GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SURİYE'DEKİ İÇ KARIŞIKLIK NEDENİYLE TÜRKİYE'YE GELEN SURİYELİLERE VE MÜBAREK RAMAZAN AYININ ÖNEMİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:110
Tarih:01.07.2014

ABDULKERİM GÖK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bir kez daha ramazanınızı tebrik ediyor, ramazanın İslam âlemine, insanlığa huzura, barışa vesile olmasını diliyorum.

Çok kıymetli milletvekilleri, bir kez daha, iyiliğin, kardeşliğin, sevginin, muhabbetin, yardımlaşmanın zirve yaptığı bir aydayız, âdeta en zirve olduğu bir aydayız. Ondan dolayıdır ki dünyanın birçok yerinden, birçok ülkesinden insanı, büyük devlet olmanın bir gereği olarak ülkemizde barındırıyoruz, ülkemizde misafir ediyoruz. Özellikle son, yaklaşık bir yılı aşkındır Suriyeli kardeşlerimizi ülkemizde barındırdığımız malumunuzdur. Burada, sayıları, -şu anda AFAD'da kayıtlı olan- aldığımız rakamlar doğrultusunda 220 bini bulan kardeşimizi çadır kentlerde ve çadır kentin dışında da toplamda 1 milyon insanı ülkemizde misafir ediyoruz. Kendi ülkemizin kaynaklarıyla, millî bütçemizin kendi imkânları doğrultusunda şu ana kadar 2 katrilyon eski parayla, 2 milyar TL yeni parayla biz bu kardeşlerimize bir bütçe harcaması yaptık; helalühoş olsun, büyük devlet olmanın bir gereğidir. Ülkemizde kurumsal kimliğin bir gereği olarak Kızılay, AFAD özellikle bu çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürmektedir.

Ancak buradan şunu da ifade edeyim ki Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda, özellikle sınır illerinde, son derece, dünya örgütlerine, insan haklarına, adında "yardımlaşma" geçen kuruluşlara büyük örnekler teşkil eden, insanlarımızın sergilemiş oldukları büyük organizasyonlar söz konusu. Bunlardan bir tanesi de Şanlıurfa'da bünyesinde 52 sivil toplumu barındıran, bu manada İnsani Yardım Platformu adını almış olan bir yardımlaşma kuruluşudur. Gönülden tebrik ediyoruz, gecelerini gündüzlerine kattılar, Suriye'deki kardeşlerimize yardımları esirgemeden devam ettiriyorlar.

Şunu da ifade edeyim: Biz Suriye'den gelen kardeşlerimizin dilini, dinini, rengini, ırkını, kimliğini sorgulamaksızın, büyük devlet olmanın bir gereği olarak ülkemizde bunları misafir ediyoruz ve misafir etmeye devam edeceğiz. Eğer varsa bir ekmeğimiz bu ekmeğimizin yarısını bu kardeşlerimizle paylaşmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim iktidarlarımız döneminde siyaset yeni bir kavramla tanıştı, o kavramın adı da "değerler siyaseti" oldu.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Cami kapılarında dileniyorlar, dileniyorlar.

ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Ondan dolayı da değerler siyaseti çerçevesinde komşularıyla barışık, tarihten almış olduğu o büyük unvan gereği de onun sorumluluklarını da yerine getirerek biz bu yardımlaşmalarımızı sürdürüyoruz, sürdürmeye devam ediyoruz.

Buradan dikkat çekmek isterim ki şu anda bu Suriyeli kardeşlerimizi ülkemizde misafir ederken bazı tenkitleri, bazı olumsuzlukları da duymaktayız. Yani bazı arkadaşlarımız özellikle güvenlik noktasında tenkitlerini sunmaktadırlar ama şunu ifade etmekte fayda vardır: Biz bir tarih yazıyoruz. Ben gerek Şanlıurfa'daki gerekse Şanlıurfa dışındaki çadır kentleri gezerken kendilerinden almış olduğum bilgiler doğrultusunda ifade etmek isterim ki, bizlere son derece kucak açmışlar, "Son derece tarih yazıyorsunuz, biz ülke olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini, AK PARTİ iktidarlarını, Sayın Başbakanı, Cumhurbaşkanını, Parlamentonuzu torunlarımızın torunlarına anlatacağız." diyorlar. Neden? Çünkü geçmişte, tarihte bazı yanlış adımların atıldığını artık hep beraber orada yaşayan halklar da görmekte. Elhamdülillah, bu ülke artık o yanlışları geride bıraktı. Onun için, öncelikle, dünyanın neresinde olursa olsun, eğer bir zulümle karşı karşıya kalmışsa, o zulmün neticesinde de -büyük devlet olmanın gereği- bizim ülkemize sığınmışlarsa, neye mal olursa olsun, topyekûn, millet olarak, Hükûmet olarak, devlet olarak bu insanlarımıza yardımlarımızı yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.

Mübarek ayın ruhuna, mübarek ayın anlamına binaen bu yardımların özellikle ülkemizin her noktasında desteklenmesini istiyor, Parlamentoyu ve yüce milletimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)