GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ARAŞTIRMA ALTYAPILARININ DESTEKLENMESİNE DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:112
Tarih:03.07.2014

CHP GRUBU ADINA KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 593 sıra sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, dünyanın gelmiş olduğu gelişmişlik düzeyinde göz ardı edilmemesi gereken bakış açısı şu olmalıdır: Yeni düzende artık sadece büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık da yavaş olanı yutuyor. Teknolojinin olağanüstü hızla ilerlediği küresel düzende ülkelerin bu yarışta yerini alabilmesi için, hızlı, dinamik, hedef odaklı çalışan, üreten ve güçlerini birleştiren bir felsefeyle ilerlemesi kaçınılmazdır.

Peki, biz bu hususta, dünya ölçeğinde nerelerdeyiz, neler yapıyoruz, neler hedefliyoruz, aslında neler yapmalıyız? Bu kanunla araştırma ve geliştirme altyapılarımızı geliştirelim diyoruz. Çok olumlu ancak bunun için bazı gereklerin altını çizmemiz gerekiyor. AR-GE gerçekten elit bir iştir. AR-GE yapısını geliştirmede olmazsa olmaz gerekenler:

Birincisi: İnovasyon, yenilikçilik, yaratıcılık, girişimcilik, stratejik planlama, teşvik ve eğitim konularıyla birlikte değerlendirilmezse bir başarıyı elde etmemiz söz konusu olmayacaktır.

Değerli milletvekilleri, AR-GE yarışının en temel taşı, eğitilmiş, donanımlı nesillerdir. Genç ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Bu nüfusu değerlendirmek elimizde. Bu genç nüfusa, üreten, yeni ve ihracata dayalı teknolojileri geliştiren ve küreselleşmeye de açık alanlarda alanlarda yol aldırmamız gerekiyor.

Ancak, değerli milletvekilleri, 2013 OECD göstergelerinde AR-GE merkezlerini oluşturacak bu potansiyel altyapımıza bakacak olursak 15 yaş grubunda fen, okuma ve matematik alanlarında yeterlilik göstergesinde 38 ülke arasında maalesef 34'üncü sıradayız. Doktora seviyesinde -ki bu AR-GE merkezleri için en önemli kaynak kişileri oluşturur- mezuniyetler arasında 39 ülke arasında 35'inci sıradayız maalesef. Yine, dünyanın önde gelen 500 üniversitesi arasında sadece 4 üniversitemiz yer alabilmekte. Hâlbuki gayrisafi millî hasılamızla orantıladığımızda, diğer ülkelerin üniversiteleriyle orantıladığımızda, bizim gayrisafi millî hasılamıza oranla 8 üniversitemizin ilk 500 içerisinde olması gerekiyor, oysa 184 üniversitemiz var ama sadece 4 üniversite ilk 500'e girebiliyor.

Burada çok önemli bir eksikliğin de altını çizmek istiyorum. Gayrisafi millî hasıladan yükseköğrenime ayırdığımız payla, 1,1'le yine OECD ülkeleri arasında 36'ncı sıradayız maalesef.

Yine, AR-GE merkezlerini oluşturacak araştırmacı sayısı açısından bakacak olursak 1 milyon, kişi başına mesela Finlandiya'da 7.700 kişi düşüyor, Singapur'da 6 bin, Güney Kore'de 5 bin, bizde ise sadece 884 kişi düşüyor.

Yine, çok üstünde durduğumuz, hep beraber üstünde durduğumuz, arzu ettiğimiz, "2023'te ilk 10 ekonomi arasına girelim." derken bizim önümüzdeki 16 ekonomiden AR-GE'ye en az pay ayıran İspanya 20 milyar dolar ayırmış 2012'de. Yani bizim bu hedeflere bu hedeflere ulaşmak için daha büyük katkılar koymamız gerekiyor.

Burada, bu yasa görüşmeleri sırasında AR-GE'yi ön planda tutan bir anlayışla şunun altını çizmek istiyorum: Güney Kore örneğine bakacak olursak, Güney Kore, ihracata yönelik AR-GE ürünlerine destek vererek bu noktaya geliyor ve Sayın Bakan, çok önemli bir konu da: Üretmeyen AR-GE merkezlerini Güney Kore kapatmış durumda. Yani bu kanunda benzer maddeler yok ama bizim de bu konuları önemsememiz gerekiyor.

Yine, değerli milletvekilleri, ülkeler inovasyon odaklı bir kalkınmayı 3 önemli hususla gerçekleştirebilmekteler: Yetenek, teknoloji ve hoşgörü. Yaratıcılığın önemi açık ancak oluşumu için de açık, sosyal, kültürel ve coğrafi bir ortama, bir ekosisteme ihtiyaç vardır. Yetenek ve teknoloji kullanımıyla ortaya çıkan güç, toplumsal hoşgörünün yüksek olduğu bölgelere yönelip o bölgeyi geliştirmektedir, hatta dünyadaki trendleri bile oluşturmaktadır. Açık rejimler inovasyon ve yaratıcılıkla yeni sektörlerde ilerleme sağlayabiliyorlar. Yaratıcı bireylerin ekonomik değer yaratabileceği bir iklim inşa edilebilmesi için, sadece ekonomik ve teknik açıdan bakmayıp eğitim, sanat, siyasal kültür alanlarını da göz ardı etmemek gerekmektedir. Siyasal iradenin yargıya müdahale ettiği, siyasi amaçlarla girişimcinin vergi gibi hususlarda cezalandırıldığı, farklı görüşlere sahip olanların isimlerinin çizildiği, özel hayata müdahale edildiği, medyanın kimilerinin tekelinde olduğu bir ortamda girişimcilik, yaratıcılık ve yenilikler beklemek imkân dâhilinde değildir. Ülkemiz, gelişmiş ülkelerle ürün kalitesi ve yeni ürünler bazında rekabet edebilmek için araştırma ve geliştirmeye önem vererek yeni değerler yaratmalı, ürettiğini dışarıya satabilme yetisine sahip özel sektörü de yaratmalıdır. Ancak, özel sektörün AR-GE'ye ayırdığı kaynağın yüzde 42'lere çıktığı ifade edilmekle beraber bu kanun kapsamında özel sektöre AR-GE planlamasında görev alan kurullarda yer verilmemiştir.

Değerli milletvekilleri, hangi alanda hangi teknolojileri geliştireceğimizi planlayacak bir yapı hâlen maalesef kurulamamıştır. Bakanlıklar arası iş birliği bu kanunla bile yeterli ölçüde yapılandırılmamıştır. Söz gelimi, Türkiye'de AR-GE'nin en fazla yapıldığı savunma sanayisi ve Savunma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı bu kurullar içerisinde görev almamıştır.

Eğitim sistemi teknoloji altyapısını besleyecek en önemli etkendir. İmam-hatip odaklı bir eğitim sisteminin yeni teknolojiler üretme ve yaratıcılıkta bu kanunla hedeflere ulaşma konusunda bizi sonuca götürmeyeceğini hep birlikte görmemiz gerekmektedir değerli arkadaşlar. Normal liseleri imam-hatip liselerine çevirmenin mantığını anlamak mümkün değildir. Bu eğitim anlayışı da araştırma altyapılarını destekleme yasasından verim almayı mümkün kılmayacaktır.

Sonuç olarak Hükûmetin yönetimi, yönetim felsefesini değiştirmesi gerekmektedir. Yaratıcılık ve girişimcilik, düşünce özgürlüğü ve toleransla desteklenmelidir. Bu zihniyet değişmedikçe bu kanunlarla da fayda sağlamak mümkün olmayacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)