| Konu: | BİLGİ TOPLUMU OLMA YOLUNDA BİLİŞİM SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞMELER İLE İNTERNET KULLANIMININ BAŞTA ÇOCUKLAR, GENÇLER VE AİLE YAPISI ÜZERİNDE OLMAK ÜZERE SOSYAL ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 24.06.2014 |
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 381 sıra sayılı, Bilgi Toplumu Olma Yolunda Bilişim Sektöründeki Gelişmeler ile İnternet Kullanımının Başta Çocuklar, Gençler ve Aile Yapısı Üzerinde Olmak Üzere Sosyal Etkilerinin Araştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu üzerine şahsım adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. Gerçekten, isim uzun.
Son yıllarda bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmeler bilgiye doğrudan, güvenli ve hızlı bir biçimde erişebilme ihtiyacının karşılanmasını kolaylaştırmış ve insan yaşamındaki önemini ortaya koymuştur. Bu açıdan, bilgi teknolojilerinin en önemli yeniliği olarak çocukların, yaşlıların, her bireyin rahatlıkla kullanabileceği İnternet, yaşamın tüm alanlarını içine almış; birey, aile ve toplum yaşamını çok yönlü etkileyen bir iletişim aracı hâline gelmiştir.
Bilgi toplumuna dönüşüm hedefi amacıyla bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımında en önemli göstergelerden biri de bilgi ve iletişim teknolojilerinde hızla ortaya çıkan olanakların toplumun tüm bireylerine ulaştırılması ve vatandaşların günlük ve iş hayatlarında bilgi ve iletişim teknolojilerinden etkin biçimde faydalanmasıdır. Ancak, çocuk ve gençlerimizin bu bilgi iletişim teknolojilerini ve İnternet'i kullanırken bazı risklerle karşı karşıya oldukları da bir gerçektir.
Onların karşı karşıya oldukları bu riskleri en aza indirgemek ve onların güvenli bir şekilde bilgiye ulaşmalarını sağlamak ve alınması gereken önlemleri, sorunları, güvenlik tehditlerini araştırmak ve bu araştırması neticesinde önlemleri belirlemek üzere 21 Şubat 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda yapılan görüşmelerle Meclis araştırma komisyonu kurulmasına karar verilmiştir Üç ay boyunca gerek ilgili kuruluşlarla gerek sivil toplum temsilcileri gerek ilgili yetkililerle yaptığımız toplantılar ve incelemeler neticesinde elde edilen bilgilere ve görüşlere göre araştırma komisyon raporları oluşturulmuştur. Üyesi olduğum araştırma komisyonumuzun toplantılarında, Hükûmetimizin on iki yıl içerisinde gerçekleştirdiği faaliyetler de sık sık gündeme gelmiştir. Bunlardan birkaç tanesinden bahsetmek istiyorum: Özellikle, İnternet teknolojisinin getirmiş olduğu fırsat ve faydaları vatandaşlara daha rahat aktarabilmek ve İnternet üzerinden kaliteli hizmet verebilmek için modern devletin en büyük gereksinimlerinden biri olan E-Devlet Kapısı Projesi'ni gerçekleştirdik.
Türkiye'nin bilgi toplumuna geçiş sürecinde önemli bir kilometre taşı olan E-Devlet Kapısı, 18 Aralık 2008 tarihinde Sayın Başbakanımız tarafından hizmete açılmıştır. E-Devlet Kapısı'nda 18 milyonu aşkın kayıtlı kullanıcıya 1.000'e yakın kamu hizmeti verilmektedir. Yine biraz evvel Sayın Bakanımızın da bahsettiği FATİH Projesi'ni bunlardan sayabiliriz.
2010 yılında başlatılan proje kapsamında 2013 yılı sonuna kadar meslek liseleri hariç tüm lise türlerinin 84.921 adet sınıfının tamamına akıllı tahta yerleştirilmiştir. 3.657 okulumuza çok fonksiyonlu yazıcı ve doküman kamera kurulumu yapılmıştır. Yine, aynı liselerde yerel alan ağı kurulumu tamamlanmıştır. Öğrenci ve öğretmenlere 62 bin adet tablet dağıtılmıştır. Bunların yanında, gençlerimizi çok yakından ilgilendiren yurtlarda ücretsiz İnternet kullanımı dönemini biz başlattık. 81 ilimizdeki 373 yurdumuzda Yurdum Evim Ücretsiz İnternetim ismiyle, kesintisiz, güvenli, yüksek hızda ve ücretsiz İnternet projesini yine Hükûmetimiz döneminde hayata geçirdik. Kullanıma açıldığından bu yana 280 bin öğrencinin aktif yararlandığı bu hizmet, öğrencilerimiz tarafından da yoğun ilgi görmektedir.
Kıymetli arkadaşlar, geçen yıllarda başlattığımız bir diğer önemli proje de Gören Göz Projesi. Özellikle görme engelli yurttaşlarımızın yararlandığı bu projeyle birlikte ilk aşamasında 2012 yılında başlatılan Gören Göz Projesi kapsamında 7 ilde 5 bine yakın görme engellimize ulaştık. Geçen ay ikinci aşaması başlatılan dağıtımda, 19 ilde yine 5 bin adet gören göz cihazı dağıttık.
Hızla gelişen teknoloji ve artan hizmetler, kullanım kolaylığı ve gençlerin sosyal etkileşim alışkanlarının değişmesi gibi birçok neden hane halkının İnternet'e erişimini ve kullanımını artırmaktadır.
Birçok yerde biz hep sansürcü, İnternet'in karşısında olarak suçlandık ama vereceğim rakamlar bunun aksini kanıtlar cinsten. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun dikkatle dinlemesini rica ediyorum.
2004 yılında yapılan ilk Hanehalkı Bilişim Anketi verilerine göre, hanelerin yüzde 7'sinin İnternet'e erişim imkânı mevcuttu. Bu hanelerin yüzde 83'ü İnternet erişimini kişisel bilgisayarından sağlıyordu. Yine, 2012 yılının Nisan ayında gerçekleştirilen en son Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre ise hanelerin yüzde 47'si evden İnternet erişimine sahip durumda. 2002 yılında AK PARTİ iktidara geldiğinde geniş bant İnternet abone sayısı 20 bin iken bugün yapılan milyar dolarlık yatırımlar sayesinde 34 milyona ulaşmıştır. Köydeki Ahmet amca bile rahatlıkla İnternet'e erişmektedir.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Geniş banda Türkiye Avrupa'da ne zaman geçti Gökcen Hanım?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Devamla) - Türkiye'de toplam İnternet abone sayısı 32 milyona, mobil İnternet kullananların sayısı da 24 milyona çıkmıştır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sizinle ne ilgisi var bunun? Ne yaptınız?
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Devamla) - Yine, fiber optik İnternet ağı 2013 sonu itibarıyla 228 bin kilometreye yaklaşmıştır. O yüzden biz İnternet'e karşıyız, kıymetli arkadaşlar!
İnternet'e karşıyız, şöyle karşıyız, buna birkaç örnek daha vermek istiyorum: Şimdi, ilk, İnternet'le ilgili YouTube engellemesinin tarihini Erdal Bey çok iyi bilir, 6 Mart 2007 yılında. Neden engellenmiş? Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren video yüzünden engellenmiş. Bir diğeri, yine 17 Ocak 2008 tarihinde aynı nedenden dolayı engellenmiş.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Engellenememiş, yasak konulmuş ama engellenememiş.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Devamla) - Yine, 13 Mart 2008 tarihinde, Atatürk'e hakaret eden görüntüler nedeniyle Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla engellenmiş.
Devam ediyoruz: 2 Kasım 2010 tarihinde, Sayın Deniz Baykal'ın, avukatlarının aracılığıyla, başvurusu sonucu Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi aracılığıyla engellenmiş.
Devam ediyoruz: 27 Mart 2014 Perşembe günü, yine Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu'nun, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın o ulusal güvenliği tehdit içerikli konuşmalarının sızdırılması nedeniyle engellenmiş.
Şimdi, bizi her seferinde "sansürcü zihniyet" diye suçluyorsunuz ancak şu da bir gerçek ki özellikle ilköğretim okulu öğrencileri için söylüyorum: Ben evimde güvenli İnternet'i kullanıyorum. Kızımın ödevleriyle ilgili araştırma yaparken İnternet'e girdiğimiz zaman, gayriahlaki görüntülerin kızımın gözünün önüne gelmesini istemiyorum. Evet, bu sansürse ben sansürcü bir anneyim, anlatabiliyor muyum? O yüzden, bu aldığımız kararlar çerçevesinde, Adalet ve Kalkınma Partisi olarak bir kere iletişimin hiçbir türüne karşı değiliz ancak ve ancak ulusal güvenliği tehdit eden, kişisel haklara saldıran, hakaretler içeren videolara, görüntülere tabii ki karşıyım. Bizimle ilgisi olan ya da olmayan bir yığın, Twitter'da ya da Facebook'ta görüşler, düşünceler paylaşılıyor, bunlarla ilgili de bir yaptırımın olması gerekiyor. Yani, buna hanginiz katılmaz bilmiyorum ama sizin eşinizin ya da kız kardeşinizin gayriahlaki bir videosunun yüklendiğini düşündüğünüz zaman, bunun engellenmesini hepiniz istersiniz.
Bizim bakış açımız bu şekilde. Özellikle, ailenin ve toplumun korunmasıyla ilgili aldığımız kararların arkasındayız, bundan sonraki süreçte de böyle devam edeceğiz diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)