| Konu: | ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 02.07.2014 |
HDP GRUBU ADINA HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sevgili halkımız, birazdan AK PARTİ iktidarının gücüyle karanlık başlayacak, Meclis TV kararacak, sansüre girecek, buradaki tartışmaları izleyemeyeceksiniz. Çünkü bazı konuların artık şeffaf bir şekilde izlenmesini istemiyorlar.
Şimdi, araştırma geliştirme faaliyetleri derken biz parti olarak -geçen dönem bu geldi, tasarı olarak geldi; geçen sene AR-GE Yasa Tasarısı'ydı, bu da bu sene AR-GE'nin altyapısının desteklenmesi- şunu anlattık: "Arkadaşlar, özel sektörden bazı kesimler bu konuda yararlansın diye en az 50 çalışan şartını getirmeyin, bir de büyük şirketlerde en az 500 AR-GE personelinin çalıştırılması olayını. Bu ikisi tekelleşmedir, bunu yapmayın." dedik. "Bu, farklı bir olaydır. Yüksek katma değer yaratmak istiyorsanız, bu bilimsel çalışma gerektirir, bu teşvik gerektirir." Bütün bunları söyledik.
Şimdi, bu dönemdeki gelişmelere baktığımız zaman, örneğin, yazılım endüstrisinde 50 kişiye gerek yok, 50 kişilik bir ekibe gerek yok; 20 kişi, 10 kişi bile yazılım alanında AR-GE çalışması yapabilir. Yani, Bill Gates'in sermayesi, üniversiteleri, teşvikleri yoktu Microsoft'u yarattığı zaman; şimdi, işin gerçeği bu.
Şimdi, burada, bakıyoruz, bu yasayla neyi getiriyorsunuz? Eski yasaya baktığımız zaman, eski yasayla yeni yasa arasındaki fark şu: Üniversitelerimizin binalarını, altyapılarını, personelini, elemanlarını özel sektörün çalışması için nasıl kullanabiliriz? Ya, böyle bir anlayış olabilir mi? Prim affı var mı? Var. Matrahtan düşüyor musunuz? Düşüyorsunuz. Yüzde 5 işveren primi kesilmiyor, değil mi? Kesilmiyor. E, kaç senesine kadar bu devam ediyor? 2024'e kadar. Peki, 2024'e kadar sürecek olan bu olayda, şimdi, siz KOBİ'lere hayat hakkı tanımadınız sayıyı 50'ye çıkararak. Büyük şirketlerde sayıyı 500'e çıkardınız. Kendinizin Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) gibi bir kuruluş yaratacağınızı mı düşündünüz? Yani, 600'den fazla üniversite, 80'den fazla ülke, araştırmacılar burada, yaratılıyor. Otomotiv sanayisi, teknoloji alanı, cep telefonları -bakın, dikkat edin- enerji alanı... Zaten tekstili çökerttik arkadaşlar, onu söyleyeyim, yani tekstil alanı da gitti. Peki, hangi üniversiteyi nereye çekeceksiniz Allah aşkına, söyler misiniz? Çinliler bile geliyor, artık ham madde alıyor buradan. Niye ham madde alıyorlar? Uyanıklar, ham madde alınca bu iş çok rahat oluyor. Nasıl oluyor? Bunun rakamlarına bir bakalım şimdi, beraber. Evet, beton 1 cent, kilogram ürün fiyatı; çimento 5 cent; demir çelik 50 cent; alüminyum 1,5 dolar. Bor madenini alıyor, vanadyum madenini alıyor -bir sürü böyle maden var- sonra gidiyor işliyor bunları, otomobil sanayisinde 50 katına satıyor, yolcu uçağında 100 kat fazlasına satıyor, savaş helikopterinde 200 kat fazlasına satıyor ve uyduda bin kat fazlasına satıyor arkadaşlar. Yani, şu gördüğünüz işte krom madeni, nikel madeni, bilmem ne madeni falan, bunları alıyorlar. Bizimkiler bunları ham madde olarak satıyor, onlar da alıyor, işliyor, ondan sonra bize geri gönderiyorlar. Şimdi, bu kafayla bu ülkede hâlâ özel sektöre teşvik vereceksiniz. İyi, güzel de Allah aşkına şunu açık açık konuşalım: Bu ASELSAN'da, TÜBİTAK'ta çalışan AR-GE personeline esrarengiz suikast girişimlerinin sonucu ne oldu, bilen var mı arkadaşlar? Buraya geldik, soru önergeleri verdik, araştırma önergeleri verdik, bir teki açıklığa kavuşturulmadı ve bir bakıyorsunuz, bir akşam 3'ünün beraber yol kenarında cenazeleri bulunuyor. Şimdi, böyle bir olaydan geçen bir Türkiye'den bahsediyoruz.
Burada rakamlar var ama bu rakamların içinde ilginç bir olay var. İtalya'da Po Ovası zengindir; tarımı zengindir, bereketi var, sanayisi var, bilmem nesi var. İniyorsunuz Napoli'den öteye, Sicilya'ya doğru, Sardunya'ya doğru, perişanlık başlıyor. İtalya bu bölgelerde AR-GE araştırmaları yaparak ben burayı nasıl geliştiririm, burada turizmi, ekonomiyi, buradaki deniz ürünlerini, bilmem neleri, bunların üzerinde çalışma yapıyor. Bizimkiler ne yapıyor? Ya, bölgesel dengesizlik var. Şimdi, Avrupa Birliğinin de CERN gibi bir örgütü var. İyi de yerel yönetimlerimiz proje desteği alacaklar Avrupa Birliğinden bu AR-GE çalışmaları nedeniyle, merkezî hükûmetin vesayetine takılıyorlar. Kalkınma ajansları var, kalkınma ajanslarımızın üniversiteyle ilişkileri yok.
Şimdi, Allah aşkına, Ilısu Barajı yapılıyor. Münih Üniversitesi bundan yedi sene önce geldi, Ilısu Barajı'yla ilgili, gövde barajından Hasankeyf'in batışına kadar bütün ekolojik yapıyı inceledi. Bütün hayvan türlerinin, canlı türlerinin, hepsinin fizibilitesini, çalışmasını yaptı, 500 tane kitap bastı ve bu kitapları piyasaya vermedi. Türkiye'nin elinde var mı öyle bir çalışma? Kurdun barajı, Hasankeyf'i sular altında bırakacaksın, otuz beş yıllığına elektrik üreteceksiniz oradan. Peki, otuz beş yıllığına elektrik ürettiğiniz buradan yüzde 30 da sulama yaptınız diyelim. Onunla ilgili bir çalışma var mı? GAP'la ilgili var mı arkadaşlar? Yani, tarım endüstrisini geliştiriyorsunuz. Biz torba yasada hâlâ tarım endüstrisinde kullanılan elektriğin sayaçlarıyla, faturalarıyla meşgulüz. Oysaki kanallar, GAP Projesi'nin birinci şartı olarak, Mardin Ovası'nı sulayıp Habur'a kadar gelecekti. Sizin AR-GE çalışmanız var mı? Bu sulama yapıldıktan sonra burada pamuk nasıl yetişir, mısır nasıl yetişir, bunun endüstrisi nasıl olur, bunun piyasaya sürümü nasıl olur, bu farklı farklı biçimlerde nasıl üretilir, değerlendirilir? Harran Üniversitesi ne işe yarıyor? Sadece Ilısu Barajı çerçevesinde 5 tane üniversite var: Şırnak Üniversitesi -Güçlükonak üzerinde- Siirt Üniversitesi, Batman Üniversitesi, Mardin Üniversitesi. Hani bir çalışma? Yok. Özel sektörü de... Kardeşim, eğer bu ülkenin kurtuluşu hep özel sektör olacaksa, vallahi, özel sektör kendini kurtarır. Bugüne kadar, böyle, Soma'da gördük, başka yerlerde gördük. Daha fazla kâr etsin diye az eleman çalıştırır, çok çalıştırır, az para verir. E, şimdi de gözlerini dikmişler üniversitedeki öğretim elemanlarına, üniversitedeki genç dimağlara. E, onlar, vallahi, Z kuşağıdır, bu Z kuşağı uyanıktır; bir altı ay, bir sene yanınızda çalışır, ondan sonra, pır, gideceği yeri bulur. Bu şekilde bir çalışmayla gelişmeler sağlanamaz.
Arkadaşlar, bu AR-GE çalışmalarının -bölgesel dengesizlikten öte- otomotiv sektörüyle ilgili çalışmalarının maalesef geliştirilmediğini görüyoruz. Geliştirilmediği içindir ki KOBİ, KOSGEB desteği, SAN-TEZ Programı, eğitim desteği, ihracata yönelik devlet teşviki -efendim, TÜBİTAK'ı zaten partizanca kadrolaştırdılar- teknoloji geliştirme bölgeleri, bütün bunlar, maalesef, bütün yatırımların hepsi heba oluyor, hâlâ gayrisafi millî hasılada yüzde 2 hedefine ulaşabilmiş değiliz; 0,89'dayız.
Biraz arttı mı?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - 0,92 oldu.
HASİP KAPLAN (Devamla) - 0,92 olmuş, Sayın Bakan müjdeyi verdi.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)