| Konu: | BİLGİ TOPLUMU OLMA YOLUNDA BİLİŞİM SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER İLE İNTERNET KULLANIMININ BAŞTA ÇOCUKLAR, GENÇLER VE AİLE YAPISI ÜZERİNDE OLMAK ÜZERE SOSYAL ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 24.06.2014 |
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilgi toplumu olma yolunda, bilişim sektöründeki gelişmeler ile İnternet Kullanımının Başta Çocuklar, Gençler ve Aile Yapısı Üzerinde Olmak Üzere, Sosyal Etkilerinin Araştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun 381 sayılı Raporu üzerinde Hükûmet adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, beş kısımdan oluşan bu kapsamlı raporun hazırlanmasında emeği geçen başta Komisyon Başkanımıza, Komisyonumuzun çok değerli üyesi milletvekillerimize, Komisyonun hazırlanmasında emek veren bütün uzmanlarımıza, sivil toplum örgütlerimize ve katkı veren herkese gerçekten çok teşekkür ediyorum.
Toplam beş kısımdan oluşan raporun ilk kısmında, bilişim sektörü ve bu sektörün ekonomik boyutu ele alınmış; ikinci kısımda, İnternet kullanımının bireysel, toplumsal boyutu üzerinde durulmuş; üçüncü kısımda ise bilgi güvenliği ve bilişim suçlarına yer ayrılmış; dördüncü kısımda, bilgi toplumu ve e-dönüşüm konuları, son kısım da ise İnternet medyası incelenmiştir.
Burada, raporda yer alan önerilere ilişkin, Hükûmetimiz adına bazı değerlendirmelerimizi sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle, raporda yer alan değerlendirmelere büyük oranda katıldığımızı, hâlihazırda bu değerlendirmelere uyum gösteren önemli çalışmalar yapıyor olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Biraz önce, Değerli Komisyon Başkanımız ifade etti, şu ana kadar ortaya konulan 154 önerinin 102 tanesi hâlihazırda ya hayata geçti ya da hayata geçirme çalışmaları sürüyor. İnanıyorum ki kalan kısım da en kısa zamanda bakanlıklarımız tarafından değerlendirilecek ve belki de ilk defa bir Meclis araştırması komisyonu raporunun tüm detayları Hükûmet tarafından büyük bir dikkatle ele alınmış olacak.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye, 3 Kasım 2002'den bu yana, gerçekten, çok önemli bir değişim ve gelişim gösterdi. Kendi kabuğuna çekilmiş bir ülke görünümünden, her alanda iddialı ve yüksek hedeflere sahip bir ülke konumuna yükseldik. 2023 hedeflerimize doğru ilerlerken en fazla önem vermemiz gereken alanların başında hiç şüphesiz bilgi teknolojileri geliyor. Bilgi teknolojileriyle ilgili yapacağımız çalışmaların iki boyutu var: Bunlardan birincisi, bu teknolojilerin ülkemizde geliştirilmesi, tasarlanması ve üretilmesidir. İkinci boyut ise bu teknolojilerin kullanımına, bunların birey ve toplum üzerindeki etkilerine ilişkin düzenlemelerdir. Rapor, işte bu iki boyutuyla çok ciddi değerlendirmeler ve öneriler içeriyor.
Raporun ikinci önerisinde de belirtildiği gibi, bilişim sektörünü stratejik ve önemli öncelikli bir alan olarak belirlemek gerekiyor. Bu konuda, özellikle TÜBİTAK bünyesinde açılan programlarda bilişim alanını bir öncelikli alan olarak gördüğümüzü ifade etmek istiyorum.
Yine, bizim Bakanlığımız bünyesinde hazırlıklarını sürdürdüğümüz yazılım stratejisi ve eylem planıyla birlikte sektörle ilgili kapsamlı bir yol haritası oluşturuyoruz.
Günümüzde, bilginin üretilmesi, depolanması, paylaşılması ve kullanılması gibi süreçleri çok doğru yönetmek gerekiyor. Artık yeni gelişen hemen hemen her teknolojinin bilgi teknolojisi alanıyla bir şekilde münasebeti bulunuyor. İmalat sanayisinde, finans, ticaret, hizmet veya kamu sektörlerinde atılan her yeni adımda bu teknolojileri yoğun şekilde kullanıyoruz. Yüksek katma değerli ve ileri teknolojili üretim hedefimiz açısından bu sektörü önemsiyoruz.
Bilgi teknolojileri alanında üretim ve ihracat rakamlarında her geçen yıl bir gelişme yaşanıyor ancak bu ülkeyi taşıyacak seviyede henüz geride olduğumuzu da kabul etmek durumundayız.
Biz bu alanda, özellikle gençlerimizin çığır açabileceklerine inanıyoruz çünkü yazılım, bilişim ve elektronik gibi alanlarda artık sermaye yetersizliği bir engel değil, yeter ki iyi bir iş fikri olsun. Bu sektörde çok az yatırımla, çok az personelle çok başarılı katma değer ve kârlılık oranları yüksek firmalar kurmak mümkün. Özellikle AR-GE destek programlarımızdan yararlanan projelerin yarıya yakını bu sektörde, yazılım ve bilgi teknolojileri alanlarında. Bu, gerçekten memnuniyet verici bir durum.
Teknoparklar ve bilişim vadisi gibi altyapılar sayesinde önümüzdeki süreçte bu teknolojileri ülkemizde geliştirme hususunda çok daha farklı ve iyi bir dönem yaşayacağımıza inanıyoruz. Bütün bu çalışmalar raporda yer alan yerli yazılımın geliştirilmesi, bilişim temelli AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi gibi hususlarla paralellik arz ediyor.
Yine, raporda kamu alımlarıyla ilgili öneriler sunuluyor. Son zamanlarda attığımız yüzde 15 fiyat avantajı ve yeni teknolojik ürünlere iş bitirme belgesi gibi adımlarla sadece bilişim alanında değil, ileri teknolojili her alanda çalışan firmalarımız lehine düzenlemeleri de hâlihazırda hayata geçirmiş bulunuyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilgi teknolojileri alanında üretim kapasitemizi artırırken bu teknolojilerin kullanımına ilişkin çalışmalar da yapmalıyız ve yapıyoruz. Şu rakam çok çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor: 2002 yılında ülkemizde geniş bant İnternet abone sayısı sadece 18 bin idi, mart ayı itibarıyla bu rakam 35 milyona çıktı. Sadece bu keskin değişim bile konuyla ilgili yaptığımız ve yapacağımız düzenlemelerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Bugün İnternet'e erişim temel bir insan hakkı olarak kabul ediliyor. Raporun ilk maddesinde geçtiği üzere, bu konunun bir temel hak olarak Anayasa'da düzenlenmesinin isabetli olacağına inanıyoruz.
Raporun 7'nci maddesinde de geçtiği üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde bilişim alanıyla ilgili daimi bir ihtisas komisyonunun kurulmasının da konuyla ilgili yasal düzenlemelerin zamanın ruhuna uygun yapılması açısından faydalı olabileceğini düşünüyoruz.
Yine raporun 8 ve 9'uncu önerilerinde geçen bu alanla ilgili özel ihtisas mahkemelerinin kurulması, bilişim suçlarıyla ilgilenecek hâkim ve savcıların yetiştirilmesi, üniversitelerde özellikle hukuk müfredatında bilişim alanına daha fazla yer verilmesi gibi konular önem taşıyor. Adalet Bakanlığımız ve ilgili diğer kuruluşlar bu konularla ilgili önemli çalışmaları yürütüyor.
Raporda bilişim hedeflerine ulaşabilmemiz açısından kişisel verilerin korunmasına özel bir vurgu yapılmıştır. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı'nın yasalaşması bu açıdan kritik bir önem taşıyor. Yine de elektronik haberleşme sektöründeki bazı kritik hususlara ilişkin özel kanun düzenlemesi buna rağmen gerekebilir. Bu hususlara ilişkin düzenlemeleri Meclisimizin takdirine göre 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na veya Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı'na ilave bir bölüm koyarak, hatta müstakil bir kanun şeklinde hayata geçirebiliriz.
Raporda yer verilen öneriler içinde siber güvenlik konusuna ayrı bir önem verildiğini, bu alanla ilgili 7 öneri geliştirildiğini görüyoruz. Vatandaşlarımıza daha kaliteli, hızlı ve güvenilir hizmet sunmamız için kamu hizmetlerinde bilgi teknolojilerinden azami ölçüde yararlanıyoruz. Biliyorsunuz, bugüne kadar çok önemli e-devlet projelerini hayata geçirdik, geçirmeye de devam ediyoruz. Mesela TÜBİTAK bünyesinde yürüttüğümüz ve "tek kart, tek şifre" mantığıyla kurguladığımız projeyle akıllı kimlik kartı uygulamasına geçeceğiz. Bu kartlarla, elektronik imza atmaktan ATM'lerden para çekmeye kadar pek çok farklı işlemi gerçekleştirebileceğiz. Yine, özel sektörün faaliyetlerinde, bankacılık gibi kritik hizmet alanlarında, kamunun ve firmaların veri tabanlarında bilgi teknolojilerini yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Ancak, bu teknolojilerin kullanımı bir kolaylık olduğu gibi, güvenlik açısından da bir risk teşkil ettiği muhakkak.
Kamunun, özel sektörün ve bireylerin bilgi güvenliğini sağlamak açısından siber güvenlik konusu gerçekten de çok büyük bir önem taşıyor. Bu konuda Siber Güvenlik Kurulunu kurduk. Şu an Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve 2013-2014 Eylem Planı'nı başarıya uyguluyoruz. Bu plandaki en önemli eylemlerden biri olan ulusal siber olaylara müdahale merkezinin kurulması için çalışmalar sürüyor.
Yine, eylem planı kapsamında kamu kurumlarımızın katıldığı çok ciddi siber güvenlik tatbikatları yapılıyor. Konuyla ilgili teknik bilgi birikimi oluşturmak amacıyla TÜBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsünü açtık. TSE kamu kurumlarında çalışacak olan beyaz şapkalı "hacker"larla ilgili sertifika programlarını açtı. Yine TSE, sızma testi yapan danışmanlık firmalarıyla ilgili yeterlilik belgesi vermeye başlıyor. Bütün bu çalışmalar siber güvenlik alanında da raporun önerilerine uyumlu bir şekilde yolumuza devam ettiğimizi gösteriyor.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özellikle İnternet kullanımının başta çocuklar ve gençler olmak üzere, tüm toplum üzerinde belirgin etkiler oluşturduğunu biliyoruz. Raporda İnternet kullanımının toplumsal etkileri ve bunun eğitim ve sağlık boyutuyla ilgili çok sayıda öneri var. İnternet'in bilinçli kullanımı, bu ortamın birey ve aile üzerinde muhtemel olumsuz etkilerinin giderilmesi, İnternet ortamında çocuk pornosu veya yasa dışı kumar gibi suç içeriklerine yönelik caydırıcı tedbirlerin alınması gibi konularda iktidara, muhalefete, medyaya, üniversitelere, aslında hepimize büyük sorumluluklar düşüyor.
Raporun eğitimle ilgili kısmında yer alan 11 öneride de geçtiği üzere, bu teknolojileri çocuklarımızı yüksek kaliteli bireyler hâline getirmek, yüksek nitelikli bireyler hâline getirmek için kullanmalıyız yani aslında dijital çağa çocuklarımızı hazırlamak durumundayız. Bu dijital okuryazarlığın çocuklarımız açısından ne denli önemli olduğu aslında bu raporda bir kez daha vurgulanmış oldu, bunun da önümüzdeki süreçte çok büyük bir hassasiyetle yürütüleceğini özellikle ifade ediyorum. Bu açıdan, FATİH Projesi gerçekten de ülkenin tarihinin en önemli projelerinden bir tanesidir.
Değerli arkadaşlarım, FATİH Projesi'nde 5 milyar dolar çöpe gitmiş değildir; aksine, daha şu ana kadar harcadığımız rakamlar çok büyük rakamlar değil ama FATİH Projesi'nin başlamasının bile ülkeye ne denli kazanımlar sağladığını ben yakinen biliyorum. Bakın, çok basit 2 örnek vermek isterim size: FATİH Projesi'nin başlamasıyla birlikte şu anda, Türkiye'deki bir özel sektör firması, dünya etkileşimli tahta piyasasının tek başına yüzde 55'ine hükmediyor. Bu, FATİH Projesi sayesinde oldu. Bir başka örnek vereyim: FATİH Projesi'nin en önemli bileşeni bana göre, elektronik içeriktir. Şu anda, elektronik içerikte Türkiye dünyanın en iyileriyle yarışıyor ve özel sektörde bu noktada inanılmaz bir arzu var, istek var; bize hemen hemen her gün bu konuda çok güzel, çok ciddi veriler geliyor...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çalışan bir okul söyler misin Sayın Bakan?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - ...ve pek çok yerde de karşılaştığımızda gerçekten ama gerçekten, Türkiye'nin elektronik içerikte dünyanın en iyileriyle rekabet edecek noktaya geldiğini görüyoruz. Bakın, cumhuriyetimizin en önemli ideallerinden biri eğitimde fırsat eşitliğidir. Eğitimde fırsat eşitliği için de elektronik içerik ve dijital çağ bize çok ama çok önemli bir fırsat sunuyor. Bu konuları çok fazla siyasetin polemik alanına taşımaktan ziyade, daha iyisini nasıl yaparız anlayışıyla...
Değerli arkadaşlar, bakın, hepimiz geçiciyiz, baki olan ülkemizdir. Eğitim alanı herkesin özellikle tartışma alanının dışında olması lazım. Burada FATİH Projesi'nin Türkiye'ye açtığı ufuk Türkiye'nin bugün gerçekten dijital çağı es geçmeme, ıskalamaması açısından çok ciddi bir fırsat sundu. Gelin, daha iyisini nasıl yaparızı konuşalım ama bunu çok fazla polemik alanına dönüştürmeyelim. Şu anda, FATİH Projesi sayesinde Türkiye dijital çağın gereklerini yerine getirmede ciddi gayret gösteriyor.
Bu arada, yeri gelmişken, Pardus'la ilgili...
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Bakanım, yapmayın ya!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Şu anda, Pardus'la ilgili, sevgili arkadaşlar...
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - 5 milyar doları, bilişim sınıflarında söyledim ben. 5 milyar doları ben bilişim sınıflarında... FATİH Projesi'nde söylemedim.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Erdal Bey, müsaade edersen, Pardus'la ilgili...
Şu anda, Pardus bizim TÜBİTAK olarak çok önem verdiğimiz bir alan ve şu anda 8 arkadaşımız çalışıyor. Pardus'un geliştirilmesi noktasına da çok önem veriyoruz. Bireysel kullanıcılar açısından değil kurumsal kullanıcı ve kamu kurumlarının Pardus'u kullanmasıyla ilgili de çok ciddi çalışma yapıyoruz. Bu noktaya TÜBİTAK'ta çok özel bir önem veriyoruz, bunu bilin. Bu önemli bir şey Türkiye için.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İnşallah öyledir, inşallah yaparsınız.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Seve seve destekleriz.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Şu anda da 8 arkadaşımız -1 arkadaşımız değil- tam zamanlı çalışıyor.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - 8 adamla bir iş olmaz ya! Proje olması lazım.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Hayır, şimdi, bakın, 8 kişi bu işin proje sorumlusu ama bu işin geliştirilmesi, açık yazılımın geliştirilmesinin nasıl olduğunu bilirsiniz. Artık, biz Pardus'u Türkiye'nin millî yazılımı olarak özellikle kamu kurumlarımız ve kurumsal yapıların kullanmasını önemsiyoruz. FATİH Projesi'nde de özellikle istediğimiz, Pardus'un işletim sistemi olarak kullanılması.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - "Tercihli" deyince kimse kullanmıyor ama.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Göreceğiz, bunu göreceğiz.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, burada belki birkaç konunun daha altını çizmekte fayda var. Şimdi, şu TELEKOM'un satışı konusu: Biliyorsunuz, Türkiye'de bütün ihaleler artık, canlı yayınlarla, şeffaf ortamda, herkesin katılımıyla yapılıyor. 35 milyar dolar değerindeki bir malın, bir kurumun 6,5 milyar dolara satılması akıl kârı değil.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Bence de öyle.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Evet, 23,5 milyar dolar olduğu dönemi biliyoruz. Ne zamandı o? 1990'lardaydı. Mobil telefonların çıkmadığı dönemde, o dönemde satılmadı. O dönemde satılmayınca... Ki o dönemde satılsaydı Türkiye'nin tüm iç borcunu kapatıyordu. O dönemde engelleyenlerin kim olduğunu biliyoruz...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yine tekel TELEKOM.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ama, daha sonra mobil telefonların, diğer iletişim araçlarının gelişmesinin bu telekom sektörüne olan ilgiyi azalttığını da biliyoruz ama açık olan şu ki bu ihale herkese açık, televizyonlarda canlı yayınlanarak herkesin katılımının azami ölçüde sağlanmaya çalışıldığı bir yöntemle yapıldı; oluşan fiyat budur.
Bu arada, belki değerli arkadaşlarımızın sık sık kullandığı ama özellikle bir yanlışı veya bir yanlış anlamayı da düzelteyim; şu, bizim hayvanat bahçesinden müdür muhabbeti. Değerli arkadaşlar, insanlara haksızlık etmemek lazım. Bakın, bu ses kaydının montaj olduğuyla ilgili konuda, ben ilk gün bunu hissettiğimi söylemiştim. Doğru.
CELAL ADAN (İstanbul) - Yapmayın! Ayıp ya, ayıp!
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Ayıp! Sanayi ve Teknoloji Bakanının...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Daha sonra savcılığın yaptığı müracaat üzerine, Ankara Cumhuriyet Savcılığının yaptığı müracaat üzerine TÜBİTAK bu konuyu inceledi ve açıkça montaj olduğunu ifade etti.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İşte bu teknolojiyi çok merak ediyordun ya Sayın Bakan.
OKTAY VURAL (İzmir) - Yani biz de inandık, öyle mi!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bir dakika... Bir dakika... Müsaade edin...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, sizin teknoloji çok para yapar!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Müsaade edin... Şimdi...(CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, ilave edersiniz herhâlde süreye.
Şimdi, müsaade edin...
Bu raporun altında...
BAŞKAN - Şimdi, önce bir dinleyin sayın milletvekilleri. Lütfen...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Evet, bu raporun altında 3 çok değerli bilim insanının imzası var.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Vallahi, bir de dünyaya verin, çok büyük para yapar!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, önce bir dinleyin. Ama bir dinleyin, sonra konuşursunuz. Lütfen, dinleyin.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Şimdi, bu raporun altında çok değerli 3 bilim insanının imzası var. Bunlardan 2'si Ortadoğu Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun, Amerika'da doktorasını yapmış...
CELAL ADAN (İstanbul) - Ayıp! Ayıp! Ayıp!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) -...gerçekten dünya çapında bilimsel makaleleri olan 2 değerli bilim adamı.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Bakanım, sen bu işe girme!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Üçüncü arkadaşımız da, yine, Hacettepe Üniversitesinden mezun olmuş elektrik elektronik bölümünden, Londra'da doktorasını yapmış ve önemli bir akademisyenimiz. Bizim insanımız...
OKTAY VURAL (İzmir) - Zaten, siz hissetmişsiniz, ne gerek var bu uzmanlara ya! Sizin gibi uzman varken...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ya, arkadaşlar, eğer söyleyecek bir şeyiniz varsa söylersiniz.
Hayvanat bahçesi muhabbeti şuradan çıkıyor. Bu Meclis kayıtlarına geçsin diye söylüyorum.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bırakın bu işleri. Davayla ilgili konularda...
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yalakalık yap diye... Savunmak zorunda değilsin onu ya!
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Çık da konuş bir şey söyleyeceksen!
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan... Sayın Başkan...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, bu ifadeyi kendisine iade ediyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, düzgün konuşunuz. Lütfen...
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bu ifadeyi kendisine iade ediyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu hayvanat bahçesinden TÜBİTAK'ın başına adam getirdin muhabbeti şu: Bakın, TÜBİTAK'a bağlı ULAKBİM Enstitümüz var. Bu enstitü bir müdürlük statüsünde. Burada akademisyenlere yardımcı olmakla ilgili bir dergi çıkarılması planlanıyor. Bu dergi çıkarmakla ilgili de dergicilik alanında tecrübeli isim aranıyor. Hayatının otuz yıla yakın iş tecrübesinden yirmi yıldan fazlasını dergicilikle geçirmiş ama bu arada, sadece hayatının iki yılında büyükşehir belediyesinde hayvanat bahçesi şube müdürlüğü görevinde bulunmuş, iki yıl da işçi sağlığı ve iş güvenliği görevinde bulunmuş bir arkadaşımız dergiyle ilgili bir faaliyette bulunmak üzere enstitü müdür yardımcılığına atanıyor. TÜBİTAK'ın başına geçirilmemiş, enstitüye müdür dahi yapılmamış, sadece dergi alanıyla ilgili bir birime idari görevlendirme yapılmış.
Şimdi "TÜBİTAK'ın başına hayvanat bahçesinden müdür getirirseniz işte, efendim böyle rapor çıkar..."
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Ben onu söyledim zaten. "Öyle değil." diye söyledim.
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Ayrıca, burada, değerli arkadaşlara şunu özellikle tavsiye edeyim: Bakın, arkadaşlar, o sizin, bizim işten çıkardığımız diye savunduğunuz kişi, bu Balyoz davalarında da diğer davalarda da bütün bu haltları işleyenlerin başı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz mi almıştınız işe?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Biz aldık görevden ve bu ses kayıtlarından önce aldık.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İşe kim aldı?
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bakın, ses kayıtlarından önce aldık.
Şimdi, bazı şeyleri...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OKTAY VURAL (İzmir) - Bırakın canım ya!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, benim size tavsiyem, bazı şeyleri...
Sayın Başkan...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - O zaman niye sesiniz çıkmadı o sahte CD'leri hazırlarken?
OKTAY VURAL (İzmir) - Bozacının şahidi şıracı. Kimi kandırıyorsunuz ya? Hodri meydan!
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kıymetliydi bunlar, aynı Zekeriya Öz gibiydi bunlar o zaman, Zekeriya Öz gibiydi vallahi bunlar da!
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Devamla) - Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)