biz her defasında söyledik.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Meşrulaştırdınız Sayın Bakan, siz PKK'yı da Öcalan'ı da meşrulaştırdınız.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Işık, Diyarbakır İstinaf Mahkemesiyle ilgili bir hususu dile getirdi ama bu istinaf mahkemesiyle ilgili iddia, gazetedeki haber gerçek dışıdır. O istinaf mahkemesiyle alakalı para, Avrupa Birliği fonlarından alındı. Türkiye'de istinafın hayata geçmesi için Diyarbakır, Erzurum ve Ankara bölge adliye mahkemelerinin yapılmasına ilişkin fon sağlandı. Ancak, Türkiye vaktinde istinafı hayata geçiremediği için de bu fonların -tamamı bilmiyorum ama- şu anda bizden iadesi isteniyor. İade ettik mi, onun bilgisini arkadaşlarım henüz bana vermediler, "Edildi." diyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİM IŞIK (Kütahya) - Yani ne kadar olduğu konusunda bir rakam var mı?
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.
ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bakın, bir şeyi ifade etmem lazım: Terör örgütüne aktarılan bir para asla söz konusu değil. 25 milyon euro üçünün bedeli.