GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE AVRUPA BİRLİĞİ ARASINDA İZİNSİZ İKAMET EDEN KİŞİLERİN GERİ KABULÜNE İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:108
Tarih:25.06.2014

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, "geri dönüşüm sözleşmesi" derken geri dönüşüm sözleşmesinde tüm vatandaşlarımızın anlayabileceği şekilde...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, "geri dönüşüm" de olabilir!

MAHMUT TANAL (Devamla) - Aynen o şekilde, aynen o şekilde.

Zaten teknik anlamda... Yani, Türkiye Cumhuriyeti devleti göçmenlerin deposu olacak, depo anlamında. Yani, göçmenlerin deposu olarak, Türkiye Cumhuriyet devleti bir göç deposu olarak kullanılmış olacak. Tabii, burada göç deposundan kasıt nedir? Netice itibarıyla, bunun uygulamalarını, Suriye'den gelenleri görüyoruz. İşte, Hatay'da, Gaziantep'te, Kilis'te, Şanlıurfa'da, orada bulunan insanlarımızla ilgili sosyal, kültürel, ekonomik anlamda neler getiriyor, neler götürüyor, bunu gerçekten görmek lazım.

Peki, Avrupa Birliği tarafından bu neden dayatıldı bize? "Efendim, biz sizi Avrupa Birliğine alacağız, siz bize inanın. Biz size göç yoluyla, kaçak yollarla gelenleri veya süresi dolanları göndermek istiyoruz." Sayın Bakan, Kıbrıs'la ilgili Annan Planı'nda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletine "Eğer siz evet derseniz, biz sizi Avrupa Birliğine alacağız?" diyen birlik yine Avrupa Birliği değil miydi ki? Ve netice itibarıyla, orada, Güney Rum Kesimi reddettiği hâlde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti "Evet" dediği hâlde, maalesef, Avrupa Birliğine almadılar ve Avrupa Birliğinin dışına çıkardılar, hatta Güney Rum Kesimi'ne jest olsun diye onları Avrupa Birliğine aldılar. Yani, onun için, uluslararası ilişkilerde menfaat ön planda, ülkenin ulusal çıkarları ön planda. Bu olaya baktığımız zaman gerçekten Türkiye Cumhuriyeti devletinin bundan menfaati nedir, Avrupa Birliğinin menfaati nedir?

Ben İnsan Hakları Komisyonu üyesiyim. Biz İtalya'ya geziye gittiğimiz zaman, İtalyan Parlamentosunda şu söylendi bizlere: "Biz Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosuna teşekkür ediyoruz. Hakikaten siz, bu göçmenlerle ilgili sözleşmeyi imzalıyorsunuz, biz göçmenlerden kurtuluyoruz." dediler. Nedir çünkü? Şu anda yurt dışından İtalya'ya ilk ayak basan yabancıya diyorlar ki: "Aman burada dikkatli olun; hırsızlık var, yankesicilik var, hatta bazı sokaklara girmeyin çünkü güvenliği ve ekonomiyi tehdit ediyor." Bu açılardan dolayı, Avrupa Birliğinin istemediği bu göç deposunu... Sizin, Türkiye Cumhuriyeti devletini göç deposu olarak kullanmanız doğru bir hadise değildir.

Bu, tabii, Türkiye Cumhuriyeti devletine külfet getirmekte, Avrupa Birliğini gayet rahat, daha avantajlı duruma getirmekte. Yani Avrupa Birliği bunda avantajlı durumda olmazsa bunu yapar mı? Yapmaz.

Aynı şekilde, gelin, şunu yapalım o zaman: Gümrük Birliği Sözleşmesi'ni hadi feshedin. Feshedebiliyor musunuz? Karşılıklı yapalım o zaman, Gümrük Sözleşmesi'ni feshedelim, bunu da kabul edin o zaman ve vize olayı hemen, derhâl yürürlüğe girsin. Vizeyi de derhâl yürürlüğe sokmuyorsunuz, "üç yıl sonra" diyorsunuz. Bu açıdan gerçekten sıkıntılı.

Peki, bu anlaşma kimin çıkarına? Bu anlaşma Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin çıkarına, Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarına değil. Bu sözleşme Avrupa Birliği ülkelerine geniş yetki vermekte, maalesef Türkiye Cumhuriyeti lehine olan herhangi bir yetki, hüküm yok. Yani, açıkçası, kaçakçı, göçmen deposu Türkiye Cumhuriyeti devleti olacak.

Peki, bunları hangi bölgede barındıracaksınız? Avrupa'da şu anda ne yapıyorlar? Ekonomik durumu iyi olan eyaletlerde, ekonomik durumuyla paralel olarak göçmenleri orada bulunduruyorlar. Siz Türkiye'de eğer hepsini Şanlıurfa gibi, Kilis gibi, Gaziantep gibi veya Hatay gibi bir yerde bulundurursanız o illerin ekonomisini de çökertmiş olursunuz. Bu açıdan, gerçekten üzerinde çok düşünülmesi gerekir.

Bu Gümrük Birliği Sözleşmesi nasıl ülkemize bir baş belası olduysa bu sözleşmeyle de aynı şekilde, ülkeye ikinci bir baş belası getirilmekte, ülkemize yük getirilmekte.

Hepinize teşekkürler, saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)