GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:17.06.2014

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinize hayırlı akşamlar diliyorum ve yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, yargıya paket ya da torba gözüyle bakılmaz, bu ancak 5'inci sınıf ülkeler muamelesi yapılan bir devlette söz konusu olur. Çağdaş hukuk devleti, adalet mekanizmasına kılı kırk yaran bir gözlükle bakar. Yaptığınız ne hukukun tesisidir ne adaletin tecellisidir; sadece, bağımsızlık ve tarafsızlık adına, adalet üreten yargı sistemimizde ele geçiremediğiniz son kaleleri de fethederek zapturapt altına almak olayıdır.

Değerli milletvekilleri, AKP'nin birçok eksiği var -bunu her platformda dile getiriyoruz- ama galiba en büyük eksiği, muhalefet partileriyle yahut farklı düşünen kesimlerle bir türlü istişare etmemesidir. Bu Meclis iktidar ve muhalefetten oluşuyor. Akıllı iktidarlar, muhalefeti incinse de incitmeyen ve onları sürecin içinde tutarak onların farklı görüşlerinden istifade eden iktidarlardır. Bu nasıl bir böbürlenme ve nasıl karşısındaki fikri küçük görme hastalığıdır ki muhalefetin her yaptığını itibarsızlaştırma ve her yaptığını zararlı görme gibi bir ruh hâli içine sokuyor sizleri? Bugün bunun birçok örneği var ise de en son örneği Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı konusudur. Daha bismillah, dakika bir, hemen adayı gözden düşürme operasyonuna dönüşüyor.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hayırlı olsun, hayırlı olsun.

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Hâlbuki çok değil, bundan sadece iki yıl önce Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Genel Sekreter olarak seçilmesini bir AKP başarısı olarak anlatıyordunuz her tarafta.

Yine, bir başka örnek: Muhalefet "çatı aday" dedi, üşenmediniz, hemen temeline indiniz, çatısına çıktınız. Yahu, meşveret etmenin neresi kötü değerli arkadaşlar? Yani, farklı düşünen iki parti bir araya gelmiş, bu meseleyi yeni krizlere sebep olmadan, uzlaşma içerisinde nasıl çözebiliriz diye efendim, birbirlerini ziyaret etmişler. Sadece birbirlerini de değil, aşağı yukarı bütün siyasi partileri ziyaret etmişler, Meclis içinde, dışında ve büyük STK'ları ziyaret etmişler. Ne dediniz? Bu çoğulcu demokrasi arayışını tebrik etmek yerine "Kapı kapı dolaşıyorsunuz." dediniz. Yani gerekirse rızayı temin etmek için kapı kapı da dolaşılır. Ancak, siz ne yaptınız değerli AKP milletvekilleri, siz ne yaptınız? Bırakın siyasi partilerin farklı düşüncelerini, Meclis dışındaki küçük partileri bile -yetkili sözcünüz- "Efendim, yüzde 1 mi oy aldı, binde 1 mi oy aldı?" gibi küçümseme yoluna gittiniz. Burada eleştirilmesi gereken herhâlde demokratik rejimi hep birlikte yürütmek arayışı değil, aksine, AKP'nin yapmış olduğu bu tek adam şovunu eleştirmektir.

Aynı bağnazlığı Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında da gösteriyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bildiğiniz üzere, komisyonlar marifetiyle yürür. Siz komisyonları yani muhalefetin de temsil edildiği çalışma komisyonlarını bir yük olarak görüyorsunuz, mümkün olsa tüm komisyonları kaldıracaksınız. 17, 25 Aralık yolsuzluk meselelerini soruşturmak üzere kurulması kabul edilmiş komisyonu kurmamak için habire mazeret üretiyorsunuz. Bir sansür, bir veto kurulu oluşturmuşsunuz, aynen 12 Eylül cuntasının "Kimler Parlamentoya girecek, kimler girmeyecek." vetosunda olduğu gibi. Niye? Çünkü onlar görüşlerini açıklamışlar.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de yaşayacaksın ve asrın en büyük yolsuzluk iddiası olan 17, 25 Aralıkla ilgili milletvekili görüşünü açıklamayacak. Ne açıklayacak; çiçeklerden, böceklerden, kelebeklerden mi bahsedecek? Bunu mu istiyorsunuz? Hayır, sizin istediğiniz, değerli arkadaşlar, bu komisyonu kurdurmadan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasına bırakmak, milletin gözünün önünden kaçırmak.

Sadece bu da değil. Âlây-ı vâlâ ile Millî İstihbarat Teşkilatı Yasası çıkardınız. Bu yasada dediniz ki: "Millî irade istihbari hizmetleri denetleyecek, önerilerde bulunacak bir sürekli komisyon kuracağız." Nerede bu komisyon? Hâlâ, Adalet ve Kalkınma Partisi bu komisyona üye vermedi. Bakın, her tarafımız ateş altında, yanıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

S. NEVZAT KORKMAZ (Devamla) - Komşularımızdaki bu sıkıntı Türkiye'ye kadar sirayet edecek ama millî güvenlik meselelerinde önerilerde bulunacak bu komisyon sizin vasıtanızla toplanmıyor. Severiz böyle demokrasiyi, çoğulculuk anlayışını.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)