| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 11.06.2014 |
HÜLYA GÜVEN (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 592 sıra sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın çerçeve 60'ıncı maddesiyle ilgili verdiğimiz önerge hakkında görüşlerimizi belirtmek üzere bulunuyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, bu tasarı hakkında çocuğa ve kadına cinsel istismarı ve tecavüzleri önlemek üzere cezaların artırıldığı şeklinde bir algı yaratıldı. Aslında getirilen ve cinsel suçların cezalarının artırıldığı iddia edilen tasarının, ilgili maddeleri çelişkilerle dolu torba yasanın içine koyarak asıl amacı gizlemek ve dikkatleri dağıtmak üzere hazırlandığı net olarak ortadadır. Amaç gerçekten cinsel suçları önlemek olsaydı kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini de kapsayacak şekilde tüm sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların önerilerini de dikkate alarak torba yasa içinde değil, tek başına getirilirdi.
Şimdi 60'ıncı maddeye bir bakalım. Ne diyor? 15-18 yaş arası çocuklar ile bir ensest ilişkide bulunulduğunda yani anne, baba, üvey anne, üvey baba, kardeş gibi evlenme yasağı olan kişilerin çocukla cinsel ilişki kurması durumunda ceza on yıldan on beş yıla kadar istenebiliyor bu maddede. Ancak 58'inci maddeye baktığımızda, 18 yaş üstü kişilerle ensest ilişki kuranlara ceza on sekiz yıldan başlıyor. Aradaki fark nedir, biliyor musunuz? Aradaki fark, 60'ıncı maddede 15 ile 18 yaş arasında çocuklarla kurulan ensest ilişkide cebir, şiddet, hile olmaması yani çocuğun rızasının olması.
Sayın milletvekilleri, ben sormak istiyorum: 15 ile 18 yaş arasında bir çocuğu, bir kız çocuğunu düşünün, nasıl babasıyla rızası olarak cinsel ilişkiye girebilir? Vicdanlarınız bunu kabul ediyor mu? Neden bu yaş grubunda "rızası var" diye ensest ilişkide hafifletici durum yaratılıyor?
Kadının kıyafetini ve mesleğini tecavüz gerekçesi olarak gösteren, tecavüze uğrayan mağdur çocuğun kendi isteğiyle olmuş diye tecavüzcüyü serbest bırakan zihniyet bugüne kadar bu tür suçların artmasına yol açmıştır. Bu zihniyet ensest ilişkide de kendini gösteriyor.
Bazı verilere değineceğim. Adalet Bakanlığı verilerine göre -daha önce sayın milletvekillerimiz de verdiler bazı rakamlar- cinsel suçlar kapsamında dosya sayısı 2002 yılında 8.146 iken 2011'de 32.991'e çıkmış, 2012 yılında çocuğun cinsel istismar sayısı ise 33.993. Türkiye'de son on yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısının ise 250 bin olduğu ifade ediliyor. Ensest ilişkiler biliniyor mu? Hayır.
Sayın milletvekilleri, on iki yıllık AKP iktidarı süresince kadın cinayetlerinin katliama dönüştüğüne şahit oluyoruz. Çocuk tecavüz ve cinayetlerinde artışı yaşıyoruz. Bu artışlarda elbette mahkemelerin yaptığı indirimlerin payı çok büyük. Asıl olan, zihniyetin değişmesidir. Yalnızca cezaların artırılması tecavüz, istismar ve cinayetleri ortadan kaldırmayacak, belki de daha da artıracaktır. Esas olan, nedenleri ortadan kaldırmaktır. Aslında az önce de değindiğim gibi, kadınların ve çocukların haklarının umursanmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Burada da istenenin yargı paketinin maskelenmesi olduğu çok açık.
Sonuç olarak bu yasa tasarısı cinsel taciz, cinsel saldırıyı önlemiyor; çocuk ve kadınları korumuyor. Bu nedenle yeniden düzenlenmesi gerektiği çok açık. Ben Mecliste bulunan tüm sayın milletvekillerimizi çocuklarımızın haklarını korumaya ve bu aldatmacadan kurtarmaya davet ediyor, saygılarımı sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)