| Konu: | HABERLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜNE VE ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNE YÖNELİK İHLALLERİN TESPİTİ VE ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEDBİRLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGELERİN GÖRÜŞMESİ NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 26.06.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başbakan geçen gün, feryat figan "Benim böceklerimi koyanlar serbest kalıyor. Böcek koyan 5 kişi vardı, bırakılmışlar." dedi, sonra bir baktık, akşama "böcek koyanlar" diye, birileri tutuklandı. Acaba, diyorum ki, bu ülkede gizli dinleme kurbanı olmak için veya kaset, şantaj mağduru olmak için veya en mahremine girip, telefonlarının, evinin yatak odasına kadar gözlenmesi, dinlenmesi, izlenmesi, kayda alınması için... Bu ülkede faillerin yakalanması için illa bir başbakan olmak mı gerekir? Arkadaşlar, bu ülkede 1 Başbakan var yani 77 milyon nüfus var, diğerleri ne olacak?
Bakın, geldiğimiz günden bu yana, Mecliste uyardık: "Darbeciler bunu yaptı." dedik. "Çeteler yaptı." dedik. "Gladio yaptı." dedik. "Derin devlet yaptı gizli dinlemeleri." dedik. "Kontrgerilla yaptı." dedik. Teknoloji, İnternet, iletişim gelişmiş. Böcekler piyasada beleş satılıyor, beleş, 50 liraya dinleme böcekleri alabiliyorsunuz, bu kadar basit ve dedektiflik büroları var, özel güvenlik 500 bin sınırında herkes herkesi dinleyebiliyor. Genelkurmay istihbaratı daha önce ayrıydı, Jandarmanın istihbaratı ayrıydı, Emniyetin istihbaratı ayrıydı, bir de GES Komutanlığı vardı biliyorsunuz, bütün bunlar dinleme yapabilir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ama Meclis dinleyemez, dinlemez.
HASİP KAPLAN (Devamla) - TİB, yeni kuruldu, herkes dinleyebilir... Meclisteki milletvekilleri de dinlemeden şikâyetçi oluyor ama kendileri dinlemiyorlar.
Şimdi, hava sıcak, dışarısı güzel, bahçede çiçekler, gölge var, çay kahve de geliyor, hiçbiri dinlemiyor. Niye? Çünkü dertleri değil, onlar için ancak kapıya dayanınca dinleme...
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Biz buradayız.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Sizler buradasınız, burada olanları takdir ediyorum ben, kusura bakmayın, yani yüzde 5 oranında var burada insanlar.
Şimdi, burada, mikro ses kayıt cihazlarından dijitale, ses telefon kayıt cihazlarından casus kaleme, gözlüklerden anahtarlıklardan kameralardan mikro kulaklıklardan dinleme sistemlerine, GSM ortam dinlemeden bilgisayar dinlemeye, izlemeye her türlü cihaz sokakta.
Ben, kendim, Araştırma Komisyonu üyesiydim, Emniyet ve Jandarma istihbarat müdürlerine sordum, dedim: "Bu cihazlar piyasada satılıyor, haberiniz var mı?", "Yok." dediler, "Kaç kuruş?" dedim, "Yok." dediler. Ben, İnternet'ten açtım, bir yeri gördüm, aradım, onların önünde canlı canlı pazarlık yaptım "60 liraya ağabey, en iyisinden dinleme cihazını kargoyla hemen gönderiyoruz sana, ne zaman istersen." Dedim "Ya, bu suç muç değil mi?", "Yok, kardeşim, her şeyi yasal." dedi. Yani ben Meclis Komisyonunda bunu canlı canlı yaptım arkadaşlar.
Şimdi, burada, geldiğimiz noktada, siz, kişilik haklarından, özel hayatın dokunulmazlığından, mahremiyetinden bahsedebilir misiniz? Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olan bir ülkeyiz. 2001 Anayasa değişikliklerinin içinde haberleşme hürriyeti, konut dokunulmazlığı, aileye saygı olayı, bütün bunlar anayasal hüküm altına alındı ama her ne hikmetse, Cumhurbaşkanı dinleniyor, Başbakan dinleniyor, Anayasa Mahkemesi, üst yargıçlar dinleniyor, bu ülkede dinlenmeyen kalmadı.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hepsini Başbakan dinliyor.
HASİP KAPLAN (Devamla) - Şimdi, sorduk soruşturduk, bu önergeyi verdik ve bu önergeden sonra Komisyon kuruldu, biz de hasbelkader bu Komisyonun üyesi olduk. O zaman, Barış ve Demokrasi Partisi adına bu Komisyonla beraber arkadaşlarla incelemeler yaptık ve gittik Emniyet İstihbarata, dedik ki: "Arkadaşlar, siz şöyle nasıl dinliyorsunuz, bize bir anlatın bakayım." Bizimle dalga geçtiler arkadaşlar, bize bir bilgisayar ekranı gösterdiler, bir oda, o odaya kartla giriliyormuş, kartla çıkılıyormuş -şimdiki Meclis odaları gibi, şimdi Meclis odalarına da biliyorsunuz, artık kartımızla giriyoruz, çıkıyoruz ya- sonra, bir tane fare vardı, bir de ekran vardı, dediler ki: "Biz buradan dinliyoruz." O kadarını biliyoruz, bilgisayarda nasıl dinleme olduğunu, TİB üzerinden yaptığınızı. Sonra, şunu sorduk: "Nasıl dinleme?" İki türlü dinleme var: Bir, adli dinleme var. Adli dinlemede mahkeme kararı gerekiyor. Mahkeme kararı için başvuruluyor ve bunun örneklerini çıkardım, Komisyona verdim, hâkim kendi telefonunun altına imzayı çakmış. Kendi telefonunu yazmışlar "hâkimin dinlenmesine" diye, hâkim kendi telefonuyla ilgili dinleme kararı yazmış arkadaşlar. Bunu ben Komisyona verdim. Sonra, gazetecileri kod adlarıyla yazmışlar, Pastör, Pastör'ün telefon numarası, Mehmet Altan'ın ve diğerlerinin, diğer gazetecilerin, onların da dinlenme kararı verilmiş. Milletvekilleriyle ilgili kararlar var. Arkadaşlar, milletvekilinin dokunulmazlığı var bu ülkede, dinlenmez; bunu herkes bilir ama bir Bakan, İçişleri Bakanı geldi, şu kürsüden dedi ki: "Ben milletvekillerini dinledim." Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, herkes biliyor yani. Şimdi, o İçişleri Bakanı yeni İçişleri Bakanına diyor ki: "Sen bizi dinliyorsun 'paralel maralel' diyerek." Eski İçişleri Bakanına cevap veriyor yeni İçişleri Bakanı, diyor ki: "Oo, senin zamanında ne dinlemeler gördük."
Arkadaşlar, özel yetkili mahkemelerin gizli tanık, gizli dinleme, gizli savcılık, gizli soruşturma, gizli dosyalarıyla bu ülkede binlerce insan içeri konuldu, hapsedildi, uzun süre tutuklandı, üç sene mahkemeye çıkarılmadı. Bu ülkeyi uzun tutukluluk belası sardı, adil yargılanma hakkı ihlal edildi, adaletin olmadığı kaygısı ortama hâkim oldu. Ne oluyor şimdi? Bakıyoruz, Anayasa Mahkemesi birer birer ihlal kararları veriyor, Ergenekon, Balyoz, ondan sonra sporda şike olayı.
Şimdi, bakıyoruz arkadaşlar, uzun tutukluluk, adil yargılama, KCK davasında belediye başkanı ve siyasetçiler tutuklu. Onlarla ilgili niye karar verilmiyor? Yok, çifte standart var bir kesime, Kürt oldu mu yurttaş değil sanki, bir ayrımcılık...
Peki, dosyalarda ne var? KCK davalarının dosyalarını incelediğimiz zaman, adli dinlemenin dışına çıkıldığını gördük arkadaş.
2937 sayılı Kanun'da önleyici dinleme diye bir hüküm var. Bu önleyici dinleme, MİT'in de zaman zaman yaptığı... Gerçi bu son MİT Yasası'yla artık MİT her şeyi yapabilir, yani onun yetkisi, sınırı, her şeyi verildi. Önleyici dinlemelere her ilde, vali, emniyet müdürü ve komutan karar verebiliyor arkadaş. İlçelerde kaymakam, müdürler düzeyine düşen bir önleyici dinleme var. Bu önleyici dinlemelerin bir kısmı TİB üzerinden yapılıyor, bir kısmı GSM şirketleri üzerinden yapılıyor, bir kısmı yerinden yapılıyor, bir kısmının dinleme araçları var. Sonra soruşturduk, 11 tane dinleme aracı kayıp. Bu devletin demirbaşları nerede? Kimisi diyor ki "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının garajındadır.", kimisi bilmem, nerede diyor. 11 tane koskoca dinleme aracı kayıp; uçtu mu, buharlaştı mı, sanki son Malezya uçağı gibi birdenbire kayboldu; hâlâ bu ülke bulamadı. Hâlâ bu ülke Baykal'ın kasetini çıkaranı bulamadı, hâlâ bu ülke MHP'ye yönelik bir seçim operasyonu olan o kasetleri, o şantajları yapanı, dinleyeni... Bir kişilik bir olay değil, örgütlü bir güç olayıdır bu. Eğer bu yüzlerce kişi üzerinde yoğunlaşıyorsa çok sistemli, siyasi, ahlak dışı suç teşkil eden örgütlü bir harekettir ve bulunamadı. Nasıl oluyor bulunamıyor? Birileri yapıyor, birileri koruyorsa bulunmaz arkadaşlar. Bu böyledir, fail bulunmaz. Eğer failin arkasında devletin yetkisini, gücünü kullananlar varsa onlar bulunmaz. Buradan açıklıkla söylüyorum, biz çok net söylüyoruz. Öyle böcek möcek peşine düşenlere şunu söylemek istiyorum ben: Çok çeşit böcekler var; kapalı devre böcekler, telefon hattı böcekleri, şehir böcekleri, açık devre cihazları, optik böcekler, ultrasonik böcekler, radyo frekansı, "WİFİ" böcekleri, 3G böcekleri ama en kötü böcekler var ya, bu böcekleri koyan böceklerdir. Asıl bu böcekleri temizlemeye başlamak lazım. O zaman önleyici dinleme sağlanır.
Buradan, bu araştırma raporunda imzası olan bir arkadaşınız olarak -şimdi bir görüşmemiz var, Yüksek Seçim Kuruluna gidip geleceğiz- size çok çok daha teknik nasıl önlenebilir, öyle hava civa değil... Bu ülkede istenirse Meclis bir haftada bu gizli dinlemeyi bitirebilir. Bunun bütün örneklerini burada anlatacağım.
Teşekkür ediyorum.