| Konu: | MHP GRUBUNUN, KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ MESUT DEDEOĞLU VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, TAŞERON İŞÇİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 5/11/2012 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN 15 TEMMUZ 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 116 |
| Tarih: | 15.07.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, bu İç Tüzük'ü değiştireceğiz Allah'ın izniyle. İlla bir araştırma önergesinin lehinde veya aleyhinde konuşmak gerekmiyor, üzerinde konuşmak gerekiyor, üzerinde.
Bakın, biz Halkların Demokratik Partisi olarak aynı konuda, taşeron işçiler konusunda araştırma önergesi vermişiz, benziyor. Sonra, kanun teklifi vermişiz, bunun defalarca tartışmasını yapmışız, torba kanunda kırk yedi gün tartışmasını yapmışız. Torba kanunla üç sendika federasyonunun -üç sendika federasyonunun- üç maddede anlaştıkları ve "Taşeron sistemi eski hâlinde kalsın." diye uzlaştıkları, Başbakanla görüştükleri, Başbakanın daha sonra işverenlerle görüştüğü ama işverenlerle görüştükten sonra mevcut düzenlemede ısrar ettiği taşeron yasası, maalesef, açıklıkla söyleyeyim ki kamunun 2 milyon 700 bin işçisini acımasızca sömürmeye, acımasızca örgütsüz bırakmaya, sendikasız bırakmaya, mahkeme kararlarını uygulamamaya ve tamamen mağduriyetlerine yol açan bir uygulamadır.
Emek örgütlerinin 12 Nisan 2013 tarihinde ilgili bakanlığın üçlü danışma kurulunda işçi ve işveren konfederasyonlarına sundukları revize edilmiş çözüm önerilerinde de emek örgütlerini ikna edecek bir konu ortaya konulamamıştır. Zaten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sorunlara, uygulamalara, yargı kararlarına ve iş hukukuna vâkıf olmadığı ya da bunu bilinçli bir şekilde manipüle ettiği noktasında emekçilerde ciddi kanılar oluştu.
Şimdi, burada bakıyoruz, gerçekten kamu hizmetlerinin alımı... Devlet neden eğitimde, yerel yönetimlerde, sağlıkta, adliyede, birçok kurumda taşeron işçi almaya başlıyor, alt işveren ilişkisine giriyor? Tutuyor bir işveren, kamu kurumuyla yaptığı sözleşme gereği bir alt işverene veriyor ve bu insanların bütün hakları mağdur ediliyor.
Vallahi, Mecliste de taşeron yasası uygulanıyor arkadaşlar, bilginiz dâhilindedir herhâlde, sanıyorum Sayın Tanal bunu çokça dile getirdi, soru önergeleri de verdi. Meclisi de taşeronlaştırdınız arkadaşlar, bir bu eksikti. Yani Mecliste öyle kadrolar var ki üniversite mezunu, master yapmış, 2007'de milletvekili oldum, geldim, hâlâ bu Mecliste çay ocağında çalıştırılıyorlar arkadaşlar. Oysa ki taşeron olmak, iş almak, uzmanlık gerektiren işlerde, teknik işlerde, vasıflı işlerde dışarıdan iş alınması üretimi artırmak için yapılır. Türkiye'de de tam tersi, sömürmek için yapılıyor, kıdem tazminatını vermemek için yapılıyor, fazla mesai çalışma ücretlerini vermemek için yapılıyor, tatil vermemek için yapılıyor. Mahkeme kararını aldığı zaman da "Mahkeme kararını nasıl uygulamam, torba kanuna koyarım?" diye oy çokluğuna dayanarak iktidar geliyor ve bu akşam tartışacağımız torba kanunda maalesef bunları konuşacağız.
Arkadaşlar, 2 milyon 700 bin rakamı resmî bir rakamdır kamu alanında. Kamu alanındaki bu çalışma, torba kanunda maalesef kurumsallaştırılıyor, "maalesef" diyorum. Şöyle bir durum düşünün: Taşeron yasasını kamuoyuna reklam ediyorlar, Soma işçilerinin acısı üzerinden üstelik. Sonra geliyorlar ve diyorlar ki: "Biz çok fazla STK'yla görüştük, uzmanla görüştük, muhteşem bir yasa yaptık." Sorduk, Komisyonda 3 tane sendika konfederasyonu vardı, HAK-İŞ, DİSK, TÜRK-İŞ, "Bilginiz var mı?", "Yok, cuma günü açıklanınca haberimiz oldu." dediler. Nasıl bir Hükûmet, nasıl bir Parlamento, nasıl bir yasalaşma ve çalışma düzeni? Dehşet verici.
Bakın, bu torba kanunda kamuoyuna, taşeron işçilere "müjde" olarak lanse edilen, gerçekte ise işçilerin kadro ve iş güvencesi beklentilerini boşa çıkaran, bugüne kadar işçilerin ve sendikaların kazandığı mahkeme kararlarının aksine düzenlemelerle ucuz emek sömürüsü, kuralsız ve kölece çalıştırmanın adı olan "taşeronlaştırma" yaygınlaştırılmaktadır. 4857 sayılı İş Yasası'nın ve 4734 sayılı Kamu İhale Yasası'nın birçok maddesinde taşeron çalışmayla ilgili yapılan düzenlemelerle taşeron çalıştırma kalıcı hâle getirilmektedir. Kamu kurumlarında yürütülmekte olan asıl işlerin nitelikli ve yeterli personel olmadığı gerekçesiyle alt işverene verilebilmesine yönelik düzenleme ise kamuda taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmıştır. Karayollarında, belediyelerde, hastanelerde, kamu kurumlarında yüz binlerce taşeron işçisi yıllardır ücret, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, sendikal örgütlenme haklarının tanınması için mücadele yürütmekte, hak gasplarına karşı davalar açmakta; işçilerin lehine, haklılığına dair yargı kararları dahi kamu idaresi tarafından yerine getirilmemektedir. İşçiler defalarca taşeron çalışmaya son verilmesi, asıl iş yerinde kadro verilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması için imzalar toplayıp Meclise, bakanlığa iletilmesi ve yargı kararlarının uygulanmasını istemesine rağmen, Hükûmet yasama gücünü kullanarak yargı kararlarına aykırı düzenlemelerde ısrar etmiştir. Bu akşam bu ısrarın bir örneğini... Eğer AK PARTİ önergesi geçerse tam iki hafta bunları tartışacağız arkadaşlar. E kardeşim, mademki kamu kurumları, hastanesi, üniversitesi, belediyesi, Karayolları, bütün kurumları mademki alt işveren tutacak ve bu şekilde işçileri sömürecek ve sendikal haklarını yok edecek; sizin vicdanınız buna elveriyor mu? 1 milyon 80 bin sendikalı işçi var şu an arkadaşlar. 2014'ü konuşuyoruz. 12 Eylül öncesi daha fazla sendikalı vardı. Şu an toplu sözleşme yapabilen işçi sayısı 600 bindir arkadaşlar, 600 bin, 10 milyonun üstünde sigortalının olduğu ülkemizde.
Siz bunları, bu hakları, işçinin hakkını, alın terini, emeğini sömürdüğünüz zaman, o asgari ücretle 20 milyon insan açlık sınırının altında kaldığı zaman bu ülkenin geleceğinde refah aramayınız, huzur aramayınız, mutluluk aramayınız. Eğer bir avuç zengin yüzde 1'lerde ve yüzde 90'larda da oldukça yoksul bir kesim olduğu zaman, uçurum ayrıştığı zaman o ülkede dirlik düzen olmaz arkadaşlar. Bu nedenle, taşeronlaşmayla ilgili bir çalışmanın, araştırmanın yapılmasını biz de doğru buluyoruz, Halkların Demokratik Partisi olarak destekliyoruz, bunun Türkiye için hayırlı olacağını düşünüyoruz. Böyle konularda hiç olmazsa Meclisin 4 grubunun uzlaşması gerektiğini düşünüyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.