Konu: | HDP GRUBUNUN, GRUP BAŞKAN VEKİLİ IĞDIR MİLLETVEKİLİ PERVİN BULDAN TARAFINDAN, ÜLKEMİZDE UYUŞTURUCU KULLANIMININ ÖNLENMESİ VE AZALTILMASINA YÖNELİK ÖNLEMLERİN ALINMASI AMACIYLA 7/7/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 16 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 117 |
Tarih: | 16.07.2014 |
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
HDP grup önerisi aleyhine grubumuz adına söz aldım.
Hepinizin malumu, Türkiye'de son dönemde fazlasıyla gündeme gelen, önemli olduğunu düşündüğümüz bir sorunla ilgili bir gündemimiz söz konusu. Ancak bu sorun hepimizin yüreğini sızlatırken, bu sorun her gün gündemimize gelirken değişmez bazı verileri de bilmek durumundayız.
Değerli arkadaşlar, uyuşturucu meselesi, bildiğiniz gibi, sadece Türkiye'nin meselesi, bizim meselemiz değil, uyuşturucu meselesi dünyanın sorunu. 200 milyondan fazla kullanıcının söz konusu olduğunu, 500 milyar dolardan fazla ticaretin gündemde olduğunu, terör örgütlerinin, başka birtakım yapıların işin içinde olduğunu, çok farklı yapılanmalarla beraber, ekonomik gerekçelerle beraber gençlerimiz üzerinde büyük bir savaşın söz konusu olduğunu hatırlatmak isterim. Bu, bugünlerin değil bin yılların sorunu; bu, Türkiye'nin değil dünyanın sorunu.
Değerli arkadaşlar, bizim için önemli olan bir başka husus da Türkiye'nin jeopolitik konumu gereği uluslararası transferlerde, bu pazarın doğumunda Türkiye'nin de çok merkezî bir yerde yer alması. Bildiğiniz bazı ülkelerden transit geçişlerin Avrupa'ya veya diğer ülkelere yapılırken Türkiye'nin de kullanılıyor olması bizi endişelendiren bir başka önemli husus. Huzursuzluk gibi, ağır, kuralcı ortamlarda yaşamak gibi birtakım özel ve toplumsal sebeplerin de işin içerisine katılması hâlinde, "Bir d
efadan bir şey olmaz." anlayışının kulaktan kulağa yayılması hâlinde çok trajik sonuçlarla karşılaşıldığını, ölümlerle karşılaşıldığını üzülerek görüyoruz. Az önce, teknik bilgilerin, uyuşturucunun ne olduğunu, alınan tedbirlerin neler olduğunu, daha önceki dönemlerde yapılan çalışmaların neler olduğunu çok kıymetli Sağlık Komisyonu Başkanımız Necdet Ünüvar Bey ifade ettiler.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi hepinizin katkısıyla, zaman zaman farklı yaklaşımlarla, hatta tartışmalarla da olsa beşinci yargı paketinin on beş yirmi gün kadar önce Meclisimizden geçtiğini ve Cumhurbaşkanımızca onaylandığını biliyorsunuz. Bu yargı paketinin çok değişik başlıkları olmakla beraber, en önemli hususlardan bir tanesi de uyuşturucuyla ilgili mücadelede Emniyetin, Adaletin çok daha hızlı ve çok daha net iş yapabilmesi için alınan bazı tedbirlerdi. Bu tedbirleri hatırlatmakta ben fayda görüyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi esrar elde etmek amacıyla kenevir üretiminde suçun cezası düne kadar bir yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıydı. Bizim Ceza Usul Kanunu'muz gereği, bir yılla başlayan suçların büyük bir kısmının uygulamada hep ertelendiğini, denetimli serbestlik gibi birtakım usuli işlemlerle beraber başka cezalarla karşılaştığını biliyorsunuz. Ancak, geçen hafta yapılan yeni yasal düzenlemeyle bu cezanın alt limiti dört yıla çıkarıldı yani kenevir ekiminin cezası dört yıl ila on iki yıl oldu. Şu anlama geldi bu düzenleme: Kenevirle uğraşan kim varsa ilk tespitte hapse girecek anlamına geldi. "O kurumun kusuruydu, bu kurumun kusuruydu, biz yakaladık o bıraktı." gibi birtakım sözüm ona haklı ifadelerin artık kullanılmayacağı anlamına geliyor.
Değerli arkadaşlar, bir diğer önemli düzenleme de, uyuşturucu ve uyuşturucu maddeyle ilgili ihraç, imal ve ithal suçunun cezası on yıldan yirmi yıla kadar hapisken, geçen haftaki düzenlemeyle yirmi yıldan otuz yıla çıkarıldı. Bunlar, uluslararası standartlara baktığımızda çok önemli ve üst cezalar.
Bir diğer düzenleme: Uyuşturucu ve uyarıcı madde satma suçunun cezası beş yıldan on beş yıla kadar hapisken, şimdiki düzenlemeyle on yıldan yirmi yıla kadar çıkarıldı. Bu da önemli bir düzenlemeydi.
Uyuşturucu ve uyuşturucu maddenin çocuğa verilmesi, satılması hâlinde hapis cezasının on beş yıldan aşağı olmayacağı hükme bağlandı. Bir daha söylemek istiyorum: Normal düzenlemenin dışında çocuklar söz konusuysa, çocuğa satmak, çocuğu bu konuda değerlendirmek söz konusuysa on beş yıldan daha az ceza olmayacağı hükme bağlandı.
Vaktinizi almamak için diğer ayrıntılı düzenlemelere girmeyeceğim ama uyuşturucuyla uğraşan, uyuşturucudan para kazanan, insanların hayatını karartan kim varsa eskiye nazaran daha üst cezalarla cezalandırılacağını ve bununla ilgili -eğer örgüt suçuysa- ekstra ceza alacağını, koşullu salıverme gibi, denetimli serbestlik gibi Ceza Kanunu'muzun usul bölümünde düzenlenen birtakım yasal düzenlemelerin geçen haftaki tasarıdan sonra çok daha farklı değerlendirileceğini, uyuşturucunun çok özel gündeme getirileceğini tekrar söylemek isterim.
Tabii, değerli milletvekili arkadaşlarım, sadece cezaların artırılması uyuşturucuyla mücadelede tek sebep, tek etken olmayacaktır; çok önemlidir ama tek sebep değildir. AMATEM ve benzeri kuruluşların çok hızlıca artırılması, -2002 yılında 11 tane olan AMATEM merkezinin bugün itibarıyla 29 olduğunu hepimiz biliyoruz- "Yetmez ama evet." anlamında çok güzel çalışmalar ama ümit ediyorum, ilgili her türlü adım atılarak bu konunun Türkiye gündeminden bir an önce uzaklaştırılması, gençlerimize bu konuda daha fazla yardımcı olunması hepimizin talebidir.
Yine bildiğiniz gibi, geçen haftalarda basında da çıktı, Uyuşturucuyla Mücadele Üst Kurulu gibi çok önem atfettiğimiz bir üst kurul kuruldu. Bu Üst Kurulda Sağlık Bakanlığı gibi, Adalet, İçişleri, Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar, Çalışma Bakanlığı gibi 6 önemli bakanlığın bir araya gelip toplantı yapmış olması, Üst Kurulu hayata geçirmiş olması, alınacak tedbirlerin ve bundan sonraki yol haritasının çıkarılmış olması da bizim bu konudaki umudumuzu artırmıştır.
Son yıllarda yapılan Emniyet operasyonlarındaki yoğunluk, alınan başarılı sonuçlar da hepinizin yine malumlarıdır. İlgili bakanlıkların projelerinde her gün hayata geçtiğini, her bakanlığın bu konuda hassas davranıp yeni ve somut adımlar attığını büyük bir onurla, gururla görüyoruz.
Değerli arkadaşlar, fakat, ne olursa olsun, hangi bakanlık hangi adımı atarsa atsın, "Emniyet şöyle yaptı, Adalet böyle yaptı." demekten çok öte öncelikle ailelerimizin, anne-babalarımızın sorumluluğu var. Çocuğa en yakın kişi annesidir, babasıdır ve ardından arkadaşıdır. Bu farkındalığın yaratılması açısından gündeme gelen toplantıların, çalışmaların, önergelerin yansımasıyla beraber ailelerin bu konuda çok daha hassas olmasını, eğer şüphelendiği bir husus varsa mutlaka bunu ilgililerle paylaşmasını, buradan yola çıkarak bu büyük mücadelede en çok onların katkı sağlamasını ümit ediyoruz. Gençlerimizin anlık zevkler, anlık kararlar, "Bir defadan ne olur!" anlayışından uzak durarak arkadaşlarına sahip çıkması, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin bu konuda adım atması en büyük temennimiz.
Değerli arkadaşlarım, bu konuyu gündeme getiren HDP Grubu başta olmak üzere katkı veren tüm arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Ancak, daha bir hafta, on gün önce yasanın uyuşturucuyla ilgili bölümünde çok önemli düzenlemelerin yasalaşarak buradan geçmiş olması, torba yasa gibi önemli ve çok fazla maddeden oluşan yeni tasarının gündemde olması, torba yasanın toplumun hemen hemen her kesimini ilgilendiriyor olması, Meclisimizin gündeminin yoğunluğu ve en önemlisi de az önce Sayın Ünüvar'ın ifade etmiş olduğu, uyuşturucuyla ilgili söyleneceklerin söylenmesi... O yüzden artık söylenecek söz değil, yapılacak işlemlerin, eylemlerin gündemde olması gerekçesiyle HDP grup önerisi aleyhinde oy kullanacağımızı belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)