GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TERÖRÜN SONA ERDİRİLMESİ VE TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞMENİN GÜÇLENDİRİLMESİNE DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:114
Tarih:09.07.2014

TUFAN KÖSE (Çorum) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, böyle bir yasanın Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu haftaki gündeminde, 2014'teki gündeminde görüşülmesinden dolayı Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak memnuniyetimizi belirtmek istiyoruz.

İlk defa, böyle bir tasarıyla -çerçeve yasa şeklinde de olsa- Türkiye Büyük Millet Meclisinde bugüne kadar kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıkların bir yasal zemine oturtulması sağlanmış gibi görünüyor. Ama yine, her zamanki gibi Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının on iki yıllık iktidarı boyunca yaptığı samimiyetsiz işlerden birinin daha bu yasayla birlikte görüşüldüğünü düşünüyoruz. Öyle hükümler konulmuş ki ben bir hukukçu olarak bunları anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Örneğin denmiş ki: "Bu yasayla yapılan işlerde hukuki, idari, cezai herhangi bir soruşturma açılamaz." İşin aslı -bütün hukukçular bilir- yasayla tanımlanan, yasayla yapılan görevlerin yapılmasından dolayı ne gibi bir hukuki, cezai veya tazminat sorumluluğu olacak, idari sorumluluk olacak, bunu anlamak mümkün değil. Bunun altında neler var, tabii, sürecin devamı boyunca bunları hep beraber göreceğiz.

Tabii, böyle bir yasanın Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen öncesindeki bir tarihte getirilmesi ve Komisyona da Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanın Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladığı gün getirilmesi sizlerce de herhâlde manidardır diye düşünüyorum, yani manidardır.

Yine bir seçim hesabı var; bütün seçimlerden önce, hatırlarsanız, nasıl oluyorsa görülmeyen bir el terörü sonlandırıyordu, terör duruyordu, silahlar susuyordu ve seçimlerden hemen sonra yeniden başlıyordu. Ne gibi pazarlıklar yapılıyor, bunları bilmek mümkün değil.

2002 yılında sıfır terörle bu memleketi teslim aldınız, sıfır terörle ve aradan on iki yıl geçti, bu on iki yıl içerisinde binlerce masum insanımızı kaybettik, bugün bir açılım süreciyle ilgili yasal düzenlemeyi getirebildiniz. Şimdi, bu binlerce masum insanın aileleri, anneleri, babaları, eşleri, çocukları sizlere sormayacak mı "On iki yıldır neredeydiniz siz kardeşim?" On iki yıldır neredeydiniz? "Ancak olgunlaştı." diyorlar.

12 Eylülde darbe yapılırken de terörü azdırmışlardı, terörü engellememişlerdi darbeye ortam hazırlamak için, ancak darbe ortamı hazırlandı diye 12 Eylüle kadar göz yummuşlardı; siz de mi göz yumdunuz bu çözüm sürecini bugüne kadar beklettiniz? İnsanlarımız bunları merak ediyor.

İnsanlarımız başka şeyler de merak ediyor. İnsanlarımız diyor ki: "Bu açılım sürecinin sonunda -tabii, hep kapalı kutu, belli değil ne olduğu- Abdullah Öcalan da acaba bırakılacak mı?" Bunları da bilmek istiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi eğer millî iradenin temsil edildiği en kutsal mekânsa burada bunlar da konuşulmalı, şeffaf olunmalı.

Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan insanların, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Alevi'si, Sünni'si, geleceklerini ipotek altına alacak angajmanlara girilmesin istiyor insanlarımız. Biz de bunları istiyoruz.

Değerli arkadaşlarım, AKP'nin on iki yıllık iktidarında ne kadar samimiyetsiz olduğunu, hepimiz bizzat yaşayarak gördük. Bir "Roman açılımı" dediniz, "Roman açılımı" dediniz, Romanları yurtlarından ettiniz, evlerinden ettiniz; bir "Alevi açılımı" dediniz, bütün mitinglerde Alevileri yuhalattınız, bütün mitinglerinizde Genel Başkanı yuhalattınız; şimdi de bir "Kürt açılımı" diyorsunuz, diliyorum Kürtleri de yurtlarından etmezsiniz.

Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi olarak talebimiz şudur: Üniter yapımızın bozulmasına meydan vermeksizin, bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızın taleplerine uygun, onları bu memleketin onurlu, eşit haklara sahip birer yurttaşı olarak yaşayacakları bir noktaya getirmektir. Biz kalıcı barış olsun istiyoruz, biz kalıcı demokrasi olsun istiyoruz; demokrasi olmadan, basın özgürlüğü olmadan, insan hakları olmadan, kadın erkek eşitliği olmadan da kalıcı bir barışın sağlanamayacağını, Türkiye'de demokrasinin bir arpa boyu yol ilerleyemeyeceğini düşünüyoruz.

İlk düzenlemedir bu. Şimdiden, kapalı kapılar ardında götürülen pazarlıkların bir an evvel sonlandırılmasını ve geleceğimizi ipotek altına alacak herhangi bir angajmana meydan verilmemesini diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)