GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 18'inci maddesi üzerine vermiş olduğumuz değişiklik önergesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii ki aslında bu torba yasanın içerisinde iş sağlığı ve güvenliği, iş yeri hekimliği, az tehlikeli işler, tehlikeli işler, çok tehlikeli işlerde yeni bir tasnifin yapılması Adalet ve Kalkınma Partisinin on iki yıllık iktidarı döneminde gözümüzün önüne bir manzarayı net bir şekilde seriyor. Bu şu demek: Türkiye'de her gün iş kazasından 4 kişi hayatına veda ederken, bir şekilde almış olduğumuz önlemlerle, iş kazalarının, dünyanın ve Avrupa ülkelerinin hiçbir şekilde istatistiklerine bile yetişemediğimiz meslek hastalıklarının önüne geçemediğimiz gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor.

Bununla alakalı 6331 sayılı İş Güvenliği Yasası'nı çok uzak bir zamanda değiştirmedik. Soma faciası meydana gelmeden önce, yakın bir zamanda, iş yeri hekimliği, iş kollarının tanımlanması, tehlikelerinin tasnif edilmesi, iş güvenliği ve uzmanlığı noktasında işçi güvenliğini sağlayan önlemlerin alınmasıyla alakalı ciddi manada bir kanun tasarısı gene torba yasa olarak gelmişti, onu düzenlemiştik.

Burada yadırgadığım asıl önemli şey şu: Torbanın içerisine her şeyi dolduruyorsunuz, daha önce bu Türkiye'nin bir eksiği olarak gündeme gelen, özellikle Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülen, belli karara bağlanan konuda kimlerden, özellikle Sayın Bakanın kendini asla itham etmek istemem ama bürokratlardan nasıl bir talimat geliyorsa yeniden düzenlemelerle karşımıza geliyorsunuz. İş yeri hekiminin tanımı konusunda daha önce, yine bu Türkiye Büyük Millet Meclisinde Sağlık Bakanlığı buraya bir madde getirdi. O Sağlık Bakanlığının getirdiği maddede, iş yeri hekimi tanımı itibarıyla "Pratisyen hekimlerin hepsi az tehlikeli iş kollarında sertifika almaksızın iş yeri hekimi olabilir." dediniz. Onu geçirdiniz buradan. Şimdi ne oldu? Ne değişti şimdi? Şimdi de iş kollarına ayırıyorsunuz. Bir kere, sizin kafanız net değil. İtiraz ettiğimiz zaman da muhalefeti "her şeyi eleştiren" olarak ifade ediyorsunuz.

O zaman da burada konuşurken ifade ettik: Tıp fakültelerinde verilen eğitimler, bir hekimin iş yeri hekimi olması noktasında sahip olması gereken birikim, deneyim, tecrübenin hiçbir tanesini içermiyor. Bizim tıp fakültelerinde -mezuniyetlerimizde- böyle bir müfredat söz konusu değil. Dolayısıyla, her pratisyen hekimi az tehlikeli iş kolunda da olsa iş yeri hekimi yapamazsınız. "Bunların İş Kanunu'na göre mutlaka sertifikalandırılması lazım." dedik. Şimdi de herhâlde aranızda bir uyuşmazlık söz konusu oldu ki az tehlikeli iş yerlerinde iş yeri hekimi bulundurma mecburiyetini toptan kaldırıyorsunuz; anlamak mümkün değil.

İş kollarına bakıyorum, az tehlikeli iş kolları sınıflandırılmış. Evet, Türkiye'de iş ortamında, iş dünyasında belki de çalışanların en büyük kısmının bulunduğu iş kolu az tehlikeli işler ama bunların içerisinde de iş yeri hekiminin, iş güvenliği uzmanının bulunması gereken değişik iş kolları var, onları da toptancı bir bakışla yok ediyoruz.

Şimdi, burada ben bakıyorum, normal büro tipi iş yerlerinde belki bu iş yeri hekimi zorunluluğunu kaldırmak iş dünyasında bir rahatlamaya vesile olabilir, bu yönüyle baktığınız zaman getirmiş olduğunuz madde doğru olarak değerlendirilebilir. Ancak iş kollarını ayrı ayrı tasnif ettiğimiz zaman iş yeri hekimi bulunması gereken, orada iş yeri hekiminin bulunmasıyla toplum sağlığı noktasında da kazançlı olduğumuz yerlerin göz ardı edildiğini görüyoruz. Mesela, burada, her türlü yiyecek maddelerinin hazırlanması, imalatı, fırınlar, pasta, börek, yufka, benzeri hamur ve sanayi işlerinde piyasaya sunum yapan, sağlık açısından ciddi denetim ve kontrolü olması gereken yerleri de bu tasarıyla tamamen olaydan, kontrolden çıkarmış bir hâle getireceksiniz. Yani niyetinizin gerçekten torba yasa içerisinde iş sağlığı ve iş güvenliğini, denetimi, iş kazalarının önlenmesini daha da azaltacak önlemler almak olması gerekirken iş dünyasının taleplerini karşılayacak şekilde bu tasarıyla gündeme geliyorsunuz, hele bir de bunu yaşamış olduğumuz büyük bir Soma faciasının üzerinden yapıyorsunuz.

Dolayısıyla, anlamakta büyük güçlük çektiğimi ifade ediyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)