GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:120
Tarih:19.07.2014

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tasarının birinci bölümünde çalışma hayatıyla ilgili ve İŞKUR'la ilgili ve maden çalışanlarıyla ilgili özellikle, önemli düzenlemeleri geride bıraktık. Bunlar takdirlerinize sunuldu ve inşallah, yasanın tümüyle birlikte yasalaşmış olacak.

İkinci bölümündeyse sosyal güvenlikle ilgili önemli düzenlemeler var, bunları görüşmeye başlıyoruz. Burada, bildiğiniz gibi, yer altı işlerinde çalışan işçilerin emeklilik yaşının 55'ten 50'ye inmesi, hatta, fiilî hizmet zammıyla birlikte madende çalışanların 43 yaşında emekli olmalarını düzenleyen önemli konu başlıkları var. Bunların bir tanesi de Soma'da hayatını kaybeden madencilerimizin yakınlarından birisinin kamuda istihdam edilmesi düzenlemesi. Tüp bebek deneme sayısının 3'e çıkarılması var. Gelir testine giremeyen... 2012'nin birinci ayından itibaren, bildiğiniz gibi, genel sağlık sigortası tümden uygulanmaya başlanmıştı, o dönemden bugüne gelir testine giremeyenlerle ilgili önemli yapılandırma düzenlemeleri var. SGK prim alacaklarıyla ilgili düzenlemeler var. Şimdi, bunları önümüzdeki saatler içerisinde görüşeceğiz.

Burada bazı hususlara temas edildi, onlara cevap olması açısından birkaç hususta bilgi arz etmek istiyorum.

Sosyal güvenlik reformu 2008 yılında gerçekleştirildi ve 2008'in onuncu ayında yürürlüğe girdi. "Reformdan sonra Sosyal Güvenlik Kurumunun mali yapısında iyileşme oldu mu, olmadı mı?" Sorulan bu. Birkaç rakam verirsem öyle tahmin ediyorum ki bu bilgiler hangi noktada olduğumuzu sizlere gösterecek.

Sosyal Güvenlik Kurumunun 2008 yılındaki açığı 25,9 milyar iken açığın gayrisafi millî hasılaya oranı yüzde 2,72; 2013'te ise Sosyal Güvenlik Kurumunun açığı 19,6 milyar, gayrisafi millî hasılaya oranı ise yüzde 1,36'dır. Şimdi, bu rakamlar, 2008 öncesi ve 2013 sonu itibarıyla mukayese ettiğiniz zaman çok net bir şekilde iyileşmenin hangi noktada olduğunu söylüyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Maliye Bakanı, Hükûmetten, hazineden 72 milyar aktarıldığını söylüyor Sayın Bakan.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sağlık harcamaları dâhil mi?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Efendim, bakın, şimdi dikkat edin, birkaç rakam daha vereceğim sizlere: Aktif sigortalı sayısı 2008'de 15 milyon iken 2014 yılında 19,2 milyona ulaşmıştır. Sigortalı sayısını da sordunuz. Buradaki artış da 4 milyonun üzerindedir. Sağlık harcamaları 2008 yılında 25 milyar iken 2013 yılında 50 milyar liradır. Gelirlerin -en önemlisi bu herhâlde- giderleri karşılama oranı 2008 yılında yüzde 72,2 iken 2013 yılında Sosyal Güvenlik Kurumunda gelirlerin giderleri karşılama oranı yüzde 89,2'ye ulaşmıştır.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sayın Bakan, açık miktarı doğru değil ama. Doğru rakam vermiyorsunuz Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Şimdi, bir önemli rakam daha bizden istendi burada. O rakam... "Kayıt dışında bir düşme olmadığı, bir eksilme olmadığı" şeklinde bir ifade kullanıldı. 2008 yılında kayıt dışı yüzde 43,5; 2014 yılında ise kayıt dışı yüzde 33,8 düzeylerine inmiş bulunmaktadır. Az önce hani burada Süleyman Bey bir şey gösterdi: "Ya, milletin emanetini koruyor musunuz?" Vallahi de milletin emanetini çok güzel koruyoruz, bu rakamlarda gördüğünüz gibi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Kenan Bey'in burada değindiği önemli hususlar vardı, biri de primlerini zamanında ödeyen işverenler için yapılandırmanın adaletsizlik teşkil ettiğini söylediler. Sosyal Güvenlik Kurumu açısından böyle bir durum yok çünkü primlerini ödeyen vatandaşlarımız yüzde 5'lik bir indirimden, teşvikten yararlanmaktadırlar. Primlerini ödeyemeyenler ise -ki şimdi, yapılandırma neticesinde ödeyecekler- yüzde 5 TEFE, TÜFE'nin dışında bir de yüzde 5'lik primlerdeki teşvikten yararlanmama durumuyla karşı karşıya kalacaklardır. Dolayısıyla, ödeyen, ödemeyenler açısından bir adaletsizliğin söz konusu olmadığını belirtmek istiyorum.

Sosyal Güvenlik Kurumunun fiilen tahsil imkânı kalmayan ya da çok zorlaşan alacaklarının tahsili için borç karşılığında taşınmazların alınmasıyla ilgili bir düzenleme yaptık ve bunları Sosyal Güvenlik Kurumu alıyor. Bu taşınmazların satışlarının daha da hızlandırılması açısından KDV muafiyeti getirildiğini de burada ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, emeklilikte yaşa takılanlar konusu sık sık gündeme getiriliyor. Şimdi, iktidar partimiz burada, muhalefet partilerimiz burada. Daha önce iktidarda olup şimdi muhalefette olan Milliyetçi Hareket Partisinin de içinde olduğu Hükûmetin sosyal güvenlik reformuyla ilgili attığı ilk adım var. Ben burada kürsüden defalarca söyledim; Sosyal Güvenlik Kurumu popülizm kaldırmaz yani, burası belki de siyasetin en az yapılması gereken, tartışmaların bilim çevresinin, bilimin öncülüğünde yapılması gereken en önemli kurumlarından bir tanesidir. Şimdi, emeklilikte yaşa takılanlar... Türkiye'de emeklilik yaşı 49-50 diyorum, şu anda 49-50. "Emeklilikte yaşa takılan." dediğiniz yani iki yılı vardır, üç yılı vardır, 1999 yılındaki o kademelendirmeden dolayı karşısına çıkan üç yıllık, iki yıllık, beş yıllık süreler vardır vatandaşlarımızın ama şu anda emekli olma yaşı 50. Şimdi, "Bu 50 yaş emekliliği çok fazladır, bunu 90 bine döndürelim, 38 yaşında emekli yapalım, 40 yaşında insanları emekli yapalım." diye bir bakışınız varsa size samimi söylüyorum yıllar geçse de iktidar olma şansınız olmaz çünkü bu millet o acıyı yaşadı, o sıkıntıları yaşadı.

Bakınız, ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanıyım, emeklilikle ilgili yaşa takılanlarla ilgili bir öneriniz varsa getiriniz birlikte değerlendirelim, size söz verdiğimiz şeyi burada açıklayalım. Ama bakınız, tekrar ediyorum, bu, üzerinde bu şekilde tartışılacak bir konu değil, yani vatandaşa selam verilecek bir konu değil, bir sistemi çökertirsiniz. Nitekim 1991 yılında alınan karar sistemi çökertme noktasına getirmiştir ve şimdi bunu ayağa kaldırıyoruz. Nereden biliyoruz? Az önce verdiğim rakamlardan. Düne göre çok farklı, çok daha iyi noktalarda. Yani bununla ilgili tartışmalar başladı mı çok başka yerlere gider. Kim iktidardı, kim ne yaptı, kim sorumluydu, kim ne yaptı? Biz ne yapıyoruz? Biz hesap vermeye hazırız. Sosyal güvenlikte hem hizmetlerimizi özellikle sağlık alanında geliştiriyoruz hem de aradaki sosyal güvenlik açıklarını azaltıcı önlemler, tedbirler, kayıt dışılığı ortadan kaldıran düzenlemeler getiriyoruz.

Bir diğer konu ise burada taşeronlaşmayla ilgili, taşeronla ilgili efendim yaygınlaştı mı? Bunu ben kendim söyledim, diyorum ki: 661 bin taşeron çalışanı var.

MUSA ÇAM (İzmir) - Kamuda...

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Evet, kamuda, kamuda.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - "Sömürülüyor." diyorsunuz, yaygınlaştırıyorsunuz Sayın Bakan.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız, "Emeğin sömürüsüne dönüşmüştür, bu sürdürülemez ve bunun çözümü gerekir, bununla ilgili iki yıldır taraflarla çalışıyoruz." dedim. Çok şükür huzurlarınıza geldi.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Tamam. Kaldırın, kaldırın. Siz yaygınlaştırıyorsunuz. Sizin döneminizde yaygınlaştı.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Siz ekonomiye, siz dünyaya, siz Türkiye'ye eğer böyle bakacaksanız ekonomik olarak, "Hizmet alımı olmasın." diyorsanız...

MÜSLİM SARI (İstanbul) - "Sömürüdür." diyorsunuz, yaygınlaştırıyorsunuz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız, ben "Taşeronluk sömürüdür." demedim, "1936 yılından beri var olan bir sistemdir." dedim.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - "Yaygınlaşması sömürüdür." dediniz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Neyse...

Şimdi, bu konuyla ilgili bir düzenleme ihtiyacını da biz huzurlarınıza getirmiş bulunuyoruz.

Değerli arkadaşlar, sendikalarla ilgili de bir husus var.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Ne dediniz? Cevap mı verdiniz Sayın Bakan?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız, sendikalarla ilgili bir husus var. 2009 Temmuz istatistiğine göre toplam işçi sayısı 5 milyon 398 bin, toplam işçi sayısı, sendikalı işçi sayısı ise 3 milyon 232 bin.

MUSA ÇAM (İzmir) - Toplu sözleşme yapan kaç?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Müsaade edin ya!

Yani 3 milyon 200 bin sendikalı sayısı var.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Biz müsaade ediyoruz da Başkan etmiyor.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Bakınız, buradaki yalanı dolanı, sahtekârlığı ortadan kaldırdık. Şu anda 1 milyon 187 bin gerçek sendikalı işçi var.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sözleşme yapan kaç?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Peki, dünün durumu neydi?

BAŞKAN - Evet Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - İhtilal ürünü yasa, bize, 3 milyon sendikalı işçi ortaya koyuyor idi. Bunun olmadığını, sahte olduğunu çıkardığımız yasal düzenlemeyle gerçekleştirdik. Şimdi 1 milyon 187 bin sendikalı işçi var. Yanlış mı yaptık? Çok doğru yaptık.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, bunun ne kadarı toplu sözleşme yapıyor? 550 bin toplu sözleşme yapan var. Yarı yarıya. Yapmayın ya!

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK (Devamla) - Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)