GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, MUĞLA MİLLETVEKİLİ MEHMET ERDOĞAN VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, BAFA GÖLÜ'NÜN VE HAVZASININ YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALMASININ SEBEPLERİNİN ARAŞTIRILMASI, BÖLGEDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZIN KİRLİLİKTEN KAYNAKLANAN SORUNLARININ TESPİT EDİLMESİ, TESPİT EDİLEN SORUNLARIN GİDERİLEREK BAFA GÖLÜ'NÜN VE GÖLE BAĞLI YAŞAYAN CANLILARIN KURTARILMASI İÇİN YAPILACAK OLAN YASAL DÜZENLEMELER DE DÂHİL OLMAK ÜZERE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 17/6/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 20 TEMMUZ 2014 PAZAR GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE ÖNGÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Milliyetçi Hareket Partisi Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan'a, Yüksel Özden'e ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gerçekten çok önemli bir konu, -dün de ben özellikle Bafa Gölü'ndeki insan zincirine katılmış bir kimse olarak- bu konunun gündeme gelmesi sevindirici bir olay. Umarım bu konuşmalardan sonra bu araştırma önergesi kabul edilir ve bir çalışma grubu oluşturulur.

Öncelikle yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. İsrail'in Filistin'e yaptığı müdahaleyi kınadığımı belirtmek istiyorum. Dünyanın birçok yerinden haykırışlar, çığlıklar var. Ramazan olmasına rağmen IŞİD özellikle Türkmenleri ve birçok Müslüman'ı katlediyor, rehin alıyor; Filistinli kadınlar, çocuklar öldürülüyor.

Türkiye'de de çığlıklar var. Bunlardan bir çığlık da Bafa'dan geliyor, Bafa katlediliyor. Aydın-Muğla il sınırları içerisinde yer alan Bafa ölüyor, Bafa Gölü ölüyor. Ege Bölgesi'nin en büyük doğal gölü olan Bafa Gölü gerek sulak alan gerekse de tabiat parkı olması açısından oldukça önem kazanmış bir göldür; Beşparmak Dağları, antik kentleri, biyolojik ve kültürel zenginliğiyle bölgenin olağanüstü güzelliklerinden birisidir. Çevresinde on bin yıl öncesine kadar giden arkeolojik alanlar yer almaktadır, kaya mezarları, kaya resimleri vardır. Bafa Gölü 1994'ten bu yana birinci derece doğal sit alanı, birinci derece arkeolojik sit alanıdır. Ayrıca 6.271 hektarlık göl alanı ve 5.560 hektarlık hazine, özel şahıs, orman arazileri, toplam olarak 12.281 hektarlık alan tabiat parkı olarak tescil edilmiştir. Tabiat parkı, 19 memeli türü, 96 familyaya ait 525 bitki türü, 24 sürüngen türü ve 275 kuş türü olmak üzere zengin bir bitki, hayvan çeşitliliğine sahiptir. Birinci sınıf sulak alan Bafa Gölü'nde 1986 yılı sayımlarına göre ise 55 bin su kuşu saptanmıştır. Dünya Doğayı Koruma Birliği Avrupa Kırmızı Listesi'ne göre düşük risk türler kategorisinde olan cüce karabatak, akgöz, akkuyruklu kartal, bozkır delicesi, pembe gagalı martı ve gri kirazkuşu yaşamaktadır. Zarar görebilir türler kategorisine giren küçük sakarca kazı, yaz ördeği, kızıl kerkenez, sürmeli kızkuşu gibi kuşlar da Bafa Gölü'nde görülmektedir.

Bafa Gölü, çan çiçeği, bahar yıldızı, uyuz otu, sütleğen, yoğurt otu gibi toplamda 16 endemik bitki türünü barındırmaktadır. Öte yandan, gölün sucul bitkiler açısından çok zengin olması birçok balık türünün gölde yaşamasına imkân sağlamaktadır. Balıkçılık açısından önemli olan gölde, yılan balığı, gümüş balığı, levrek, has kefal, çipura gibi ticari değeri olan balık türleri de vardır.

Ancak göl bugün mavi-yeşil alg dediğimiz yosunlarla kaplanmış, kıvamlı bir bezelye çorbası görünümündedir. Göl, sağlıklı yaşam ortamı açısından hızla yok olmaktadır. Bu görünümünün sebepleri: Afyon Dinar ilçesinden kaynak alarak Afyon, Uşak, Denizli ve Aydın illerinde kıvrımlar oluşturarak 580 kilometre yol kat eden Büyük Menderes Nehri bu yerleşim alanlarının bıraktığı evsel, sanayi ve tarım atıklarını Bafa Gölü'ne taşımaktadır. Bunun yanında, göl çevresindeki çok sayıdaki tarım alanında kullanılan tarımsal gübre ve pestisitlerin göle taşınması da gölü kirletmektedir. Ayrıca, göle yakın konumlanan çok sayıda yavru balık üretim tesisinin bıraktığı atıklar gölü daha da kirletmektedir. Göle yakın 3 adet büyük çaplı su ürünleri yavru üretim kuluçkahane tesisi bulunmaktadır. Tesislerde bulunan kimyasallar doğrudan göle boşaltılmaktadır. Tabiat parkı içerisinde bulunan 2 adet, gölün çevresinde bulunan 18 adet zeytinyağı fabrikasının "karasu" adı verilen atıkları da yine göle akmaktadır.

Bilimsel olarak, gölde meydana gelen aşırı kirlenme, göl suyunda ve zemininde azot ve fosfor miktarının çok fazla artışına da neden olmaktadır. Bu da özellikle yaz aylarında gölde alglerin yani yosunların aşırı oranda artmasına yol açmaktadır.

Kuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü bir yazıyla Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bafa Gölü'nde kirliliğin önemli bir faktörü olan mavi-yeşil alglerin her yıl giderek arttığını belirterek, gölün kirliliği ve buna bağlı kokunun dayanılmaz boyutlara ulaşmasının nedenini sormuştur. Aldığı yanıt şöyle: "Benzer sulak alanlarda yaşayan organizmaların ihtiyacı olan optimum çevresel koşulların oluşması neticesinde ani alg artışlarının görülmesi bilim insanları tarafından olağan bulunmaktadır." Peki, hiç sormazlar mı: "Sen hiç gittin mi Bafa Gölü'ne Sayın Müdür? Gölyaka bölgesinde bir iki saat durdun mu?"

Geçen ayki ziyaretimizde kokudan neredeyse burun direklerimiz kırıldı. Kadınlar kolonyalı mendillerle burunlarını kapatarak kokuya dayanmaya çalıştılar. Yörenin insanları yağmurlar başlayıncaya kadar bu ağır kokuya en az üç dört ay günde yirmi dört saat katlanmak zorunda kalıyorlar. Hele o yapış yapış sineklerin içerisinde bir saat bile durmak gerçekten çok zor.

İl Müdürü Hükûmete uygun bir yanıt vermiş, sorunu örtbas etmeye çalışmış. Gerçi Orman ve Su İşleri Bakanı da "Bafa'yı kurtardık." diye demeç vermişti geçtiğimiz yıllarda.

Bakın, bilim insanları neler söylüyor: "Gölde bu görünümü oluşturan ve giderek artan mavi-yeşil algler yani yosunlar laboratuvarlarda bir dizi teste tabi tutulmuştur. Yapılan testler sonucunda ise nodularia spumigena adlı bir tür olduğu saptanmıştır." ve diyorlar ki: "Bu türün Bafa Gölü'nde olduğu gibi aşırı oranda artışı ve durgun dönemlerde göl yüzeyinde ve iç kesimlerinde birikinti ve tabaka oluşturması normal bir durum değildir. Bu tür oluşumların su kalitesi, su canlıları ve çevre için istenmeyen sonuçlara yol açtığı bilinmektedir. Mavi-yeşil algler ne kadar doğanın bir parçası olsalar da Bafa Gölü gibi hiperötrofik seviyeye ulaşmakta olan göllerde bu canlıların oluşması doğal bir durum değildir. Bu, Bafa Gölü'nün aşırı kirlendiğinin bir göstergesidir." Yetkililer bu açıklamaları görmezden geliyor.

Saygıdeğer milletvekilleri, artık Bafa için önümüzde on yıllar, yüz; yıllar yok. Bafa her geçen saniye hızla ölüyor, Bafa'da yaşam yok oluyor; insanlar ve bütün bir yaşam dokusuyla yaşanır bir yer olmaktan çıkıyor, hatta çevresine zarar veriyor. Uzmanlar, önlem ve çözümlere bugün başlansa bile gölün ancak on yılda kurtarılabileceğini belirtiyor. Bafa Gölü'ne, ta Meksika'dan gelip Bafa'da çoğalan ve sekiz-on yıl yaşayıp tekrar okyanusa giden yılan balıkları artık gelmiyor. Dünyanın en önemli kuş cennetlerinden birisi olan Bafa Gölü ve çevresine artık kuşlar, nazlanıyor, uğramıyorlar.

Dün, biz 1.500 kişi Bafa Gölü'ne yaşam vermek için insan zinciri oluşturduk. Bafa'nın çığlığını herkese duyurabilmek için çevre dostları, sivil toplum kuruluşları orada bir araya geldi. Artık bu çığlıkları Meclis de duymalıdır ve bu araştırma önergesine destek verilmelidir.

Bölge milletvekillerimizden Profesör Doktor Yüksel Özden dün Bafa için birkaç destek "tweet"i attı. Sizlere okumak istiyorum: "Mecliste çalışmak zorunda olmasam Bafa'da Yaşam Son Bulurken Son Çığlık Eylemi'ne katılırdım. Bafa Gölü can çekişirken seyirci kalamayız." Kim söylüyor bunu? AKP milletvekili Yüksel Özden. "Platformu kutluyorum. Hemşehrilerimize katılmalarını tavsiye ediyorum. Yapılanların yetmediğini görüyoruz, artık başka bir şeyler yapmalı." Yine bir üçüncü "tweet"i, özellikle kendisine teşekkür ediyorum: "Hakikat konjonktürel değildir, Hakk'a ve halka hesap vereceğiz."

Ben buradan, tekrar, Meclisteki bütün milletvekillerinden, gruplardan, grup başkanlarından bu araştırma önergesine onay verip bir çalışma grubunun oluşmasına fırsat vermelerini bekliyorum.

Çok teşekkür ederim. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)