| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 118 |
| Tarih: | 17.07.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, "yaşam odası" konusunda ısrarlıyız. Halkların Demokratik Partisi olarak bunu Komisyonda konuştuk, buraya getirdik. Şimdi bu görüşmelerimiz boyunca da dile getireceğiz. Ancak bu önergemizde bir yenilik koyuyoruz; "Yaşam çantası bulundurulması mecburidir." ocağa inen maden işçileri için bu bir dünya standardıdır, yaşam çantasının bulundurulması mecburidir.
Bir de fazla mesai ücretlerinde, maden işçilerinin, artışı yüzde 100'den yüzde 150'ye istiyoruz. Neden istiyoruz? Bunu iki noktada açıklamak istiyorum. Birincisi şu: Arkadaşlar, 11 Mayıs 2010, Victoria, British Columbia Madencilik Bakanıyla maden işçilerinin durumunu konuşuyoruz Kanada'da, bir maden işçisi 108 bin dolar brüt alıyor senede, en az ücreti söylüyorum. Geliyoruz, kömür madeni 1870'te açılmış, 100 bin işçide kaza oranı 1,87 arkadaşlar. Güvenlik öncelikli ve izin konusunda, en çok çevre ve insan hakları, yine Kızılderililer yaşıyorsa, onların bölgesiyse onların izni ve müfettişlerin izni. Bir de, çevre acısından Okyanus ve Deniz Bakanlığı ayrıca bu konuda izin vermek zorunda. İş güvenliği ve sağlığı konusunda dikkatinizi çekmek istiyorum arkadaşlar, diyor ki: "Bizde sorunları karşılıklı çözmek var, ne para cezası ne de mahkeme." Bundan bir şey anlamak isteyen isterse anlar arkadaşlar. Bütün eyaletlerde farklı uygulamalar var ancak, hükûmet madende sadece uranyum dışında karışmıyor bir şeye, uranyum dışında karışmıyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, ben buradan yaşam çantalarına kısa bir vurgu yapmak istiyorum. Güney Afrika'da yaşam çantaları neden mecburi kılındı? 1960-1980 yıllarındaki büyük kazalarından sonra bu yaşam çantalarını standart olarak madene inen işçi kemerine bağlıyor ve 2 kilogram ağırlığında. Bunun içinde potasyum süperoksitle oksijen üreten bir kemere takılı. Tehlike anında takılı olan kemerde patlatılıyor ve bu cihazla otuz dakika oksijen solunuyor arkadaşlar, Soma'daki gibi o pas tutan demirler ısırılarak oksijen solunmuyor. İşte bu, Güney Afrika'da standart ve mecburidir. Şimdi vicdanınıza bırakıyorum bu önergeyi. Böyle bir çanta 500 lira ila 600 lira arasında hatta seri üretimi 300 liraya kadar iner; olsun mu olmasın mı? Vicdanınıza kalmış bu mübarek günde, bir şey demiyorum.
Paraya gelince arkadaşlar: Para konusunda sanki devletten çıkıyor, Maliyenin maliyesinden çıkıyor. Bakın arkadaşlar, Türkiye'yi bir kenara bırakalım, Kanada'yı örnek verdim. Avustralya'da bir madenci 100 bin dolar alıyor, özel sektöre geçince ortalama 66 bine düşüyor; aynı şeyler... ABD'de 81 bin dolar alıyor, özel sektöre geçince 50 bin dolar alıyor, Almanya'da 36 bin euro alıyor. Soma işçisi 1.600 lira alıyor arkadaşlar, yaklaşık 700 dolar.
Şimdi, bu ücreti artıracağız, bu ücreti artırırken vicdanımıza göre artırmak zorundayız. TKİ bunun için veriyor taşerona, taşeron bunun için veriyor alt taşerona; sömürüyor, redevansı bol, avansı bol, parası bol... Öbür taraftan, maden işçisi vedalaşıyor, helalleşiyor ve o şekilde ocağa iniyor.
Şimdi Sayın Bakan, çok güzel, yakışıklı bir resminiz de var, gördüğünüz gibi kamu personelinin ücretlerini yazıyor burada. En düşük memur ücreti, masa başı ücretini çıkardım, arkadaşlar, bu çıkardığım ücrete göre 2.732 lira yeni göreve başlayan bir memurun aldığı ücret. Yani ölüm ocaklarına ineceksin, ölümü ensende hissedeceksin, tehlikeli iş kolunda çalışacaksın, riskli iş kolunda çalışacaksın, sendika olmayacak, tedbir olmayacak ve bu ücretlerle bunu geçiştireceksiniz; bu olmaz arkadaşlar.
Önergemiz vicdanidir, insanidir; kabulünü diliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu çanta, yaşam çantasıdır. Yaşam odasına "hayır" dediniz bari yaşam çantasına "hayır" demeyin bu mübarek ramazan gününde.
Hepinize saygılar sunarım. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)