GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:102
Tarih:12.06.2014

MÜNİR KUTLUATA (Sakarya) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 71'inci maddesi vesilesiyle Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Türk Ceza Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılmasını görüşüyoruz ama hepimiz biliyoruz ki Türk milletinin menfaatlerinin korunması ve devletimizin varlığının sürdürülmesi konusunda ne Ceza Kanunu ne de Anayasa işler durumdadır, Anayasa ve yasalar bloke edilmiş vaziyettedir. Öyle anlaşılıyor ki bu blokaj, iktidar-PKK ittifakının PKK hedeflerini gerçekleştirmesine kadar, Türkiye açısından bakılırsa iş işten geçinceye kadar devam edecektir. Türkiye, her gün, bu tespitimizi doğrulayan sarsıcı örnekleri ızdırapla yaşamaktadır.

Bunun bir örneğini geçen hafta, 8 Haziran günü, Diyarbakır'daki 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığının bahçesindeki Türk Bayrağı'nın gönderden indirilmesi olayıyla yaşadık. Olay bir terör örgütü militanının işi olarak gösterilip esas sorumluları gizlemeye hizmet edecek beyanatlarla savuşturulamayacak kadar ciddidir. Bir başka ifadeyle, Türkiye'de Türk Bayrağı'nı gönderden indirip çiğneyenlerin arkasında kimler vardır? Bunu yapan hainler Türk milletine yapabildikleri hakareti kimleri memnun etmek için yapmışlardır? Aynı tarihte Diyarbakır'da Türkiye'nin kilidini çözmekle meşgul olan, bölünme sürecinin koordinatörü Başbakan Yardımcısına yapılmış adi bir jest olabilir mi? Olayın, söz konusu Başbakan Yardımcısının Alparslan'ın Malazgirt'te çözdüğü Bizans kilidine misilleme tabirler kullanarak PKK'ya moral aşılamak için yaptığı bölücü toplantıyla ilişkileri merak edilmektedir. Sayın Başbakana ve yürüttükleri bölünme sürecinin koordinatörlüğünü PKK örgüt lideriyle beraber üstlenmiş bulunan söz konusu Sayın Başbakan Yardımcısına sormak gerekiyor: Güneydoğu Anadolu'da askerî birlikler dışındaki alanlarda Türk Bayrağı dalgalanıyor mu yoksa çok yerden kaldırıldı mı? İktidar, önceden alandaki "Ne mutlu Türküm diyene." sözünü, ardından tabelalardan "Türkiye Cumhuriyeti" ibaresini, okullarımızdan Andımız'ı ve Türkçeyi kaldırdıktan sonra Türk Bayrağı'nı bölgeden indirmiş midir? Türkiye Cumhuriyeti'nin güneydoğudaki okullarında ve belediyelerinde Türk Bayrağı dalgalanmakta mıdır? Bunu Hükûmet biliyor mu, takip ediyor mu, umursuyor mu yoksa isteyerek mi bu fiilî durumu yaratmıştır, bunun bilinmesi gerekiyor.

Şimdi, tekrar soruyorum: Türkiye'de Türk Bayrağı'nı gönderden indirenler, indirtenler ve seyredenler kimlerdir? Genelkurmay Başkanlığının ve üsteki komutanların, sorumluların seyredenler safında olduğu bellidir. Hükûmetin yerinin netleşmesi gerekiyor. Seyredenlerin safında ise yazıklar olsun; indirtenlerin safındaysa durumu Türk Milletine ve Yüce Allah'a havale ediyorum. Bayrağımıza uzanan ellerin müzakere masasının bir tarafındaki terör örgütünü memnun etmek istediği malumdur, aynı masadaki Hükûmeti memnun edeceğinin düşünüldüğü de olayların seyrinden anlaşılmaktadır. Soma'da polisin yere serdiği acılı işçileri Başbakan adına tekmeleyen Başbakan danışmanı ile Başbakanın desteğiyle her istediğini elde eden örgüt mensuplarının Türk Bayrağı'nı indirirken kimleri memnun edeceklerinin bilincinde olmadıkları söylenemez. Kendi namusuna emanet edilmiş olan Türk milletinin Meclisin alnında yazan kayıtsız, şartsız egemenliğini terör örgütüyle bölüşen bir Hükûmetin olaydaki sorumluluğu gayet açıktır.

O bakımdan, Türkiye'nin her gün yaşadığı yeni sarsıcı olaylar gölgesinde bu olayın...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MÜNİR KUTLUATA (Devamla) - ...sorumlularının, azmettiricilerinin ve seyredenlerin gözden uzak tutulmamasını ve gerekenin yapılmasını bekliyoruz.

Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)