GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:11.06.2014

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın üçüncü bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce milleti saygıyla selamlıyorum.

592 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın üçüncü bölümünde, cinsel suçlar, çocuklara karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu suçlarıyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yapılmaktadır. Ancak, şu anda, kadına şiddet, çocuklara karşı işlenen suçlar ve uyuşturucuyla ilgili işlenen suçlarda, maalesef, çok büyük artışlar vardır.

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında cezaevleri tamamen dolmuştur. Yeni cezaevlerinin yapılmasına ve çeşitli yöntemlerle cezaların ertelenmesine rağmen, maalesef, cezaevleri koğuşlarında yatacak yer bulunmamaktadır. Toplum neredeyse cinnet geçirir bir hâle gelmiştir. Ancak, unutulmaması gereken de şudur: Millet Adalet ve Kalkınma Partisine çok önemli yetki vermiştir, AKP ülkeyi 2002 yılından itibaren tek başına idare etmektedir. Yüce Türk milleti bu siyasi partiye çok büyük güç vermiş "Sorunlarımızı çöz, ülkeyi iyi yönet." demiştir ancak geldiğimiz bugünkü noktada durumun hiç de böyle olmadığı, bırakın ülkenin sorunlarının çözülmesini, iyi yönetilmesini, ülkemizin bölünme noktasına doğru süratle gitmekte olduğu görülmekte, yürekler de yanmaktadır.

Türk vatanı çok tehlikeli bir sürece doğru sürüklenmektedir. Ülkemizi bölmek, parçalamak, kardeşliğimizi yok etmek isteyen iç ve dış hain güçler her gün yeni yeni senaryolarla milletimizin her değerine saldırmakta, emellerine biraz daha yaklaşmaktadırlar. Bölücülük süratle yayılmakta, devlete meydan okuyan, her değerine saldıran hain kafalar cesaret ve güç kazanmakta ve mevzi almaktadır. Son olarak da Diyarbakır 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığındaki bayrağımız hain çete mensuplarınca indirilmiş ve milletimizin yüreği kanatılmıştır. Bugün de Türk toprağı olan Musul vilayetini işgal eden IŞİD terör örgütü konsolosluğumuzu işgal etmiş, görevliler, maalesef, rehin alınmıştır. İşgal 13.30 civarında olmuştur ve Konsolosluğumuzdaki görevlilerin nereye götürüldüğü de meçhuldür.

Bayrağımızı gönderden indiren hainlere Atatürk'ün, Türk milletinin bu kürsüsünden sesleniyorum ve lanetliyorum. İnşallah, en büyük ceza onlara yüce Türk milleti tarafından verilecektir. Ancak, bayrağımızın indirilmesine kadar geçen süreçleri, Suriye ve Irak'taki gelişmeleri ve bu vahim olayları da yüce Türk milletinin çok iyi şekilde değerlendirmesi gerekmektedir. On iki yıldan beri ülkemizi yöneten AKP iktidarının yaptıklarını herkesin çok iyi bilmesi ve karar vermesini diliyoruz. Çünkü, artık, hiçbir mazeret kabul edilemez.

Bakınız, IŞİD terör örgütü Türk toprağı olan Konsolosluğumuzu işgal etmiştir ve beraberinde Tuzhurmatu'ya kadar girmiş, Tuzhurmatu'nun da işgal edilmiş olduğu söylenmektedir ve orada, Türkmenlerin Bastamlı köyünde saldırılar olmuş, Yengice köyünde 2 Türkmen kardeşimiz maalesef öldürülmüş, araçlarına el konulmuştur. Yani, IŞİD neredeyse Türkmenlerimize karşı çok büyük saldırılarını artırarak devam ettirmektedir.

Saygıdeğer milletvekilleri, tabii, Türkiye Başkonsolosluğu dün akşam itibarıyla -Musul işgal edildiği zaman- acaba boşaltılamaz mıydı yani buradaki görevli kardeşlerimizin başka bir yere nakilleri olamaz mıydı? Bunu da Dışişleri Bakanlığından öğrenmek istiyoruz.

Tabii, şu anda sonucun ne olduğu bilinmiyor. Yani, Musul'da mazot taşıyan 28 Türk şoför rehin alınmış, akabinde Konsolosluğumuzdaki görevlilerin hepsi de onlarla beraber götürülmüştür. Korkarız ki onların başına bir şey gelmesin. Ancak, Hükûmet nerededir ve bunların sorumlusu kimlerdir? Bu insanların derhâl Türkiye Büyük Millet Meclisine gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden cevaplarını vermesi gerekmektedir. Yani, sonuçta şu önemlidir ki Türk dünyasının her tarafında olduğu gibi, şu anda Irak'ta, Suriye'de de Türklere karşı yoğun saldırılar devam etmektedir ve beraberinde, değerli arkadaşlarım, Türk olduğu zaman insanların, maalesef, dünyanın her tarafından sessiz bir şekilde seyredilmiş olduğu bir durumu da görüyor diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)