GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:11.06.2014

RUHSAR DEMİREL (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ilgili kanunun 59'uncu maddesinde parti grubumuzun verdiği önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bir önceki maddede de ifade ettiğim gibi, Hükûmetin devlet yönetimi tam da bir şirketin reklam ofisi gibi çalışıyor. 104 maddelik kanunun 5 maddesinde çocuğa istismar ve taciz geçiyor diye reklamı bu konu üzerinde yapıp, diğer konularda her türlü düzenlemeyi yapıp hukuku altüst etmekle meşgul olan siyasi zihniyet, ülkenin de birlik ve beraberliğini dinamitlemekle meşgul.

Şüphesiz, çocuklar çok önemli. İşte tam da bu sebeple, muhalefet şerhimizde de belirttiğimiz gibi, bu konuda müstakil bir kanuna ihtiyaç var. Çünkü konu ister çocuk ister kadın ister engelli ister erkek olsun, sonuçta mevzu insan. İnsanla ilgili her tür tacizin, her tür tecavüzün, her tür şiddetin engellenebilmesi cezayı artırmakla mümkün değildir, oluşmasını engelleyici faktörleri ortaya koymak, toplumda caydırıcılığı sağlamak gerekir. İşte, bu sebeple, biz, daha olgunlaştırılmış, düşünülmüş arkası önü, "Ne nedir, ne değildir." diye bakılmış müstakil bir kanunun gerekli olduğunu muhalefet şerhimizde de yazdık.

Buna da dayanak olarak 6284 sayılı Kanun'la ilgili bir veriyi sizinle paylaşmak istiyorum. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa çıkmadan önceki geriye dönük yirmi aylık süreye baktığınızda ülkemizde yaklaşık 100 bin kadar aile içi şiddet olayı var. Ama, kanun çıktıktan sonraki yirmi aya baktığınızda 155 bin aile içi şiddet var. Yani, kanun çıkararak şiddeti engelleyemiyorsunuz.

O zaman da söyledik, yine söylüyoruz: Ceza oluştuktan sonra, suç oluştuktan sonra ne kadar ağır ceza veririm diye baktığınızda, idamın geçerli olduğu ülkelerde hiç suçun olmaması gerekir. Ama, bakıyorsunuz o ülkelerde suç var. O ülkeler öyle suçlar işliyorlar ki, bazen bizim ülkemiz bu suçlara teşvik edici davranıp o ülkelerdeki bazı yasa dışı işleri, insanlık dışı işleri ülkemize de getiriyorlar.

Şiddeti desteklemek bumerang gibidir sayın milletvekilleri ve şu anda Türkiye bunun eşiğinde.

Hilal, İslam'ın tevhididir. Al bayrak üzerindeki hilal ve yıldız da Türk milletinin tevhididir. Siz bunun ne duruma düştüğünün şu anda farkında mısınız? Umuyorum farkındasınızdır.

Bu kanunla da emin olunuz Türkiye'de çocuklara karşı şiddet, taciz, tecavüz azalmayacak çünkü kanunlarda bir eş güdüm yok. Bakınız, Çocuk Koruma Kanunu'na göre 18 yaşına kadar herkes çocuk. Ama, malum, şu anda da tartışılan Ceza Kanunu'nun 103 ve 104'üncü maddeleri -ki hâlen düzenlemenizde de öyle- 15 yaşı kendisine referans alıyor. Türk Medeni Kanunu'nda 17 yaşından itibaren evlenilebiliyor ama 16 yaşında da hâkim izin verirse yine evleniliyor. Yani, kanunlarda bir mutabakat yok ise, Anayasa'da 90'ıncı maddede atıf yapılan uluslararası sözleşmeler bizim için bağlayıcı ise o zaman Anayasa'da 18 yaşı kabul ediyoruz demektir. Anayasa hükmüne rağmen ikincil hukukta da bu mutabakatı sağlayamıyorsak, önce biz kime "çocuk" diyoruz, bu istismar ve tacizleri kim için şekillendirmeye çalışıyoruz? Eğitimin önceliklenmeyip cezanın önceliklendiği hiçbir kanun tasarısı hedefine ulaşmayacaktır, bu kanun tasarısı da öyle.

Bu kanun tasarısındaki bir mantık hatası da şu: Failin ve mağdurun hep çocuk olacağı düşünülmüş. Failin 17, mağdurun 19 yaşında olduğu bir durumda mağdurun velisinin şikâyetini mi arayacaksınız sayın milletvekilleri? Önergelere "Hayır." diyorsunuz da neyi düşünerek "Hayır." diyorsunuz veya Sayın Bakan "Katılmıyoruz." diyor? Kendileri, evet, ilgili konuda bakanlık yapmıyor olabilirler ama Hükûmeti temsil ediyorlar. Dolayısıyla, "Hayır." derken failin ve mağdurun hangi yaşta olabileceğini şu andan öngörebilir miyiz? 17 yaşında birisi 19 yaşında birini mağdur hâle getirdiğinde mağdurun velisinin mutabakatı mı aranacak veya evlilik şemsiyesi altında mağdur kadının şikâyetini arayarak zaten Aileyi Koruma ve Kadına Karşı Şiddeti Önleme Kanunu'nu çıkardınız? Gördüğünüz gibi, az önce de bir istatistik verdim, katlanarak artan suçlar var aile içi şiddetle ilgili. Dolayısıyla, bu kanun da çözüm getirmeyecek.

Önergemize destek vererek çözümü kolaylaştırmaya yardımcı olacağınız umuduyla teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)