GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, MANİSA MİLLETVEKİLİ HASAN ÖREN VE 19 MİLLETVEKİLİ TARAFINDAN, KREDİ KARTI BORÇLARININ EKONOMİK VE SOSYAL BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI VE KREDİ KARTI BORÇLARININ UZUN VADEDE ÖDENEBİLMESİ İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 30/4/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 16 TEMMUZ 2014 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖN GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:117
Tarih:16.07.2014

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilli arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bundan yaklaşık yirmi beş gün sonra, inşallah, Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez Cumhurbaşkanını milletimiz kendi oylarıyla direkt olarak seçecek. Ben şimdiden bu seçimin milletimize, devletimize hayırlar ve uğurlar getirmesini temenni ediyorum.

Yine, ayrıca, bu mübarek ramazan gününde Filistin'de, Gazze'de masum çocuklara, masum annelere İsrail devletinin yapmış olduğu zulmü, onlara reva görmüş olduğu bu zulmü, masum, korumasız, savunmasız insanlara katledercesine yapmış olduğu bu zulmü burada şiddetle kınadığımı da belirtmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisinin "kredi kartı mağdurları" diye adlandırarak bunların borçlarının ve varlık yönetimine devredilen miktarların araştırılıp bir Meclis raporu hâlinde düzenlenmesiyle ilgili vermiş olduğu bir önerge var. Benden önce kürsüye çıkan çok değerli milletvekili arkadaşımız, ağabeyimiz Hasan Ören Bey'in vermiş olduğu rakamlar var, kredi kartı borcunu ödemeyenlerin sayısını 1 milyon 858 bin olarak belirttiler lakin vermiş olduğu önergelerde de 1 milyon 650 bin olarak belirtmişlerdi. Ferdî kredi borcu olanların da 1 milyon 300 binin üzerinde borcunu ödemeyenlerin olduğunu belirttiler ama vermiş olduğu önergede de bu rakamın 1 milyon 190 bin seviyesinde olduğunu belirtmişlerdi. Şunu bir kere hepimizin idrak etmesi lazım: Kredi kartı veya kullanılan kredi...

HASAN ÖREN (Manisa) - Önergenin tarihine bak, önergenin verildiği tarihte doğru rakamlar.

HÜSEYİN ŞAHİN (Devamla) - Yenilediğinizi belirtiyorum burada Hasan Bey.

Kredi kartı veya kullanılan kredi, bankalar veya kredi veren kuruluşlar tarafından kurumlara veya mükelleflere, kişilere verildiği zaman, karşılığında geri ödenmesi maksadıyla verilir. Yani size, şahsınıza bir kurum, bir banka kredi kartı verdiği zaman ona bir limit tahsis eder ve bu limit dâhilinde ,sizin, aslında, bu kredi kartı, ödemelerinize yardımcı olunması için düzenlenmiş bir elektronik plastik kullanım aracıdır yani sizin ödemelerinizi kolaylaştırır ve sizin hayatınıza bir akışkanlık sağlar ama toplumumuzun, kredi kartını kullanma şekli bir kredi aracı şekline dönmüş ve özellikle de en son yaptığımız düzenlemeyle de 5464 sayılı Kanun'da kredi kartlarının veriliş şeklini düzenlemeden önce bankalar neredeyse sokaklarda kredi kartlarının veriliş şeklini düzenlemeden önce, bankalar, neredeyse sokaklarda kredi kartı dağıtır durumdaydılar. Biliyorsunuz, bunu, bir düzenlemeyle engelledik ve kredi kartı talep etmeden, kredi kartı formunu imzalamadan, kredi kartı sözleşmesini görüp okumadan, mükellefin veya bireyin "Kredi kartını ben talep ediyorum." beyanı olmadan bankaların kredi kartını vatandaşlara vermesini engelledik. Dolayısıyla, kredi kartı talep eden vatandaşımız, kredi kartı limitini belirleyecek bankaya kendi gelirini beyan etmek durumunda, kendi geliri ne kadarsa banka da ona o kadar bir limit tahsis etmek durumunda ve talebi olmadan, imzası olmadan da kredi kartı verememektedir çünkü vermemesi gerekiyor.

Özellikle o son furyada herkese kredi kartının çokça dağıtılması, belki de bu sebebi hazırlayan bir altlık da oluşturmuş olabilir. Ama, biz, bankaların, kredi kartı veya ferdî kredi kullanımından doğan borçların tahsili konusunda, kendi borçlularıyla bu paranın tahsili noktasında sonuna kadar mücadele ettiklerini, onlara gerekli kolaylıkları gösterdiklerini, faiz indirimine gittiklerini, vadeler düzenlediklerini, bu noktadan sonra da tahsil edemedikleri paraları varlık yönetim şirketine devrettiklerini çok iyi biliyoruz. Varlık yönetim şirketine devredilen miktarlar, sizin de dediğiniz gibi, genelde tahsil edilemeyen, tahsil zorluğu olan ve bu tahsil zorluğundan dolayı birçoğu da adresine ulaşılamayan vatandaşlardır, yani, dolayısıyla, kredi kartı kullanıcılarıdır ve bunların da varlık yönetimi şirketi tarafından da tahsili zorlukla yapılmaktadır, çoğu da yapılamamaktadır. Yani burada bir rakam var, 50 milyon liralık bir alacağı için 8-10 milyon lira karşılığında varlık yönetimine, bu alacağını devrediyor. Dolayısıyla, varlık yönetimi, bu 8-10 milyon liradan sonra neredeyse -burada önergeden anlaşıldığı şekliyle- 40 milyon lira kâr ediyor gibi gözüküyor.

HASAN ÖREN (Manisa) - 42 ne oluyor? Banka 42'yi nereye yazıyor?

HÜSEYİN ŞAHİN (Devamla) - Bakınız, şimdi, burada, ben, birtakım teknik bilgiler vereceğim: Bankaların, takibe düşen kredi kartı alacakları için bir yılın sonunda - tamamı için karşılık ayırmaları gerekiyor. Karşılık ayırdıktan sonra, herhangi bir tahsilat gerçekleştiğindeyse bu meblağ gelir olarak kaydediliyor. Kurumlar vergisi açısından baktığımızda, söz konusu örnek için, sizin verdiğiniz örnek için söylüyorum, 50 milyon liralık bir takip için bir yılın sonunda karşılık ayrılmış oluyor ve ödenecek kurumlar vergisi matrahından 50 milyon lirayı düşüyor. Doğru, bu vergi istisnası açısından bu doğru. Daha sonra, 10 milyon liralık tahsilat gerçekleştiğinde, bu tutar gelire alınıyor ve 10 milyon TL kurumlar vergisi matrahına eklenmiş oluyor.

HASAN ÖREN (Manisa) - Bankanın ne zararı var, bankanın? Hazine ödüyor o parayı sen...

HÜSEYİN ŞAHİN (Devamla) - Krediyi verdiğinde tahsil edemediği zaman, biliyorsunuz şirketler açısından da öyle, "şüpheli alacaklar"a atar, şüpheli alacakları da tahsil edemediği zaman kurumlar vergisinden düşmüş olur. Banka da bir tüzel kişilik olduğuna göre eğer tahsil edemediyse bu alacağını, tahsil edemediği alacağını, doğrudan, direkt olarak vergiden, matrahtan düşmesi çok normaldir, bunda gayri yasal bir durum yok.

HASAN ÖREN (Manisa) - Vergide yaptığımızın aynısını, yeni sayfa açalım, orada yapalım.

HÜSEYİN ŞAHİN (Devamla) - Varlık yönetim şirketine devredilen dosyaların çok büyük kısmında müşteriye ulaşılamamaktadır; aciz vesikası alınması aşamasına yakın, tahsil kabiliyeti çok düşük dosyalardır. Devirden önce, bankalar, ödeme niyeti olan borçlulara pek çok kolaylıklar sağlıyor, bunu az önce zikretmiştim. Varlık yönetim şirketlerine devir bedeli de alacağın tahsil kabiliyetinin çok düşük olması nedeniyle, aynı oranda düşük olmaktadır.

Değerli arkadaşlar, kredi kartı alacaklarında da faize faiz işletilmemektedir, yani kredi kartı faiz oranının üzerine, temerrüde düştüğü zaman, bir daha faiz işletilememektedir ve üç ay içinde de takibe geçilmektedir. Bu nedenle, faizin çok yüksek olduğu iddiası gerçeği tam olarak yansıtamamaktadır.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başbakan niye "indirin" diye bağırıyor?

HÜSEYİN ŞAHİN (Devamla) - Kredi kartı özel bir durumdur. Bakınız, siz kredi kartını aldığınızda imzaladığınız sözleşmede bu oranlar veya size uygulanacak müeyyideler orada belirtilmektedir. Vatandaşların anapara dışındaki faiz ve ücretler silindiğinde kalan borcu kolayca ödeyecekleri iddiası, yukarıda izah ettiğimiz üzere tam olarak doğru değildir. Bankalarca varlık yönetim şirketine devredilen gecikmiş alacakların mevzuatla düzenlenmiş koşulları ve sınırları mevcuttur. Devre konu alacakların tahsili için öncelikle bankalar nezdinde gerekli tüm tahkikat yapılmaktadır. Varlık yönetim şirketleri nezdinde takibat aşamasında borçluya ulaşıldığında, yine ödeme için kolaylık sağlandığı bilinmektedir.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, şu anda Meclisimizin gündeminde İş Kanunu ve milletvekilleri tarafından verilmiş kanun tekliflerini de içinde barındıran ve milletimizin bizden bir an önce çıkmasını beklediği yasal düzenlemeler mevcuttur. Burada Soma kazasında, elim bir kazada kaybettiğimiz şehit madencilerimiz ve onların yakınlarını yakından ilgilendiren düzenlemeler mevcuttur; yine, taşeron işçilerimizi, taşeron çalışanlarımızı ilgilendiren çok yapıcı düzenlemeler mevcuttur; vergi, Sosyal Güvenlik Kurumu ve BAĞ-KUR alacaklarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili hususlar mevcuttur. Milletimizin bizden bir an önce çıkarılması hususunda ısrarla beklediği bu tasarının kanunlaşması ve milletimiz tarafından da uygulamaya geçirilmesi beklenmektedir.

Bu tasarının daha elzem olduğu, bir an önce yasalaşması konusunda hepimizin hemfikir olduğu düşüncesiyle, Cumhuriyet Halk Partisi grubunun önerisine katılmadığımızı belirtir, hepinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)