GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, 12/7/2013 TARİH VE 16289 SAYIYLA AFYONKARAHİSAR MİLLETVEKİLİ KEMALETTİN YILMAZ VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, ÜLKEMİZDE KİRAZ ÜRETİMİNİN VE ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILMASI, ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN TESPİT EDİLMESİ VE BUNLARA İLİŞKİN YAPILACAK YASAL DÜZENLEMELERİN ELE ALINABİLMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 10 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:115
Tarih:10.07.2014

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde kiraz üretiminin ve üreticilerinin sorunlarının araştırılması, alınması gereken önlemlerin tespiti ve bunlara ilişkin yapılacak yasal düzenlemelerin ele alınabilmesi için verilen Meclis araştırması önergesi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde kiraz üretimi yaklaşık 400 bin ton civarındadır ve bunun yaklaşık 40 bin tonu yani yüzde 10'u Sultandağı ilçemizde ve Çay ilçemizde üretilmektedir, Sultandağı yoğun olmak üzere. Bu yörelerimizde olduğu kadar olmasa da Afyonkarahisar ilimizin diğer yörelerinde de kiraz üretimi yapılmaktadır.

Kiraz keyifle yenilen bir meyve olmasına karşın üretimi ve pazarlaması son derece sorunlu bir üründür. Kiraz ağacı dikiminden sekiz-on yıl sonra ürün verir. Ağaca on yıla yakın bakacak üretici, on yıl boyunca aynen meyve aldığı dönem ne yapıyorsa onu yapmaya devam edecek yani tarlaya bakım yapacak, ağacı sulayacak, gübreleyecek ve on yılın sonunda ürün almaya başlayacak, buraya kadar büyük masraflar yapacak.

Kirazın giderleri çok pahalı. Gübre, ilaç, sulama, işçilik, elektrik fiyatları her geçen gün katlanırken kirazın fiyatı pek katlanmaz. Buna küçük bir örnek vermek gerekirse, 2002 yılında 4 lira ile 5 lira arasında olan 26 kalibrelik kiraz -aradan on iki yıl geçmiş- bugün 3 lira civarındadır.

Bu kadar pahalı ve meşakkatli ürünü üreticinin pazarlaması da ayrı bir sorundur, ayrı bir derttir. Üretici, ağaçtan işçilerine toplattığı kirazı -bir tepsi üzerinde- tek tek kalibresine ve rengine göre bir tepside ayıklar, kasalar, aracına yükler, kasalardaki kirazı alım merkezindeki alıcının önüne koyar. Diyelim, kirazın ortalama 4 lira fiyatı, varsa, eksper, ya rengine ya şekline mutlaka bir bahane bulur, buna 3 lira yazar. O alıcının dediği dediktir, bilir ki çiftçinin yarını bekleme şansı yoktur çünkü kiraz çabuk bozulan bir üründür. Alıcı ürünü alır, götürür başka illere, orada işler, oradaki şirket üzerinden ihraç eder yani Afyonkarahisar'da gümrükleme yapılmadığı için, üreticimizin ürettiği kirazın vergileri, katma değeri başka illerin hanesine yazılır, başka illerde işlendiği için de yeni istihdam alanlarının yaratılmasına fırsat vermez.

Kiraz üretimi yapan bölge insanı, kendi çabalarıyla içinde bulunduğu sorunlara çözüm getirmek için uğraşırken devletten yeterli ve gerekli desteği de bulamaz. Üreticiler her ne kadar kooperatiflerle örgütlenmeye, bunlar vasıtasıyla bir şeyler yapmaya çalışsa da devletin kooperatifçiliğe bakışı bu konuda çözüm üretmesine engeldir.

Afyonkarahisar'da kiraz üreticileri bu amaçla Sultandağı Belediyesi, Yeşilçiftlik, Dereçine, Kırca, Yakasenek, Deresinek, Eber, Üçkuyu, Karapınar belediyeleri; Akbaba, Çamözü, Taşköprü, Doğancık, Gölçayır, Ulupınar, Yeniköy, Sarayköy, Değirmenköy bu konuda bir araya gelerek kooperatifleşme yoluna gittiler sorunlarını çözmek için. Sultandağı İlçesinde Belediye Başkanımız Osman Acar'ın girişimleriyle Kiraz Markası İnşa Projesi kapsamında Sultandağı'nın kirazı markalaştırıldı ve "Tadiki" adıyla dünya piyasalarına sürüldü. Bu projeye katkı veren Afyon Valiliğine, Sultandağı Meslek Yüksekokulu mensuplarına, Sultandağı Kaymakamına, Afyonkarahisar İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne, Sultandağı Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü ile projeye sahip çıkan Sultandağı halkına buradan teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun 3 Kasım 2010 tarih ve (10/903) esas numaralı Meclis Araştırması Önergesi de aynı konularda partimizin hassasiyetini dile getirme açısından önemli bir önergeydi ama 2010 tarihinde kiraz üreticilerinin sorunları ve çözüm yollarının araştırılması konusundaki Meclis araştırması önergemiz reddedildi. Önerge reddedildi ama kiraz üreticilerinin sorunları aynen devam ediyor. Gübre fiyatları, mazot, işçilik, ilaç, tarımsal sulama, elektrik ücreti, çok pahalı. Bölgemizde, tarımsal sulama elektrik ücretleri ödenemediği için birçok su kuyusu şu anda kapanmış durumda. Üretici, alım merkezlerindeki alıcıya ve onun inisiyatifine, insafına terk edilmiş. Afyonkarahisar'da gümrük olmadığı için ihracat başka illerden yapılıyor, işleme başka illerde yapılıyor. Üretici, girdi fiyatlarının düşürülmesini istiyor, elektrik borçlarının faizinin silinmesini ve ödeme kolaylığı ile fiyatların düşürülmesini istiyor. Üretici, ihracatçıya verilen teşvikin üretene de verilmesini istiyor ve bu yıl mevsimin olumsuz koşulları nedeniyle kiraz ürününde lekelenme ve çatlamalar meydana geldiği için kaliteli ürün miktarında ciddi bir azalma söz konusu olduğundan üretici çok zor durumda kaldı, bu durum gözetilerek, kredi borçlarının faizlerinin silinmesini ve ertelenmesini istiyor.

Değerli arkadaşlar, bu araştırma önergesi reddedilecek, biliyorum çünkü 2010'da reddedildi. Ben önergenin reddedilmesine rağmen Sultandağı Belediye Başkanımız Osman Acar'ın, Sultandağı'nda kiraz işleme, paketleme, boylama konusunda yatırım yapacaklara her türlü kolaylığı sağlayacağı konusundaki çağrısını hiç olmazsa buradan ileteyim ki Hükûmetin duyarsız kaldığı bu soruna bu alanda yatırım yapmak isteyenler duyarlılık gösterirse Sultandağı'nda bu konuda kendilerine önemli kolaylıklar sağlanacağını söylemek isterim.

Biraz önce değerli arkadaşım Kemalettin Yılmaz'ın belirttiği gibi, aslında kiraz sorunu değil sadece Afyon'un sorunu. Kiraz, bu mevsimin sorunu olduğu için çok önemli bir sorun, başka sorunlarımız da var. Şimdi, ben Ankara'dan çıkıyorum, Afyon'a varıncaya kadar Emirdağ Ovası'nda, Bayat Ovası'nda, Polatlı Ovası'nda bu sene kuraklık yüzünden artık, tahıl üretimi hemen hemen yüzde 50'nin altına düşmüş. Bu topraklar sulanmayan topraklar, bu topraklarda çok ciddi bir rekolte düşüşü var ve çiftçi bu ürünü işlese, verdiği paraya aldığı ürün yetişmeyecek.

Bunun dışında, diğer yerlerimizde de aynı sorunlar var. Örneğin, patateste, patates üreticisi bir yıl para kazanır, ikinci yıl patates üreticisinin birinci yıl kazandığı para da gider, evindeki traktörü, tarlası da gider.

Pancar üreticisidir Afyon bölgesi. Geçen yıl pancar kantarlarını dolaştım, onlarca traktör dizilmiş, bir tane makine çalışıyor pancarı teslim almak için, bir makine de arızalı ama onlarca traktör bekliyor, "Yolu işgal ettin." diye traktöre jandarma ceza yazıyor, traktör sahibinin oradan ayrılması mümkün değil ama o kadar üreticinin kullanabileceği bir çeşme, bir tuvalet dahi yok! Yani, dünyanın 7'nci büyük tarım ülkesi olduk! Geçen yıl saman ithal etti, dünyanın 7'nci büyük tarım ülkesi olan Türkiye!

Değerli arkadaşlar, büyük olmak, rakamlar vermekle olmuyor bu iş: "İhracatımız şu kadar. Cumhuriyet döneminde o kadardı, şimdi bu kadar. Yok, cumhuriyet döneminde o kadardı, şimdi bu kadar." Cumhuriyet döneminde demir yolları yapılırken o insanlar o tünelleri kazmayla, kürekle kazdılar. Siz şimdi büyük makinelerle o zaman yıllarca kazılan demir yolunu bir günde yapıyorsunuz, o gün sabanla işlenen araziyi, bir yılda işlenen araziyi bir traktörle bir günde işleyebiliyorsunuz. Bunu cumhuriyetle falan karşılaştırarak çıkarımlar yapmayı bırakın. Çiftçinin sorunu var, köylünün sorunu var, bu sorun konusunda ne diyorsunuz? Sultandağı'ndaki vatandaş perişan şimdi, kirazın yağmur nedeniyle kalitesi düştü. Diyor ki: "Borçlarımı ödeyemiyorum, elektrik parasını ödeyemiyorum, kuyular kapalı; buna bir çözüm bulun. Bunun faizini affedin, benim kredimi erteleyin, borcumu erteleyin." Değerli arkadaşlar, "Cumhuriyet şöyleydi, şu zaman şu oldu..." Sorun, bugünkü sorun.

Geçen sene kurbanda Anadolu yakasından, Avrupa yakasına hayvan naklini yasakladınız. Bu sene bekliyor kurban üreticisi Afyon'da: "Acaba bu sene de yasaklayacak mısınız, öbür tarafa gönderemeyecek miyiz kurbanımızı? Yani hayvanımızı, malımızı kurban için o tarafa gönderemeyecek miyiz, satamayacak mıyız?" Buna bir cevap verin. "Yok, hayvan üreticisi şu kadar artmış da, bu kadar döviz gelmiş de, bu kadar gitmiş de..." Ya bunlar sorunu çözmüyor. Orta yerde bir sorun var ve bu sorun çözüm bekliyor değerli arkadaşlar; yoksa sizin ihracat rakamlarınız, sizin bütçe rakamlarınız vatandaşı çok fazla ilgilendirmiyor.

Bu vesileyle yüce Meclisi de saygılarımla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)