| Konu: | HDP GRUBUNUN, 28/1/2014 TARİHİNDE GRUP BAŞKAN VEKİLİ BİNGÖL MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN TARAFINDAN, EMEKLİLİK İÇİN FİİLÎ HİZMET SÜRESİNİ VE PRİM ÖDEME GÜN SAYISINI DOLDURMALARINA RAĞMEN YAŞ HADDİNE TAKILANLARIN, EMEKLİLİK BEKLEYEN YURTTAŞLARIMIZIN MAĞDURİYETİNİN GİDERİLMESİ VE KARŞI KARŞIYA BULUNDUKLARI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE İMKÂN SAĞLANMASI AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK, GENEL KURULUN 17 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖNGÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 17.07.2014 |
ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Halkların Demokratik Partisinin vermiş olduğu önergenin üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli arkadaşlar, emeklilere gelmeden önce yaklaşan Kurban Bayramı var biliyorsunuz. Kurban Bayramı'ndan önce çiftçilerimiz, hayvan yetiştiricilerimiz son derece zor durumda, zaten daha önce gelen ithal nedeniyle de insanlar hakikaten çok büyük zarar ettiler. Ama, bu defa Sayın Bakandan da rica ediyorum, burada tutanakları okusun; Anadolu'daki insanlara köprüden hayvanlarını geçirerek Trakya'da satma serbestliği getirsin. Diyor ki: "Trakya ari bölge, orada şap hastalığı yok, burada var." Kardeşim, şap hastalığı olan hayvanların etini niye halka yediriyorsun; bir.
İki: Bu hayvanlara sağlıklı raporunu alıyorlar, veteriner kontrolünü alıyorlar ve illerinden o şekilde geliyorlar. Eğer hastalık varsa, köprünün girişinde, Gebze'de bir istasyon kur, orada hayvanları getir, geçir, bak bakalım sağlıklı mı, hastalıklı mı? Şap hastalığı varsa geçirme, şap hastalığı yoksa geçir. Yani, bunu niye insanlarımıza çok görüyorsunuz? Bu konuda biz bunu takip edeceğiz. Sizden rica ediyorum, mutlak suretle... (CHP sıralarından alkışlar) Bak, burada da söylüyorum -sonra bana demeyin- köprüyü keseceğim, onu da söyleyeyim.
Şimdi, değerli arkadaşlar, emekliler; işçi emeklileri var, BAĞ-KUR emeklileri var -BAĞ-KUR esnaf, BAĞ-KUR tarım var- bir de emekli memurlar var. Şimdi, işçi emeklileri altı aylık taban maaşından yüzde 3,27 zam almış yani ayda 30 TL'ye geliyor, 30 TL. Efendim, BAĞ-KUR esnafı altı ayda 23 TL almış, esnaf olup BAĞ-KUR'dan emekli olanlar ayda 23 TL almışlar, tarım BAĞ-KUR'undan emekli olanlar 16 TL almışlar arkadaşlar. Kim vuruyorsa geliyor köylüye vuruyor, tarıma vuruyor. Bir de köylü milletin efendisi diyoruz, bu nasıl efendi ben de bilmiyorum. Memura da yıllık 123 TL...
Şimdi, kuru fasulyeye yüzde 10,21; marketlerde limona 21,6; efendim, kiraza 11,40; fasulyeye 10,95 zam gelirken diğer mamullerle beraber, ramazanda -Şemsi Bey'in açıklamasına göre- temel gıda maddelerine yüzde 500'e yakın zam gelmiş arkadaşlar. Bu emekli, 30 lira, 16 lira, 23 lira aldığı parayla nasıl ekmek alacak, nasıl karnını doyuracak? Bu ramazanda, bu mübarek ramazanda arkadaşlar, hakikaten buna üzülüyorum.
Bizim halk ozanımız rahmetli Âşık Mahzuni'nin bir şiiri vardı:
"Yoksulun sırtından doyan doyana
Bunu gören yürek nasıl dayana
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi söylemesem mi?"
Ya, yoksulun sırtından ayakkabı kutularını doldurduk, yetmedi. Emeklilere üç kuruş zammı esirgiyoruz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Hele bir de yaşa takılan emekliler var, primini ödemiş, hizmet şeyini ödemiş, her şeyini ödemiş; bunu çözmüyorsunuz. Siz Hükûmetsiniz, Hükûmet niye oldunuz? Sorunu çözün ve bu insanlar emekli olsunlar, huzurlu yaşasınlar değerli arkadaşlar.
Şimdi, Mahzuni'nin bir şiiri daha var:
"Bir çift öküz yeter mi, böyle baca tüter mi?
Çoluk çocuk uyumaz, aç insanlar yatar mı?
Bu tarla susuz tarla, daha zorla, ha zorla.
On çocuk arpa yiyor, beyler bunu biliyor mu?"
Şimdi, değerli arkadaşlar, 10 çocuk arpa yiyor, yiğit muhtaç olmuş kuru soğana... Şu anda benim bölgemde, Ardahan ve Doğu Anadolu'da özellikle, beyler burada lüks, beş yıldızlı otellerde iftar yerken, yemekleri, fazla fazla, kalkıp çöpe atarken, evet, bizim insanımız bu ekmeğe muhtaç kaldı, emekli bu ekmeğe muhtaç kaldı arkadaşlar.
Şu anda benim bölgemdeki insanım, emeklim, bu soğanla, bu ekmekle iftar açıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Evet, siz de ayakkabı kutularını dolduruyorsunuz. Bu, kul hakkı yemektir, bunu da affetmiyorum. Ben, bölgem adına konuşuyorum. Evet, bu ekmek, bu kuru soğanla iftar açanların hakkını aramak için bu kürsüye çıktım.
Şimdi sizden rica ediyorum değerli arkadaşlar, bu emeklilere, mutlak surette insanca yaşayacak şekilde bir hak verilmesi gerekiyor. Eğer bunları vermezsek, bunları vermediğiniz zaman... İnsanlar televizyonlarda izliyorlar, görüyorlar ayakkabı kutularını, kasalardaki paraları. Bu paralar devletin ve milletin parasıdır. Bu paralarda kul hakkı vardır.
Lütfen, sizden rica ediyorum, emekliliği dolmuş, günü gelmiş, güne takılmış insanlar emekli olsun. Artı, BAĞ-KUR emeklisi, BAĞ-KUR'dan esnaf emeklisi, BAĞ-KUR'dan tarım emeklisi, işçi emeklisi ve memur emeklisine, mutlak surette insan gibi yaşayacak şekilde bir zam verin. Yani ayda 16 TL... Allah aşkına, nedir 16 TL? Yani, 1 kilo kuru fasulye değil arkadaşlar.
Bakın, değerli arkadaşlar, Tarım Bakanı "Et pahalı, eti ucuzlatacağım, ithal getireceğim." dedi. Biz buna karşı çıkıyoruz. Evet, bakın burada çok değerli bir profesör arkadaşım oturuyor, Yunus Kılıç; bizim Kars Milletvekilimiz; veteriner profesör olduğu için söylüyorum. Şu anda marketlerde etin kilosu 40 lira civarında, bazen duruma göre daha da artıyor. Ben şunu söylüyorum -arkadaşımın da, bizim Ardahan Milletvekilimiz, şimdi gördüm, Orhan Atalay Bey Hocamın da doğrulayacağına inanıyorum- biz etin kilosunu 20 liraya satmaya hazırız arkadaşlar. Evet, Kars'ta ve Ardahan'da kilosu 20 liraya Türkiye'yi doyuracağız. İthal et getirmesin; bizden, köylümüzden, çiftçimizden esirgemesin. Şunu diyoruz: Köylüye, çiftçiye Tarım Bakanlığı kredi verir, destek verirse o zaman biz daha ucuz et getiririz arkadaşlar. Yemin ediyorum -ben hayvan pazarlarını dolaşıyorum- şu anda canlı karkasın kilosu 16 lira Ardahan'da, 16 lira karkas. Kardeşim, bunu 20 liraya perakende satmaya hazırız, gelin verelim ama Ardahan'daki çiftçiyi destekleyin. Ardahan'daki, Kars'taki çiftçi Ziraat Bankasına gittiği zaman, bütün arkadaşlarım biliyor, Ziraat Bankası hemen "Memur kefil getir, şehir merkezinde binan varsa onu ipotek ettir, esnaf kefil getir." diyor. Değerli arkadaşlar, çiftçinin parası olsa, şehirde otursa, şehirde binası olsa zaten gidip orada çiftçilik yapmaz, hayvanın peşinde koşmaz. Şimdi, siz onu da vermiyorsanız çiftçi ne yapacak o zaman?
Arkadaşlar, yılda bir defa bizim hayvancının yüzü gülüyor, Kurban Bayramı'nda. Bu Kurban Bayramı'nda, istirham ediyorum Sağlık Bakanlığından da Tarım Bakanlığından da, illerden hayvanlar çıkarken sağlık kontrolleri yapılsın, sağlık belgeleri verilsin; diyelim ki Kars'tan Gebze'ye kadar geldi, hayvanının kontrolü yine yapılsın, eğer o arada hastalanmışsa, hastalığı varsa hayvanını karşıya geçirmesin, hastalığı yoksa geçirsin. Bakın, çok enteresan, Esenyurt'ta benim bir akrabam oturuyor, adam hayvan parasını vermiş zamanında, hayvanı da besletmiş, kendi kurban kesecek, hayvanını köprüden geçiremedi. Böyle bir anlayış olabilir mi yani bu Tarım Bakanı ne yapmak istiyor? Şimdi, ithal et getiriyor, gizli gizli, kaçak et getiriyor, kaçak mal geliyor, onlara gözünü yumuyor et ucuzlasın diye, kendi çiftçisini perişan ediyor.
Değerli arkadaşlar, burada milletin efendisi köylüyse, nüfusumuzun üçte 1'i yani yüzde 30'a yakını köylüyse bu köylüye bu Hükûmetin bir şey vermesi lazım. Bakın, gelin, beraber köyleri dolaşalım. İnanın, samimi söylüyorum, 6 litre süt veriyor, 1 litre mazot alıyor arkadaşlar. Yani, şimdi, şu ekmeği alamayan arkadaşlarım var, şu ekmeği, şu soğanı. Şu soğanın kilosu 2,5 lira bazı yerlerde, şu ekmek 2 lira arkadaşlar.
Şimdi, şunu söyleyeyim: Burada ekmeği, soğanı alamayan adamın hakkı varsa, sizden istirham ediyorum, yani bunlardan esirgeme yapmayın. Bu esirgemeyi yaparsanız o zaman dengeler altüst olur.
Fakire fukaraya hizmet etmek en büyük ibadettir diyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)