| Konu: | BOLU MİLLETVEKİLİ TANJU ÖZCAN'IN 639 SIRA SAYILI KANUN TASARISI'NIN 15'İNCİ MADDESİYLE İLGİLİ ÖNERGE ÜZERİNDE YAPTIĞI KONUŞMASI SIRASINDA AK PARTİ GRUP BAŞKANINA SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 119 |
| Tarih: | 18.07.2014 |
MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygıdeğer üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başbakan bugün cuma namazını İstanbul'da yerine getirdi, oradan çıktı Bursa'ya gitti, Bursa Valiliğini ziyaret etti, saat 17.30'da da Bursa'da Cumhurbaşkanı seçimi için miting gerçekleştirdi, dönüyor, şimdi İstanbul'da Yenikapı'da AKP örgütünün iftihar yemeğine katılacak Sayın Hocam.
Dışişleri Bakanı da yine bugün İstanbul'da cuma namazını eda etti, şu anda orada Karayip Dostluk Derneğinin bir çalışma etkinliğine katılıyor. Gazze'de de insanlar öldürülüyor. Biz isterdik ki Sayın Dışişleri Bakanı iki gündür devam eden bu acı saldırılar sonucunda buraya gelip Türkiye Büyük Millet Meclisini bilgilendirsinler. Bu akşam ilerleyen saatlerde, 22.00 civarında da Filistin Devlet Başkanıyla görüşmeler yapacaklar. İsteriz ki yarın Sayın Dışişleri Bakanı buraya gelsin, Gazze'de, Filistin'de olan olayları, soykırımı, İsrail faşizminin Gazze halkına, Filistin halkına yaptığı bu zulmü burada gelsin bize anlatsın.
Değerli arkadaşlar, bu yapılan düzenleme, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 2'nci maddesinin (2)'nci fıkrasında bazı kapsam ve istisnalar getiriyor. Bu uluslararası deniz yolu ve hava yolu taşımacılığı yapan araçların seyrüsefer hâllerini de bu kapsamın içerisine alarak bundan kapsam dışı bırakmaya çalışıyor arkadaşlar.
Peki, nedir bu arkadaşlar? Bu maddeyle uluslararası deniz yolu ve hava yolu taşımacılığı yapan araçlar seyrüsefer hâllerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışına çıkarılıyor, açık ve net. Doğru mudur Sayın Demiröz?
VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Doğru.
MUSA ÇAM (Devamla) - Ama İlhan Demiröz değil, Vedat Demiröz çünkü İlhan Bey de alınıyor burada.
Bu maddeye "uluslararası kural ve sözleşmelere uygunluk" gibi trajikomik bir gerekçe üretiliyor arkadaşlar. Seyir öncesi ve sonrası İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı içinde olan işlerin seyir sırasında kanun kapsamı dışına çıkarılması anlaşılır gibi değil.
Sayın İyimaya, burada mısınız?
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Orada.
MUSA ÇAM (Devamla) - Sayın İyimaya burada.
Sayın İyimaya, Sayın Hocam, örnek şu: Gemi limanda. Limandayken iş sağlığı ve güvenliği var. Ama gemi yükü aldı. Gemide kaptan var, çarkçıbaşı var, çalışan işçiler var, onlar var, bunlar var. Gemi seyir hâlini aldıktan sonra, gemide çalışan 20, 25, 20 personel bu kapsamın dışına çıkıyor. Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Böyle bir şey olabilir mi arkadaşlar? Sayın Alim Işık, Sayın Hocam, olabilir mi böyle bir şey?
ALİM IŞIK (Kütahya) - Senin de gemin olursa, sizin de geminiz olursa olur(!) Senin de oğlunun gemisi varsa olur(!)
MUSA ÇAM (Devamla) - Sayın Akçay, böyle bir şey olabilir mi?
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Olur, olur(!)
MUSA ÇAM (Devamla) - Ya olur mu böyle? Gemi limandayken geminin içerisinde bulunan işçiler, personel, hepsi iş sağlığı ve güvenliği kapsamı içerisinde ama gemi hareket ettiği anda, uluslararası sulara gittiği andan itibaren iş sağlığı ve güvenliği kapsamı dışına çıkıyor. Neden? Diyorlar ki: "Bizim özel sektörümüz, bizim iş adamlarımız uluslararası alanda yeteri kadar rekabet edemiyorlar, edemedikleri için de ne yapalım? Bunları iş sağlığı ve güvenliği kapsamının dışına çıkartalım."
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - "ISM Code"a tabi oluyor, "International Safety Management Code"a tabi oluyor.
MUSA ÇAM (Devamla) - Şimdi, arkadaşlar, Sayın Işık söyledi...
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - "ISM Code"a tabi oluyor. Uluslararası Güvenli Yönetim Kodu'na tabi oluyor.
MUSA ÇAM (Devamla) - Bu düzenleme alt komisyonda yoktu. Sayın Işık, üst komisyonda yukarıdan bir vahiy geldi, önergeyle buraya eklendi. Peki, kimin için arkadaşlar bu? Bilal ve Burak kardeşler için özel olarak düzenlendi arkadaşlar. Yetmez!
Türkiye'nin de Onassisleri var artık, Onassisleri var. Türkiye'nin de Onassisleri var, yat ve taşımacılıkta büyük büyük Onassisler var arkadaşlar. Bunlardan bir tanesi de Binali Yıldırım. Binali'nin "B"si, Ali'nin "A"sı, Yıldırım'ın da "Y"si "BAY" diye taşımacılık şirketi olan ve eski Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım'ın çocuklarının kurmuş olduğu, taşımacılık ve gemi sektöründe önemli transport işleri yapan, büyük bir filoya sahip olan bir eski Ulaştırma Bakanımız. "BAY" diye bir şirket, Binali Yıldırım'dan, "B", "A", "Y"den almış arkadaşlar.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bay...
ALİM IŞIK (Kütahya) - Bay bay bay!
MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi, sorun şu... Türkiye'deki limanlar, şirketler, gemi transportları ve yük taşımacılığı tamamen böyle ama şunu da söylememiz gerekiyor: Bakın, Gazze bombalanıyor. Burak ve Bilal, Yıldırım kardeşlerin en fazla yük taşımacılığı yaptığı yer de İsrail'in şehirleridir arkadaşlar, İsrail'in limanlarıdır. Bir taraftan "one minute" diyeceksin, öbür taraftan, Türkiye'deki transport işini, taşımacılık işini İsrail'e yapacaksın. Bu oportünizmdir, bu ikiyüzlülüktür, bu riyakâr bir siyaset anlayışıdır arkadaşlar. Bunu terk etmeniz gerekiyor arkadaşlar. (CHP, MHP ve HDP sıralarından alkışlar)
Gazze'de olan vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin kanının hesabını sormak için burada bu oportünist politikalardan vazgeçmeniz gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSA ÇAM (Devamla) - Bu düzenlemeye karşı olduğumuzu söylemek isterim.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Bilmeden konuşuyorsun.
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Hadi oradan!
MUSA ÇAM (Devamla) - Ayrıcalıklara hayır.
Gazze halkı yalnız değildir arkadaşlar.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)