GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 65'inci maddesi vesilesiyle Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, içeride ve dışarıda itibar sarsıcı fevkalade olaylarla karşılaşmaktadır. O bakımdan, burada, Hükûmetin gündeminin peşine takılıp madde üzerinde değerlendirme yapmaktan ziyade yaşanan son olaylara süremin el verdiği oranda temas etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Irak'ın Musul kentinde Konsolosumuz da dâhil olmak üzere 80 Türk vatandaşı kaçırılmıştır, Türk Konsolosluğu basılmıştır. Hükûmetin bu itibar sarsıcı, topraklarımıza saldırı anlamına gelecek bu olayla ilgili yapacağı hangi girişim varsa, alacağı hangi tedbir varsa desteklemeye hazır olduğumuzu ve bu sıkıntının bir an önce giderilmesini arzu ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Oradaki Türkmenlerin haklarının korunması, bizden yardım bekleyen diğer gruplara yardımcı olunması, yani Türkiye'nin kendi menfaatlerine ve şanına uygun hareket etme konusunda yapacağı ne varsa siyasi ayrımcılığı zerre kadar akla getirmeden Milliyetçi Hareket Partisi olarak destek vermeye hazırız. Ancak, ne var ki, uygulanan dış politikanın bugüne kadar Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürdüğünü her vesileyle söylemiştik.

Değerli milletvekilleri, uygulanan bu politikaların sonucunda, Türkiye, ne içeride ne dışarıda, devletin ve milletin itibarını koruyabilir durumda değildir. Bakın, "Hayal görmeyi bırak, gerçekçi ol, Türkiye'nin büyüklüğünü kavra, Türk milletinin tarihini reddetme, dilini reddetme, varlığını reddetme." dediğimiz iktidarın Dışişleri Bakanı Davutoğlu 26 Nisan 2012 tarihinde bu kürsüden, Meclisin bu kürsüsünden bakın ne diyor: "Türkiye olarak bundan sonra da Orta Doğu'daki büyük değişim dalgasını yöneteceğiz, bu değişim dalgasının öncüsü olmaya devam edeceğiz." Orta Doğu'daki bu gelişmeleri yönetenin bizim Dışişleri olduğu anlaşılıyor. "Bugün Orta Doğu toplumlarında Türkiye, sadece dost ve kardeş bir ülke olarak değil, geleceği belirleme kudretine sahip yeni bir fikrin, yeni bir bölgesel düzenin öncüsü bir ülke olarak görülmektedir."

Bakın, Irak'ta, Musul'da başka hiçbir ülkenin konsolosluğuna girilmemiştir, başka hiçbir ülkenin konsolosları ve vatandaşları kaçırılmamıştır ama bu vizyon belirleyen, Orta Doğu'yu düzenleyen Dışişleri Bakanının kendi elemanları kaçırılmıştır.

Diyor ki Sayın Dışişleri Bakanı: "Biz hem insanlığın ve bölge halkının vicdanı olmaya devam edeceğiz hem de ulusal çıkarlarımızı korumaya devam edeceğiz çünkü zihnimizde nasıl yeni bir Türkiye iddiası varsa yeni bir Orta Doğu iddiası da var. Allah'ın Türkiye'yi korumasını niyaz ettiğimiz gibi Orta Doğu'yu korumasını da niyaz ediyoruz, Orta Doğu'nun durumu da ortadadır." Değerli milletvekilleri, Sayın Dışişleri Bakanına söylüyorum, "Biz hem insanlığın hem bölge halkının vicdanı olmaya devam edeceğiz." lafını bırakın, hem insanlığın hem Türkiye'nin yüz karası olmaktan lütfen vazgeçiniz.

Bakın, devam ediyor, "Sizlerin kaygılarını anlıyorum çünkü farklı bir siyaset anlayışını temsil ediyorsunuz, Baas siyasetinin anlayışını tercih ediyorsunuz." demek suretiyle Meclisteki muhalefet partilerine hakaret etmeyi sürdürüyor Sayın Dışişleri Bakanı.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, dışarıda konsolosluklarının basılması, içeride bayrağının indirilmesi; dışarıda insanlarının kaçırılması, içeride insanlarının kaçırılması suretiyle Hükûmetin yüzüne vurulan, vurulmakta olan birtakım gerçek tablolarla karşı karşıyadır. Derhâl kendini toplarsa...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - ...yardımcı olmaya hazırız. Aksi takdirde, bu Hükûmetin her gün, Türkiye'ye sıkıntı vermekte olduğu, iflas etmiş olduğu ortaya çıkmış durumdadır.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)