GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:121
Tarih:20.07.2014

ALİ ÖZ (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 39'uncu maddesinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle de yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Şimdi, Sosyal Güvenlik Kurumu bu maddeyle ve bundan sonra gelecek olan maddeyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. İşin özü, Deli Dumrul misali yani tabiri caizse tekeden süt çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu maddeler, bunların maddeleri, daha önce Komisyon aşamasında çok daha detaylı konuşulan, tartışılan, hatta kapsamı daha da genişletilen, bu maddeyle alakalı birtakım Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirlerini artırmaya yönelik, "Değişik alanlardan ne olur da nasıl kuruma gelir kazandırırız?" diye düşünülen maddeler.

Bu madde içerisinde de ilaç ruhsatlandırılması aşamasında ruhsatlandırmaya giden şirket Sağlık Bakanlığına bir bedel ödüyor. Bu yetmiyor, SUT'ta, Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki listeye girmek, o listede hangi ilaçların olduğunu görmek, hangisinin çıktığını görmek için ekstra, tekrardan Sosyal Güvenlik Kurumuna bir ödeme yapmak zorunda kalıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu, gelirleri artırmak maksadıyla daha önceden de, hepimizin bildiği gibi, aslında ülkede yaşayan 76 milyon insanın hepsine değişik kademelerde yük getiren uygulamalar yaptı. Hatırlarsınız, daha önce yoğun itirazlarımız olmasına rağmen, SGK'nın muayene ücretlerini artırması, reçete bedellerini artırması, reçete içerisindeki 3 kalem ilaç için 3 lira alması, daha sonra her kalem için 1 lira alması... Sürekli vatandaştan almak derdindesiniz. Vatandaştan almak derdinizi bitirdiniz, şimdi, Sosyal Güvenlik Kurumunda birikmiş olan bilgileri, bir başkasının istifade etmesi adına bunları da satarak, bunlardan da ticari bir rant elde etmeye çalışıyorsunuz yani sosyal güvenlik sistemi içerisinde bu kadar nasıl, nereden, ne kazanırız derdine düşmenin mantığını anlamak gerçekten mümkün değil.

Tabii ki bizim Sosyal Güvenlik Kurumu içerisinde -diğer maddelerde de var- bazı verilerin paylaşılması... Daha önce, Sağlık Bakanlığı tarafından, özellikle insanların kullanmış oldukları sağlık karneleri dışında, çok övündüğünüz "Sadece bir TC kimlik numarasıyla gidip muayene oluyorsunuz." dediğiniz dönemden itibaren, insanların kişisel verilerinin nasıl satıldığını, bunlardan nasıl gelir elde edildiğini gördük. Bu düzenlemeler, aynı zamanda, aslında niyeti halis olmayan insanların eline geçtiğinde hukuki problemler doğuracak çok sayıdaki uygulamalara da alt zemin hazırlıyor, bunun çok ciddi örnekleri var.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının aslında, Türkiye'deki sağlık gelirlerini artırmanın ötesinde, sağlık harcamalarının boyutu, sağlık harcamalarında usulsüz yapılan harcamaları önlemek adına acilen çok ciddi önlemler almak mecburiyeti var.

Bakın, daha önceki konuşmamda da ifade ettim, Türkiye'de sağlıkta Tam Gün Yasası'ndan itibaren hekimlerin çalışma yerleri, üniversitedeki üst düzey hocaların serbest piyasaya açılması, tıp merkezlerinin, tıp polikliniklerinin yaygın bir şekilde artması, bunların Sosyal Güvenlik Kurumuyla yapmış olduğu anlaşmalar -bunları kötü olduğu için söylemiyorum ama- iyi denetlenmediği için Sosyal Güvenlik Kurumuna çok ciddi manada külfetler getiriyor. Bunların hepsinin meblağının ne kadar olduğu Çalışma Bakanlığının kayıtlarında net olarak mevcut. Düşünün ki bir ilin bir ilçesinde nüfustan daha fazla sayıdaki insan, belli zaman içerisinde orada gitmiş ve muayene edilmiş görünüyor. İşte, bu verileri ortaya saçtığınız zaman, bunlara ulaşan insanlar çok rahat bir şekilde bunu suistimal edebiliyorlar. Sosyal Güvenlik Kurumu olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının acilen, bir an önce bunlara önlem alması lazım. Bunlara önlem almadıktan sonra, bu gelirleri artırmak için veya giderler buna paralel daha fazla artıyorsa gelirleri artırmak için ne yaparsanız yapın bunların hepsi boşuna uğraşın ötesine geçemez.

Sosyal Güvenlik Kurumunun bu yapılan düzenlemesi aslında art niyetli bir düzenleme değil. Ancak, her defasında bir şeyleri kazanmanın yanında, sosyal güvenlik harcamalarını daha net gözden geçirmemiz gerekiyor. Bununla ilgili çok ciddi düzenlemelerin, hukuki yaptırımların, Türk Ceza Kanunu'ndaki maddelerin istisnasız uygulanmak gibi bir zorunluluğu olduğunu ifade ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)