GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:118
Tarih:17.07.2014

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Biz, önergemizde, dört günün altı güne çıkmasını istedik, Sayın Bakan da "İki gün de benden olsun." diyebilirdi ama bunu kabul etmedi.

Şimdi, sebebi de şu: OECD ülkeleri içerisinde biz sondan 3'üncü sıradayız izin konusunda, üstelik normal izinlerden bahsediyorum. Hele hele yer altı madenciliğinde çalışanların, işte, normal, bugün uygulanan bir ila beş yıl arasındaki çalışanların on dört gün olduğu bir izni on sekiz güne çıkartacağız, sonra kademeli olarak kıdem arttıkça izin günleri de artacak. Yani bunu altı gün yapmanın da bir mahzurunun olduğunu zannetmiyordum, biraz jest yapmış olurdu Sayın Bakan, bundan da çok fazla bir şey olmazdı.

Tabii, ülkemizde, gerçekten, çok büyük bir kaza, üzüntü verici bir kaza yaşadık. Bu kazadan dersler çıkartarak önümüze bakmak, özellikle yer altı madenciliğinde, özellikle kömür madenciliğinde bu kazadan çok ders alarak, bu kazanın ve daha önceki kazaların nedenlerini de ortaya çıkartıp bundan sonra bu kazaların tekrar bu şekilde yaşanmaması için elimizden gelenleri yapmalıyız. Yine, yer altı madenciliğinde çalışan işçilerin de özlük haklarını, sosyal yaşantılarını biraz daha düzeltmeliyiz diyerek yola çıktık.

Olumlu adımlar da atıldı. Bunların başında, özellikle Araştırma Komisyonunun kurulması oldu. Bir buçuk aydır bu araştırma komisyonunda ben de bir üyesi olarak çalışıyorum. Gerçekten arkadaşlarla uyum içerisinde bayağı bilgiler toplandı. Bu bilgiler tabii ki zaman içerisinde daha detaylandırılarak, daha süzülerek, daha faydalı hâle getirilecek. Ama bu arada, bu komisyonun çalışmaları esnasında acil çıkarılması gereken, tedbir alınması gerekenleri de buradan bir ara karar, bir tavsiye kararı olarak iletelim diye konuşuldu ama bunlardan bir tanesini yaptık. Plan ve Bütçe Komisyonunda, yine bütün arkadaşların buraya gelip söylediği gibi özellikle Soma kazası ve yer altı madenciliğiyle alakalı olan maddeleri ayrı tutup burada ayrı bir kanunla, hemen, ister 20 madde, ister 50 madde, burada bir saatte geçirebilirdik. Bakın, bu mübarek günde bu fırsatı kaçırdığımızı düşünüyorum. Büyük bir sevap işleyecektik ama...

Siz sırası gelince şunu diyorsunuz: "Acılardan siyaset yapmayalım, şundan siyaset yapmayalım, bundan siyaset yapmayalım..." Ama siz bundan siyaset yapıyorsunuz. Sebebi de şu: Bakın, bu, herkesin ittifak ettiği, Soma kazasından sonra bu gelişmelerle bu maddelerin geçmesi noktasında herkesin ittifak ettiği maddelere birçok madde ilave ederek, bizlerin istemediği, sizlerin işine gelen maddeleri de içine koyarak, işte aynı 12 Eylül referandumunda yaptığınız gibi... O zaman da dedik, "24 maddeyi getirin kardeşim, buradan hemen Anayasa oylamasında olduğu gibi geçsin. 2 maddeyi çıkartın, onu ayrı oylayalım." Yine o zaman da kabul görmedi. Yani, şuna benziyor: Biraz önce şeker benzetmesi falan yaptılar ama o 2 madde ve buraya zerk edilen birtakım şeylere şunu söyleyeceğim: Ramazan mübarek günde, hani önümüze güzel pişirilmiş köfteler geliyor. Bunlar dana eti ama 1 kilo dana etinin içerisine 50 gram domuz eti konmuş. Şimdi, bu 1 kilo dana etinin içerisindeki 50 gram gözden kaçacak veya görmezlikten gelmek durumundayız yani buna... Bize göre tabii ki, yani size göre elbette öyle bir şey değil ama siz bu tür zerk etmeleri, bu tür şeyleri içerisine koymayı, bunlardan, bu durumlardan fırsat çıkarmayı iyi biliyorsunuz.

Bunun için, bakın, gerçekten bu fırsat geçti ama bu, Soma'daki kazadan ders çıkartarak, buradaki çalışanların durumlarının çok daha iyiye gitmesi için çok acil kanun çıkartarak bugün hepimiz evimize çok rahat bir şekilde, vicdanlarımız rahat bir şekilde, iftarlarımızı açmak üzere gidecektik ama bunu yapmadınız. Bunun da vebali herhâlde sizin üzerinizedir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)