| Konu: | TÜRK CEZA KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 17.06.2014 |
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, tabii ki Engin Alan Bey'in hapishaneden kurtarılması konusundaki tekliflerinden dolayı Cumhuriyet Halk Partisine teşekkür ediyorum.
Ancak, aslında, bunun yolu çok daha basit, bir önergeye bile ihtiyacı yok. Şöyle ki: Engin Alan Paşa Anayasa'nın 14'üncü maddesi gereğince içeride tutuluyor diğerlerinden farklı olarak. 14'üncü madde şunu söylüyor: "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz." Aslında, şerefle Türk ordusunda görev yapmış, terörle mücadele etmiş, Kıbrıs'ta bulunmuş, Azerbaycan'da bulunmuş, pek çok görevi başarıyla ifa etmiş bir komutanın bu şekilde, bu suçlamalarla, aksine sürekli olarak ülkenin bölünmez bütünlüğü konusunda çalışan bir şahsın bu adla suçlanarak içeriye atılmış olması ve içeride tutulması gerçekten kabul edilemez bir durumdur. Her şeyden önce, orduya kumpas kurulduğunu söyleyen Hükûmetin bu konuda çok daha aktif hâle gelmesi ve onun... Mademki kumpas kurulmuşsa ve üstelik de TÜBİTAK tarafından da sahte CD'ler hazırlandığı ortaya konulmuşsa girişimde bulunularak Engin Alan Paşa'nın, milletvekilimizin çıkarılması gerekir.
Değerli milletvekilleri, yapılacak iş sadece şudur: Yargıtay Ceza Genel Kurulunda Yargıtay Başsavcısının delillerin yetersiz olduğunu veya deliller üzerinde birtakım yanlış durumların söz konusu edildiğini beyan etmesi yargılamayı tekrar gündeme getiriyor. Böyle bir durum karşısında, Engin Alan milletvekilimizin tekrar yargılanmak üzere mahkûmiyeti düşüyor. Bu durumda da diğer milletvekilleri gibi serbest bırakılabiliyor. Bunu savcılarla, Yargıtay başsavcılarıyla bizzat yaptığımız görüşmelerde teyit ettik. Dolayısıyla, çok basit bir şey, Yargıtay Başsavcısının -tekrar ediyorum- Yargıtay Ceza Genel Kurulunda delillerin yetersiz olduğunu bildirmesi üzerine mahkûmiyetin düştüğü ve yeniden yargılanma yolunun açıldığı ortaya çıkıyor. Böyle bir konuşma, aslında kıvranıp duran Türkiye Büyük Millet Meclisini veya Millet Meclisindeki milletvekillerini sıkıntıdan kurtaracak bir konu. Bunu defalarca dile getirmemize rağmen, maalesef kimse bu konuda bir adım atmıyor. Çünkü, Engin Alan Paşa, zannediyorum ki Abdullah Öcalan'a karşı rehin olarak tutuluyor. Aksi takdirde, onun serbest bırakılması için bu kadar kolay bir yol bir varken Hükûmet veyahut da Adalet Bakanlığı neden bu konuda bir girişimde bulunmuyor? Her konuda girişimde bulunanların bu konuda girişimde bulunmaması gerçekten ilgi çekici değil mi? Çok basit diyorum, tekrar ediyorum: 14'üncü madde gereğince içeride tutulduğu için çıkarılması herhangi bir kanun teklifiyle mümkün değil Anayasa'nın 14'üncü maddesi bulunduğu müddetçe. Bunu kaldırdığınız takdirde ancak çıkabilir. Hâlbuki ben de aksini söylüyorum. Yargıtay Başsavcısının, sadece, Ceza Genel Kurulunda delillerin yetersizliğini veyahut da TÜBİTAK'ın vermiş olduğu karar çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini gerektiğini beyan etmesi mahkûmiyeti düşürüyor ve yeniden yargılanmasına imkân tanıyor. Bu yapıldığı takdirde o da milletin teveccühüyle seçilmiş olduğu için bu Mecliste yerini alacaktır.
Hepinizi bu konuda birlikte hareket etmeye davet ediyorum.
Saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)