GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:11.06.2014

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Alim Işık'ın sorusu... Tabii, Türkiye'de hükûmetler her zaman bürokraside tasarrufta bulunabilirler çünkü yasalar çerçevesinde kimlerin nereye, nasıl atanacağı bellidir. Atamayı yapan makam, zaman zaman değişiklikler yapabilir. Bu normaldir, her zaman olan bir iştir. Hükûmetlerimiz döneminde de pek çok bürokratın ataması yapılmıştır, zaman zaman da değişiklikler yapılmıştır. Atayan hükûmet, değiştiren hükûmet, daha önce atadığı zaman nasıl bir takdirde bulunuyor, atama işlemini gerçekleştiriyorsa değişiklik yapılırken de yasalar çerçevesinde takdir hakkını kullanarak bu değişiklikleri yapmaktadır. Bunları birtakım olaylarla irtibatlandırmak fevkalade yanlıştır. Bunlar hükûmet çalışmaları sırasında yapılabilir olan normal tasarruflardan başka bir şey değildir. Bunu özellikle ifade etmek isterim.

Tabii, Sayın Doğru, sorusunda, Sayın Engin Alan'la ilgili bir hususu ifade ettiler: "Neden bu kanunda Engin Alan'la ilgili bir düzenleme yok?" dendi. Bildiğiniz gibi Sayın Engin Alan yargılandı ve yargılama sonucunda bir cezaya hükmedildi ve bu ceza da kesinleşti. Şu anda cezasının infazı devam ediyor. O nedenle burada kendisiyle ilgili bir düzenleme yok. Ayrıca bir nedeni olmadığını da ifade etmek isterim.

Tabii, Sayın Öz'ün sorusu Adli Tıp Kurumuyla ilgili. Hakikaten Adli Tıp Kurumu çok önemli bir vazifeyi ifa ediyor. İhtiyaç konusu elbette tartışılır. 2002 yılında grup başkanlığı olarak 6 tane Adli Tıp grup başkanlığımız vardı, biz bunun üzerine 3 tane ilave ettik; şu anda Türkiye'de 9 tane Adli Tıp grup başkanlığı bulunmaktadır. Ancak, şube sayısını daha fazla artırdık ki ihtiyaçlara daha süratli cevap verelim diye. Şube müdürlüğü sayısı 2002'de 18 iken, şu anda 50'ye çıkarılmış durumdadır. Burada da 32 tane şube artışı sağladık. Bunu daha fazla yaygınlaştırdığımızda "Belki uzmanlıklarda sıkıntılar olabilir." diye Adli Tıp Kurumu yetkilileri söylüyor çünkü vaka sayısı oldukça az. O nedenle uzmanlık gerektiren bu konuyu her yere yaydığımızda da kararlarda problemler çıkabilir. Uzmanlığın kalitesini belli bir noktada tutmak için de önemli hassasiyet gösteriyorlar ama şu anda Adli Tıp Kurumuyla ilgili de önemli adımlar atmış durumdayız.

Dün de bir soru soruldu Erzurum'la ilgili, bağlantılı olduğu için onu da cevaplamak isterim: "Iğdır'da Adli Tıp Kurumu yok, çok uzaklara gidiliyor. Yakın bir yerde olamaz mı?" diye. Şu anda Erzurum'da benim bildiğim, arkadaşların bana verdiği bilgiye göre Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı var, üniversitemizin içinde faaliyette bulunuyor ancak müstakil binası yok, şu anda müstakil binasını da yapıyoruz, oraya taşınacaktır. Iğdır'da olan vatandaşlarımız, inşallah ihtiyaçları olmaz ama ihtiyaçları olduğu zaman Erzurum'dan istifade etme imkânına sahiptir.

Sayın Genç'in sorularına cevap vermeyi düşünmüyorum. Hakaret ve iftira hiçbir zaman soru olmaz. Ben onların...

KAMER GENÇ (Tunceli) - Çünkü altından kalkamazsın.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Bu hakaret ve iftiralar sizin şahsınıza yakışıyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Senin yaptıkların da senin şahsına yakışıyor.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Zaten içinizin temizliği yüzünüze de vurmuş durumda. Size yakışıyor söylediğiniz laflar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Onun için cevaba gerek yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Çok ayıp!

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Sayın Gürkut Acar'ın sorusuyla ilgili konuya gelince: İvedi yargılama hususu tabii çok tartışıldı. Burada da değişik görüşler ifade edildi. Ben bu çerçevede de burada kanaatimi söyledim. Ama bir şeyi sizin ifade ettiğiniz gibi söylemedim, "Mahkeme kararlarını uygulamıyoruz." demedim. Benim dediğim şey aynen şu: "Mahkeme kararlarını uygulayamıyoruz." dedim. "Uygulamıyoruz" ile "uygulayamıyoruz" ayrı şey çünkü özelleştirilmiş bir konu, örnek de verdim burada. Aradan yıllar geçmiş, mal el değiştirmiş, başka başka kişilerin eline geçmiş. Şimdi baktığınızda kimi, neyi, nereden alacaksın, nasıl uygulayacaksın? Burada bir hukuki problem var. Böylesi olaylar ortaya çıkıyor. Ben onu örneklendirmek için, yoksa mahkeme kararlarını uygulamıyoruz değil. Biz mahkeme kararını uygulamak için çalışıyoruz ve onun için gayret ediyoruz. Orada benim ifade ettiğim husus bir odur, onu bir düzeltmek isterim.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Oymapınar Barajı'nı Mehmet Cengiz'e vermişsin. Nasıl uygulayacaksın?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İkincisi: İvedi yargılama usulüne gelince burada ne oluyor ona iyi bakmak lazım. Şu anda dava açma süreci altmış gün, ivedi yargılamaya geçtiğimizde otuz gün olacak. Sizin idareyle bir ihtilafınız olduğunda, altmış gün yerine otuz günde dava açtığınızda bir hak kaybı olacak mı? Olmaz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Altmış gün geçtikten sonra... Altmış gün dolduktan sonra değil.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Öte yandan ilk inceleme süresi yani dosya üzerinde şekli eksiklikler var mı yok mu inceleme süresi kanunda on beş gün. Esasında, bu, bir saatte de incelenebilir. On beş gün çok büyük bir zaman, yedi güne çekiyoruz; yedi günde incelesin, eksiklik var mı yok mu karar versin.

Savunma süresi -idareye cevap hakkı veriyor, idare cevabını verecek- şu anda otuz gün kanunda, biz bunu on beş güne çekiyoruz idare daha hızlı cevap versin diye. Ama kanunda bir husus daha var: Eğer süre yetmezse on beş gün de uzatma alabilecek idare. Ama kanundaki süreyi on beş güne indiriyoruz. Eğer burada sıkıntıya düşecek birisi varsa idaredir, daha erken cevabını verecek, vatandaş hakkına daha erken kavuşma imkânı bulacaktır.

Yine replik-düplik safhası var, bunu kaldırıyoruz, şimdi burada yok, işi uzatıyor. Zira, dava dilekçesinde ve ona cevapta zaten gerekenler söylenmiş oluyor, öbürü zamana oynamaktan başka bir sonuç çıkarmıyor uygulamada baktığınızda. Şu anda dosyanın tekemmül etmesi için öngörülen süreler ne yapılmış oluyor? Kısaltılmış oluyor. Dosya tekemmül ettikten sonra mahkemeye deniyor ki: "Bir ay içerisinde karar ver." Yani mahkeme bir ay içerisinde bunları yapmıyor, davanın bütün aşamalarını tamamlıyor, o sırada davayı inceliyor, bilirkişi incelemesi vesairesi varsa bunları da kendi yapıyor. Bu sürelere dâhil değil o. Dosya tekemmül ettikten sonra bir ay içerisinde karar verecek. Şimdi biz diyoruz ki: "Dosya tekemmül etti. Bilirkişiye gittin, başka incelemen gereken konuları inceledin, her şeyi yaptın, dosyayı masanda tutma, aylarca, günlerce sümen altı etme; açılmışsa dava tekemmülden sonra bir yıl, iki yıl, üç yıl bekleme. Ne yap? Tekemmül ettiyse dosya kararını hemen ver." Bu yanlış bir şey değil, kararını verecek.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Yahu, hâkimliğin daha ne olduğunu bilmiyorsun? Nasıl karar verecek?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tekemmül eden bir dosyayı bekletmeyecek. Yoksa bir ayda dosya tekemmül etmiyor.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Nasıl iki ay içinde karar verecek?

AHMET YENİ (Samsun) - Ya, cevap verme şuna.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Hayır, bir ayda tekemmül etmiyor dosya, tekemmül süreci var. Bilirkişi incelemesi, diğer hususlar, hakeza, onları bu sürelerin dışında yaptırabilecek ve bir ay içerisinde dosya tekemmül ettikten sonra da kararını verecek. Bu yanlış bir şey değil. Danıştaya dosya geldikten sonra da Danıştay bunun hakkında kararını öngörülen süre içerisinde vermek durumunda kalacak.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Binlerce dosya geliyor Bekir, bunca dosyaya nasıl iki ay içerisinde karar verecek?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şimdi, ivedi yargılama konusunda yargıdan kaçırılan bir şey var mı? Yok. İdare mahkemesi gene denetleyecek, Danıştay gene denetleyecek, kararını gene verecek. Bizim dediğimiz şey: On yıl bekleyip de karar vermesin. O verdiğim örneklerde öyle. Özelleştirmede, 2005'te özelleştirme yapılmış, mahkeme karar veriyor 2014'te; böyle şey olur mu?

KAMER GENÇ (Tunceli) - Belge yok, nasıl karar versin? Bilmiyorsun sen onları.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Zamanında karar versin ve kararını verdiği zaman da uygulanabilir olsun, biz hemen onu uygulayalım. İhaleler yapılıyor, yatırımlar yapılıyor, bir sürü projeler hayata geçirilmek isteniyor, mahkemeler durduruyor. Bekliyoruz, bekliyoruz, bekliyoruz, üç sene sonra karar lehe sonuçlanıyor, biz üç sene sonra işe başlıyoruz.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Bu kadar cehaletle cevap verilmez. Ya, 5 bin tane dosya geliyor, nasıl bir ayda cevap verecek Danıştay? Bir ay içinde karar verecek, böyle şey olur mu ya?

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Onun için diyoruz ki: Mahkeme kararını zamanında versin. Eğer bir haksızlık varsa haksızlığa uğrayan hakkını vaktinde alsın. Devlet de zarar görmesin, vatandaş da zarar görmesin, herkes hakkına vaktinde kavuşsun. Yoksa, yargı denetiminden kaçırılan hiçbir şey yoktur, bunun altını özellikle çizmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.