| Konu: | 2011 YGS'DEKİ SORU İPTALİ VE SONUÇLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 115 |
| Tarih: | 10.07.2014 |
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.
2011 yılında yapılan ve mahkemelik olan, mahkemesi yeni biten Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda yaşanan bir soru skandalıyla ilgili söz aldım. Gönül isterdi ki -zamanım beş dakika- AKP iktidarı döneminde millî eğitimde yapılan değişiklikler, sınav sisteminde yapılan değişiklikler, sınav yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, soru çalınma veya soru satılma skandalları, soruların iptal skandalları, en son TEOG'da yapılan 4 tane sorunun iptali ve buna benzer skandalları açıklayabilecek zamanım olsaydı ama bir saat yetmez.
Gerçekten, bu dönem içerisinde millî eğitim millî eğitim olalı, öğrenci öğrenci olalı bu kadar zulüm görmedi.
Değerli arkadaşlar, 2011 yılında Yükseköğretime Geçiş Sınavı yapılıyor. Sınavdan sonra akşam sorular yayımlandığında, Adana'da mutevazı bir dershanenin, Piramit Dershanesinin sahipleri Hülya ve Mehmet Şahin, akşam oturuyorlar ve matematik sorularından 7'nci sorunun yanlış olduğunu tespit ediyorlar. Bölge idare mahkemesine başvurup o sorunun iptalini istiyorlar. Devlet refleksiyle ÖSYM hemen savunmaya geçiyor, hem sorunun doğru olduğunu hem de Piramit Dershanesinin ya da sahiplerinin -ki sınava girmiştir- dava açma hakkının olmadığını öne sürüyor. Danıştaya gidiyor, Danıştay dava açma haklarının olduğunu söylüyor. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Hacettepe Üniversitesi matematik profesörlerini bilirkişi olarak atıyor ve sonuç olarak, bu sene nisan ayında, mahkeme, 2011 yılında yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndaki matematikten 7'nci sorunun yanlış olduğuna karar veriyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, önemli birkaç nokta var; bunlardan bir tanesi şu: Sınav yönetmeliği diyor ki eğer sorularda hata varsa -ki olabilir, insanidir- o zaman o yanlış olan soruyu bütün öğrenciler doğru cevaplamış gibi değerlendirilir ve hak kaybı olmaz. Yani, Piramit Dershanesi itiraz ettiğinde -sahipleri itiraz ettiğinde- ÖSYM refleks olarak itiraz etmese o gün sorun kalmayacak ama üç sene sürünce, şimdi, bugün içinden çıkılmaz hâle geldi ve yaklaşık olarak 150-200 bin öğrenciyi ilgilendiriyor.
Başka bir mesele daha var; o da şu: ÖSYM'nin Bilim Kurulu var. Çocukların birkaç dakika içerisinde çözmesini istediğiniz sorunun cevabını oturup üç saatte, dört saatte, beş saatte, bir buçuk günde çözseniz sorun kalmayacak. Başka bir önemli nokta, ÖSYM Bilim Kurulunun çözemediği, anlaşamadığı, Hacettepe Üniversitesinin, dershane sahiplerinin üzerinde anlaşamadığı ve doğru cevap bulunması üç yıl süren bir soruyu çocuklara niye sorarsınız? Bu zulüm niye?
Şimdi, burada bir iki tane önemli sorun var. Bir tanesi: Bu sorunun doğru cevabı, mahkeme kararına göre, seçenekler içerisinde yok ama ÖSYM'ye göre var, (b) şıkkı doğru. Burada soruyu doğru cevaplayan ama seçenek içerisinde bulamayan birçok öğrenci baraj sınavı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nı kazanamadı, bir yıllık emekleri boşa gitti.
İki: Lisans Yerleştirme Sınavı'na giren çocuklar da oradaki yanlış sorudan dolayı istedikleri bölümlere giremediler, farklı bölümlere, daha farklı üniversitelere girdiler.
Şimdi buradan, 2011 senesinde YGS sınavına giren bütün gençleri hak aramaya davet ediyorum, haklarını arasınlar, en azından tazminat davası açsınlar.
Bu rezaletten sonra, 2014 yılında, ÖSYM sınav sorularını açıklamamaya başladı ve o kadar gizlemeye başladı ki Bilgi Edinme Yasası kapsamından çıkardı, devlet sırrı gibi ama baskılara dayanamadı, şimdi yüzde 20'sini açıklıyor. Eğer devlet sırrıysa devlet sırrını açıklamak vatan hainliğidir, o zaman yüzde 20'sini açıklıyorsanız yüzde 20 vatan hainisiniz.
ÖSYM, bizim milletvekilimizin soru önergesine verdiği cevapta, bu soru cevaplarının yargıdan kaçırılmadığını söylüyor.
Değerli arkadaşlar, eğer siz soruların cevaplarını yayınlamazsanız, o zaman insanlar cevapların doğru mu, yanlış mı olduğunu nasıl kontrol edecekler ve nasıl hak arayacaklar?
Bütün gençleri hak aramaya davet ediyorum, sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)