| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 121 |
| Tarih: | 20.07.2014 |
ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım .
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 32'nci maddesi üzerinde verdiğimiz önergeyle alakalı Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Tabii ki yukarıda torba kanun hazırlanırken çok sayıdaki maddenin bunun içerisinde yer almaması gerektiğini, âdeta bu torbanın içerisinde sapla samanı iyice karıştırdığınızı her kürsüye geldiğimizde ifade etmiş olmamıza rağmen ancak bunu bir türlü sizlere kabullendirmeyi başaramadık.
Bu kanun içerisinde çalışma hayatını, emekliliği, taşeron işçilerinin sorunlarını, özelleştirmenin yargı kurallarını, doğumların sigortalılık süresine yansımasını, madencilikteki emeklilik yapısını, vergi aflarını, birtakım değişik şeyleri gündeme alan bir şekilde çok sayıda madde olduğunu biliyoruz. Tabii ki iktidarınız döneminde Sosyal Güvenlik Kurumunun tek çatı altında toplanmış olmasını ve bu tek çatı altında toplanmanın, bu birlikteliğin sosyal güvenlik sistemi açısından değişik faydaları olacağını kabul etmemek mümkün değil. Ancak, şunu ifade etmek isterim ki Sosyal Güvenlik Kurumunun tek çatı altında toplanmış olması Türkiye'de sosyal güvenlik sisteminin özellikle ekonomik anlamdaki yıllık bütçeden sosyal güvenlik sistemine aktarılan meblağları günden güne artırdığının da önümüzde duran ve çözülmesi gereken, bu artışın sebeplerinin ne olduğunun iyi irdelenmesi gereken bir sorun olduğunu ifade etmek istiyorum.
Aramızda gerçekten meslekten gelen hekim arkadaşlarımız var. Özellikle sosyal güvenlik sistemindeki kurulmuş olan bu yapıyla beraber Sosyal Güvenlik Kurumunun sırtına yüklenen, belki de kaliteyi artırmaksızın harcamaları çok sayıda artıran bir yapının olduğunu her defasında ifade ediyoruz. Özellikle, Sosyal Güvenlik Kurumundaki denetim kısmında bir ciddiyetsizlik olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, Türkiye'de bazı iller var ki, özellikle Hükûmetiniz döneminde, kolaylık olsun diye TC kimlik numarasından sanal âlemde hastalar yaratılarak âdeta Sosyal Güvenlik Kurumunun soyulduğunu ve dolayısıyla buna sessiz kalındığını ifade etmek istiyorum. Türkiye'de bazı illerde yürüyen çok sayıda dava olduğunu biliyorum, bazı hekimlerin, eczacıların, denetmenlerin şu anda cezaevinde olduğunu da biliyorum. Dolayısıyla, bu sistemi yeniden bir gözden geçirmenin, özellikle bu konudaki denetimlerin kamu adına denetçiliğini yapanların korunmasının gerektiğini, bunların da kurumla alakalı olan, son günlerde medyaya da yansıyan, arkalarında değişik sendikaların da olduğu bu denetmenlerin hak mahrumiyetlerinin de ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Çalışma Bakanı buradayken -bunu daha önce 3 kez sordum- "Kurumunuzda, Kurumunuzun harcamalarını tetkik eden, başka kurumların Sosyal Güvenlik Kurumuna kesmiş olduğu aylık ödemeleri denetleyen, burada çalışan sağlıkçıların, hekimlerin, eczacıların ve bu konuda atanmış olanların geçmişe dönük bir hak mahrumiyetiyle karşı karşıya kaldığı ve bunun da doğru olmadığı, bu konuda açılmış davaların olduğu... Kurumunuzun mahkemelik olmaktan çıkarılması gerekir. Dolayısıyla, "Maliyenin de kendilerine daha önce vermiş olduğu bir hakkı kendilerine iade etmek için bir çalışmanız var mı?" diye sordum ancak maalesef bu sorularıma bugüne kadar cevap alamadım.
Sosyal Güvenlik Kurumu içerisinde tabii ki emeklilerden bir sosyal güvenlik destek primi kesiyorsunuz. Yani, Türkiye'de genç nüfus istihdamını artıracak, emeklilerin yeniden çalışmasını engelleyecek düzeni sanki biz kurduk, emekliler sanki oturduğu yerden emeklilik maaşı aldıklarında rahat edebiliyorlarmış gibi "Çalışmayın." diyeceğiz. Böyle bir dünya yok, Türkiye gerçeği bu değil. Dolayısıyla, verilmiş çok sayıda kanun teklifimiz var ama bu torba yasanın içerisinde, bunu, bekleyen çok sayıda insanın menfaatine olacak bir düzenlemeyi çok rahat bir şekilde yapabilirdik.
Destek primleri oranının yüksekliğini, bunun kaldırılması gerektiğini, ek iş yapanlara bir kolaylık sağlanması gerektiğini ifade etmiş olmamıza rağmen, her defasında, genç istihdamı artırmak adına bunlara böyle bir yolun kapalı olduğunu ifade ediyorsunuz. Bırakın, bir iş bulabilen, evine ekmek götürme gayreti içerisinde olan, çoluğunu çocuğunu daha rahat okutabilmenin yollarını arayan; belli bir kurumda yıllarca çalışmış, yaşı gelmiş, emekli olmuş insanlar ek başka bir iş yapıyorlarsa yapsınlar. Bunların emeklilik maaşlarından "sosyal güvenlik destek primi" adı altında tekrar bu parayı kesmenin ne mantığı var? Bunu defaten ifade etmiş olmamıza rağmen, maalesef bu konuda sizi bir adım bile yaklaştıramamış olmanın büyük üzüntüsü içerisindeyiz.
Bu düşüncelerimle hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)