GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 30'uncu maddesi üzerine Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tasarının bu maddesiyle, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türkiye Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun'da yapılan değişiklikle yurt dışında çalışanların çalıştıkları süreleri borçlanmasında değişikliğe gidilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de ikamet eden bir sigortalı borçlanma yapmak istediği takdirde istediği zaman aralığını borçlanabilirken, yapılan değişiklikle, yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımız borçlanma talebinde bulunulan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru borçlanma yapabileceklerdir. Bu durum, yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızın hem daha yüksek prim ödemelerine hem de daha düşük emekli maaşı almalarına neden olacaktır.

Değerli milletvekilleri, konuşmamı sosyal güvenlik kurumlarının işlevleri ve Türkiye'deki durumu üzerine sürdürmek istiyorum.

Modern sosyal devletlerde sosyal güvenlik sistemi toplumdaki tüm bireylerin sosyal risklere karşı korunması amacıyla gerekli önlemleri alan ve doğabilecek zararları karşılayan bir sistemdir. Böylesine önem arz eden bir kurumun sürekliliği, toplumun huzur ve barışı açısından da son derece önemlidir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlarına baktığımızda ise ilk göze çarpan noktalardan biri yoğun siyasi müdahaleler olmaktadır. Türkiye'de sosyal güvenlik kurumlarının işleyişlerine siyasi müdahaleler sonucu ortaya çıkan önemli sorunları belirtmek gerekirse; emekliliğe hak kazanma yaşının siyasal kazanımlar için sürekli değiştirilmesi, prim tahsilat sorunlarına çözüm bulunamaması, prim affı uygulamalarına devam edilmesinin vatandaşları bu yönde beklenti içine sokması ve dolayısıyla prim tahsilatını olumsuz etkilemesi, sosyal güvenlik sistemine yönelik tutarlı devlet politikasının oluşturulmaması, geçmiş hükûmetler döneminden süregelen bir alışkanlıkla toplanan prim gelirlerinin siyasi amaçlar doğrultusunda veya sosyal güvenlikle ilgisi olmayan diğer kamu hizmetleri için kullanılması, prim karşılığı olmayan ödemelerin genelde kurum kaynaklarından karşılanması, sigortasız personel çalıştırma karşısında hükûmetlerin etkin mücadele etmemeleri sonucu çalışan haklarının gasbettirilmesi biçiminde sıralanabilir.

Değerli milletvekilleri, yurttaşların ve işverenlerin, vergilerini ve primlerini düzenli ödemeleri konusunda teşviklerde bulunmak her sosyal devletin ve hükûmetlerin görevidir. Oysa hükûmete geldiğinden beri vergi ve prim borçlarında af uygulamasına karşı olduğunu belirten AK PARTİ hükûmetleri, nedense her seçim arifesinde yeni bir af paketiyle Meclisin karşısına çıkmaktadır. Hükûmetlerin sürekli af paketlerini gündeme getirmeleri, aslında yurttaşların borçlarını ödeyemez duruma getirildiklerinin de itirafı ve önemli bir kanıtıdır.

Değerli milletvekilleri, diğer taraftan seçim öncesi alışkanlık hâline getirilmiş kamu alacaklarına dair af paketleri, yurttaşları "Nasıl olsa af gelecek." kolaycılığına alıştırmakta, bu yöntemle ülkenin en önemli kurumlarından biri olan Sosyal Güvenlik Kurumu Hükûmetçe zarara uğratılmaktadır. Borçlarını düzenli ödeyen yurttaş ve işletmelere de borcunu zamanında ödemenin aslında lüzumsuz bir şey olduğu öğretilmektedir. Dolayısıyla, Hükûmetin popülist uygulamaları, sosyal devlet ilkesinin yerleşmesinde ve yurttaşların yurttaşlık bilincinin gelişmesi önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Vergi oranları ve SGK prim ücretleri yüksek tutularak yurttaşların ödeme yapması güçleştirilmekte, daha sonra yapılan aflarla "Vatandaşların borçlarını siliyoruz." söylemleriyle siyasi rantlar elde edilmeye çalışılmaktadır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal devlet ilkesi gereği, vergi oranları ve SGK primleri halkın ödeyebileceği makul bir seviyeye çekilmeli ve yurttaşların bu ödemeleri zamanında yapmaları konusunda tutarlı teşvik politikaları geliştirilmelidir. Sosyal devlet ilkesinin gerekleri konusunda popülist, geçici, yüzeysel yaklaşımlar yerine yapısal, kapsamlı, kapsayıcı ve hak temelli politikaların önemsenmesi toplumun genelinin çıkarlarına da hizmet edecektir.

Bu gerekçelerle maddenin yasa metninden çıkarılmasını bekliyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum.