GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, KÜTAHYA MİLLETVEKİLİ ALİM IŞIK VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, ÜLKEMİZDE ÜNİVERSİTE MEZUNLARININ YAŞADIKLARI İŞSİZLİK SORUNUNUN ARAŞTIRILARAK ALINACAK ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 9/4/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 19 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

İşsizlik Türkiye'nin gerçek gündemidir arkadaşlar ve gerçek gündeminde sorunların en başında yer alıyor. Bu nedenle, Halkların Demokratik Partisi olarak her ne kadar aleyhte bize söz hakkı verdinizse de üzerinde konuşacağım ve işsizlikle ilgili daha önce bizim de verdiğimiz araştırma önergeleri olduğu gibi bu meyanda, böyle bir araştırmanın bilimsel, sosyal, siyasal, kültürel nedenlerinin araştırılması; özellikle üniversiteyi bitiren genç geleceğimizin, Türkiye'nin geleceğinin, Türkiye'nin istikbalinin, bu gençlerin daha 23'ünde, 24'ünde, 25'inde üniversiteyi bitirirken işsizlik girdabında kalmaları, ev kurmaya henüz hazırlanırken bir iş olmadığı için ev kuramayanlar, evlenemeyenler, istikbali belirsiz olanlar, geleceği belirsiz olanlar konusu son derece hayati, son derece önemlidir.

Türkiye'de çok ciddi bir işsizlik olduğunu biliyoruz. Bunun resmî rakamları 3 milyonun üstünde, TÜİK'in yeni açıklaması. Bunun içinde üniversiteli genç işsizlerin oranının yüksekliği aslında düşündürücüdür arkadaşlar yani 4 işsizden 1'inin üniversite mezunu olması. Yani prefabrik gibi üniversiteler kurabiliriz. Her ülkede üniversite okuyan öğrencilere denklik verebiliriz. Ukrayna'da okuyan öğrencinin sorunları var, savaş koşullarında Türkiye'ye gelemiyorlar; Gürcistan'da var, her ülkede var, her yerde okuyorlar; Kıbrıs'ta var, başka yerlerde var. Sorun şu: Yani bunlar mezun olduğu zaman, ülkeye geldikleri zaman istihdamları, çalışmaları ne olacak biliyor musunuz? Özel sektör "Gelin, çalışın, size 600 lira; artı 140 lira da yol parası, 740 lira vereceğiz." diyor. Yani o da "Tanıdık olduğunuz hiçin hatıra binaen." diyor yani "Aslında ihtiyacımız yok çünkü ona da gerek yok."

Şimdi, bu rakamlara baktığımız zaman size arkadaşlarınız, hatipler bazı rakamları açıkladılar, ben farklı bir boyutunu açıklamak istiyorum. Şimdi, bu oranlar 557 bin, TÜİK'in tabii. Bu TÜİK ne kadar sağlıklı, ki bana göre çok sağlıklı rakamlar vermiyor TÜİK.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - TÜİK'in değil, sarı sendikanın rakamları onlar.

HASİP KAPLAN (Devamla) - Bu konuda ciddi, tarafsız bir objektif, kayda dayalı -kayıt dışı olan durumlar da var biliyorsunuz- çok ciddi bir araştırma olmadığı için, Hükûmet de ustalık döneminde ama maalesef 2023 vizyonunda "Ben bütün üniversitelileri işe girmiş bir Türkiye yaratacağım." diyemiyor. Çünkü 2014, şurada ne kaldı ki, dokuz sene arkadaşlar; dokuz senede sadece eğitimde, sadece eğitimde, şu an, üniversite mezunu 350 bin öğretmen adayı işsiz bekliyor ve bu torbada, torba kanunda birazdan görüşeceğiz, 35 bin kişi için bir kadro açıldı, yani farklı branş alanlarıyla 40 bin olabilir.

Şimdi, öğretmenlerimiz KPSS sınavlarına giriyor, üç tane sınava giriyorlar tek bir sınav da değil. Yani öğrenci olurken sınav, okulu bitirirken sınav, işe girerken sınav... Yani her birisi de tek sınav değil arkadaşlar. Zaten bu KPSS sınavlarında çıkan yolsuzluklar, hileler hurdalar, yandaşına, cemaatine, paraleline, Haşhaşi'sine verilen cevaplar ayrı bir konu, ayrı bir tartışma konusu. Bu torbaya da onun ivedi yargılama kanununu koyduk. Yani hiçbir şeyimiz doğru değil.

Burada bu sınava girecek öğretmenler üç sınavdan geçiyor. Sanıyorum sınav bugün ve yarın, genel kültür sınavına girecekler. Eğitimci arkadaşlarımız belki daha iyi bilir. Bir genel kültür sınavı, bir de genel yetenek, eğitim bilimleri sınavı, yarın da alan sınavları var; işte matematik, fen, fizik, kimya, yani bu alanlarda.

Şimdi, buna baktığımız zaman, bir de İŞKUR bir projeler yapıyor, bu kalkınma ajansları. Aslında, Avrupa Birliğinden de fonlar alıyorlar, işte en son 500 bin euro bir fon... Avrupa Birliğinden sorumlu Bakanımız burada bir açıklama yaparlarsa sevinirim. Çünkü bu işsizlik ve genç işsizlik, üniversiteli, diplomalı işsizlik... Artık, dernekleri kuruldu "Diplomalı İşsizler Derneği" diye bir dernek kuruldu biliyorsunuz. Böylesi durumlar var.

Yalnız beni etkileyen bir orandan bahsetmek istiyorum arkadaşlar. Bu genç üniversite mezunu işsizlerin içinde -yine TÜİK'in rakamlarına göre vereyim, 2013 yılını baz alalım- yüzde 29,3 genç işsizlerdir, bu yüzde 29,3 üniversite mezunu olanlar; lise ve altı yüzde 20,2. Tabii genç erkekler yüzde 23,4, ilginç bir rakam bu işsiz olayında, kadınlara geldiği zaman bu yüzde 34,4'e çıkıyor. Bu çok vahim. Aslında, kadınlar evde mi kalsın, üniversiteyi bitirenler evde daha mı iyi yemek pişirirler veya temizlik, çamaşır, bulaşık işlerini yaparlar, onun için mi üniversiteye gönderiyorlar? Yani, hakikaten sorgulamak gereken bir şey. Hani diyoruz ya "Kamusal alanda düşünce, başörtüsü yasağı masağı olmadan herkes çalışsın." Herkes de çalışsın tabii ama niye kadınlara bir öncelik yok, bir pozitif ayrımcılık yok? Niye bir ayağı Orta Doğu'da, Avrasya'da olan Türkiye'nin böyle bir fotoğraf verdiğini anlamış değilim.

Yine, torbada özelleştirmeyle ilgili yargı kararlarının ötelenmesi var, primlerin beş yıl ödenmemesi teşvikleri var, bölge teşvikleri var, vergilerin verilmemesi olayı var. Ama özel sektör işi almada şöyle bir frene bastığını söylüyor, yani şunu anlamakta yarar var: Yani, vergi artı prim toplamı maliyeti itibarıyla karşılaştırdığımız zaman diyor ki özel sektör: "OECD ortalaması yüzde 30'dur bu yükün -işverene vergi, prim- Avrupa Birliğinde 25 ama Türkiye'de yüzde 37'dir." Yani bu şaşırtıcı bir rakam gibi geldi bana, gerçekten şaşırtıcıdır ve bunun araştırılması lazım ki...

Genç üniversite mezunları işe girdikleri üç yıl, beş yıl, üniversite kredisi aldıkları için hemen icraya verilmeden, yakalarına yapışılmadan; yeni evlenmiştir, yeni ev kuruyordur, ev taksitlerini ödüyordur; bu gençlerimize bir yandan sahip çıkarken bir yandan da... Yani, ilk işe girdikleri üç yıl mı olur, beş yıl mı olur, bunlara kolaylık getiremez miyiz? Yani, bunların istihdamı konusunda eğitim ve istihdam ayağının iş gücü planlaması yapılamaz mı arkadaşlar? Devlet Planlama Teşkilatı ne işe yarar, yani Kalkınma Bakanlığı ne iş yapar, Ekonomi Bakanlığı ne iş yapar? Müsteşarlıklar -Hazinenin- ne iş yapar? Bunların hepsi ekonomiye bakıyor. Maliye Bakanlığı var; hepsi, hepsi ekonomiye bakıyor ama hepsinin gündeminde genç işsizler yok; garip olan bir durum, yani Türkiye'nin gündemi...

Tabii, ben şunları ifade ederken bir şey daha söylemek istiyorum: Bu genç işsizlerimiz Türkiye'nin, ülkemizin geleceğidir. Eğer biz gençlerimize sahip çıkamazsak geleceğimize sahip çıkamayız.

Bir de üniversitelerde bir düşünce açıklaması nedeniyle okuldan atılmış üniversiteli gençler var; bakın, o apayrı bir konu. Ya, bir slogan atmıştır gençliğin heyecanıyla; yani bunların da hem okuldan atılan işsizler ordusu içindeki konumu...

Bütün bunlarla beraber, gelin, birlikte bir araştırma komisyonu kuralım, yeni dönemde, 1 Ekimden sonra bunu 4 parti olarak beraber yapalım. Türkiye'nin gerçek gündeminde hayırlı bir iş yaparız diyor, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)