| Konu: | HDP GRUBUNUN, GRUP BAŞKAN VEKİLİ IĞDIR MİLLETVEKİLİ PERVİN BULDAN TARAFINDAN, SURİYE'DE BAŞTA ROJAVA HALKINA KARŞI OLMAK ÜZERE HALKLARA KARŞI VAHŞET UYGULAMALARI İLE BİLİNEN IŞİD VE EL NUSRA ÖRGÜTLERİNİN ÜLKEMİZ GENÇLERİNİ SURİYE'DEKİ SAVAŞA SÜRÜKLEMELERİ İÇİN YAPTIKLARI FAALİYETLERİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA 14/4/2014 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 22 TEMMUZ 2014 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 123 |
| Tarih: | 22.07.2014 |
MEHMET NACİ BOSTANCI (Amasya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Her şeyden önce, "IŞİD terör örgütü mü, değil mi?" spekülasyonları yapılıyor; Türkiye Cumhuriyeti devleti IŞİD'i terör örgütü listesine aldı dolayısıyla terör örgütü olarak tanımlıyor; spekülasyona gerek yok, IŞİD bir terör örgütüdür. Çıkıp burada "Öyle tanıyorsunuz, böyle tanıyorsunuz." demenin manası yok, öncelikle bunu belirteyim.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Sana mı soracağız nasıl tanımlayacağımızı?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - İkincisi: Biraz önce Sinan Bey'i dinlerken aklıma Hüseyin Nihal Atsız geldi.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Kemikleri sızlıyor, kemikleri!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Büyük sürpriz oldu bizim için!
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Kemikleri sızlıyor Nihal Atsız'ın.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Atsız'ı buradaki arkadaşlar bilirler. Nihal Atsız "Yolların Sonu"nda şöyle der:
"Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize
Bir kemiğin ardından saatlerce yol giden
İtler bile gülecek kimsesizliğimize."
Hüseyin Nihal Atsız, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yazarı ve şairi.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Düşünür ve fikir adamı, sadece "şair" diye önemsizleştirme.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - İtlerin bile kimsesizliğine gülecek bir adam olması gerekir miydi Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde? Hayır. Ama, kafasında öylesine bir Türklük algısı vardı ki o hayalî Türklük onu Türkiye'nin içindeki gerçek Türklerden ayrı düşürdü, hatta MHP'lilerden bile ayrı düşürdü -geçmişi buradaki arkadaşların bir kısmı bilmez, ben bilirim- onlardan bile ayrı düşürdü. Hüseyin Nihal Atsız'ın yanındakiler 3 kişiyi, 5 kişiyi geçmedi.
Eğer gerçekten halkın içindeki insanlarla gerçek referanslar üzerine, duygular üzerine bağ kurmayıp bir muhayyel dünyada yaşarsanız, o zaman itlerin bile kimsesizliğinize güleceği yalnız bir insan olursunuz. Hele Türkiye Cumhuriyeti devletinin içinde böyle bir yalnızlığa doğru yol almak, insanın, işte, kafasındaki o hayalî Türklüğün onu götürdüğü bir kader olur, düşündüğü Türklük onun hapishanesine dönüşür, gerçek Türklükle de hiçbir alakası olmaz. Bunu niçin söylüyorum? Yani, AK PARTİ Grubu -affedersiniz- yüzde 50 oy almış, 21 milyon oy almış bir siyasi hareket, on iki yıldır iktidarda.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Yüzde 43 oy aldınız, nereden yüzde 50? Bir de hoca olacaksın!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Affedersiniz, affedersiniz... Yani, bu heyete oy veren insanlar, bu Türklük düşmanı heyete oy veren insanlar Türk değiller mi? Türklük düşmanlıklarını göre göre mi oy veriyorlar? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Türklük için vermiyorlar.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bu nasıl bir kafa?
İşte, bu şekilde hayalî bir Türklük oluşturulursa o zaman, hakikaten itlerin bile kimsesizliğine güleceği bir yalnızlığa götürülür milliyetçilik. Bu naif milliyetçiliktir, bu çocuksu milliyetçiliktir.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hüseyin Nihal Atsız daha neler neler demiş. İşine geleni okuyup işine gelmeyeni de unutma.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Bir zamanlar sen de o hayalin peşindeydin.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Ayrıca, şunu da belirteyim: Arkadaşlar, gelip burada ihtilaçlar içinde, çırpınarak çok dramatik bir durumu anlatıyormuş gibi yapıp...
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Dramatik durum yok mu?
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sizce orada hiçbir şey yok, değil mi?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - ...sonunda hep AK PARTİ hasımlığına, düşmanlığına lafı getirmek şöyle bir bağlam doğurur: "Irak'taki Türkmen'in kanının bile, eğer AK PARTİ'ye laf söyleyeceksem, bunun aracı olmasından ben çekinmem, bunu da kullanırım."
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Hocam, İspanyol Hükûmetini mi eleştirsinler?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - İnsanlar böyle anlarlar, ben de oturduğum yerden böyle anlarım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İspanyol Hükûmetini mi eleştirsinler? Kime söyleyecek? Size söyleyecek tabii.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Buradan Türklüğe de bir hayır çıkmaz. Türkiye Cumhuriyeti'nin içinde iktidar partisine, yüzde 50 oy almış bir partiye "Sen Türklük düşmanısın." demek, Türklüğe bir hizmet değildir...
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Allah, Allah!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - ...milliyetçiliğe bir hizmet değildir.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Allah, Allah!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Senin öyle bir kaygın mı var ya? Sen ne konuşuyorsun Allah aşkına?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Benim kaygımın ne olduğunu ben biliyorum; sen bilmezsin, sen geçmişi de bilmezsin.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Ben senin kaygılarına değil, lafa değil, icraata bakarım, icraata.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sen bilmezsin, geçmişi bilmezsin.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Lafa değil, icraata bakarım ben.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Biz senin geçmişini biliyoruz.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sizler 2014'ün, AK PARTİ'nin sağladığı özgürlük ortamında Bozkurtlarsınız. Siz bugünün Bozkurtlarısınız. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Lafa değil, icraata bakarım.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Ben geçmişi de biliyorum. Nevzat, sen hiç konuşma bir kere. Konuşma!
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Biz ülkücülüğü konuşuyoruz, türkücülüğü değil! Türkücülüğü konuşma!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Sen konuşursun, lafını yaparsın, o kadar.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Türkücü bile olamazsın, türkücü, ülkücüyü geç!
BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayalım.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tabii "Milliyetçiyim." diye iddia edip Türk milletine hizmet iddiasında olan insanların akıllı olması lazım.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Ha şunu bileydin! Geldiğin noktaya bak ya!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - "Sonuçta benim partime ne getirir?" hesabına dayalı bir akletme, milliyetçiliğe hizmet değil. Dolayısıyla, söylediğin her söze dikkat edeceksin. Burada AK PARTİ'yi Türklük düşmanı göstermek, size üç tane oy bile getirmez ama kafa sürekli "O Türklük düşmanı, bu Türklük düşmanı..." Türklük kala kala bana kaldı. Hüseyin Nihal Atsız kafası. Yalnızlığınıza gidersiniz. Yanlış. İddianız Türklüğe hizmetse, bu kafa yanlış. Buradan Türklüğe hizmet çıkmaz.
İkincisi, "Türkmen'e yardım ediyor musunuz?" Ya, Sinan kardeşim, sen burada öyle ihtilaçlar içinde davranıyorsun ki kıvranarak, bağırarak, ben doğrusu bir psikolojik durumla karşı karşıyayız diye düşündüm.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Terbiyeni takın, terbiyeni!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Senin eğer yirmi dört saatin, affedersin... Sen, yerine oturduğunda da yirmi dört saatin bu şekilde eğer bir trans hâli içinde geçiyor, Türkmenlerle yatıp kalkıyorsan helal olsun ama ben görüyorum ki oturuyorsun, gülüyorsun, gündelik hayatını sürdürüyorsun, buraya gelince ne oluyorsa oluyor, burada bir dramatik durum doğuyor.
Aklıma Cenap Şahabettin'in sözü geliyor. Cenap Şahabettin diyordu ki: "Havas beğendikçe alkışlar, avam alkışlandıkça beğenir." Şimdi, alkışlandıkça beğeneceği varsayımıyla burada bir dramatik tablo ortaya koymanın neticesinde bir kanaat uyandırmaya çalışıyorsanız o kanaat uyanmaz. Bu millet on iki yıldır kimin ne yaptığını gayet iyi biliyor, aklıselimi de var, Türklük sevgisi de var; iyi ki var ve o doğrultuda davranıyor. Sait Halim Paşa'nın dediği gibi, lütfen, fikirlerden gerçekliğe gitmeyin, gerçeklikten fikirlere gelin. Yoksa, aranızda okumayanlar vardır Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun "Çağlayanlar"ını, oradaki "Turhan Nasıl Çıldırdı" durumuna düşersiniz. Kafanızda hayal kurup Türkiye'ye öyle bakmayın, Türkiye'nin gerçekliğiyle yüzleşin, kafanızdaki fikirleri onun istikametinde değiştirin.
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sen kendine sakla bu fikirlerini kardeşim!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Kendi bilgimizin esiri olmayalım.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Artı sonsuzdan eksi sonsuza salınan bir adamın tavsiyelerini mi dinleyeceğiz?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Ta binlerce yıl öncesinde o Çinli bilge demiş ki: "Kendi bataklığının esiri olan kurbağaya ben ne anlatabilirim?"
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Neredeydin, neredesin, nereye geldin?
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Türkmenlere sınır niye kapalı?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Kendi bataklığımızın esiri olmayacağız.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - Hocam, çok basit, Türkmen'e sınır niye kapalı, onu söyle. Başka bir şey demene gerek yok, sadece onu söyle, niye kapalı?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, aslında HDP'nin grup önerisi üzerine konuşmaya gelmiştim ama bir başka niyetle geliyorsunuz, bir başka konuşma yapıyorsunuz, bu da herhâlde karşılıklı etkileşim diyelim.
SİNAN OĞAN (Iğdır) - İki dakika otuz üç saniyen var, Türkmen'e sınır niye kapalı, onu söyle.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Haberi yok ki!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - HDP'nin önerisine gelince...
Ha, bu arada, Türkiye Cumhuriyeti bölgedeki herkese el uzatıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, evet!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Çıkıp burada yaptınız mı, sayıyı söyleyin, bilmem ne söyleyin demenin manası yok.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Türkler hariç, Türkler hariç!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Evet, evet, o yardımları yapıyor.
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Hoca, el uzattığı her yerde insanlar ölüyor!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Siz de olsanız başka bir şey yapmazsınız, yapacağınız bunlardır.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Olur mu öyle?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - "Olur mu böyle..." değil.
NAMIK HAVUTÇA (Balıkesir) - Ölenleri gösterdiler.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Terör ihraç etmeyiz, yeter, terör ihraç etmeyiz, terörist ihraç etmeyiz!
HAYDAR AKAR (Kocaeli)- İhracatta rekor kırdınız terörde!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Siz de kim mazlum olsa; Türkmen'i, Kürt'ü, Arap'ı, kim mazlum olsa ona el uzatırsınız çünkü siz ve biz aslında netice olarak aynı değerler üzerindeyiz, birbirimizden çok ayrı değiliz.
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Yoo.
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Siz de farklı davranmayacaksınız. Siz evrenin bir tarafında, biz evrenin bir tarafında değiliz.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Doğru, biz terörist yetiştirip göndermeyeceğiz oraya Müslüman kanı akıtmaya, doğru.
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Biz teröristlere yardım etmeyiz.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Tırlarla silah gönder, ondan sonra da "Niye adam öldürüyorlar, niye Müslüman kesiyorlar..."
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Değerli arkadaşlar, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak atmosferi içerisinde soluklanıyoruz. Bu siyasi ayrılıklar olur, rekabet de olur. Bunları sanki bambaşka dünyalardaki iki ayrı parti, iki ayrı insan tipi gibi düşünmek hem gerçekçi değil hem de bu memlekete hizmet değil.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Biz başka dünyaların insanıyız zaten!
BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Gerçekleri senden mi öğrenecek bu insanlar?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapabilecekleri belli, elindeki imkânlar belli. Herhâlde savaş açmasını beklemiyorsunuz. Elbette ki insani birtakım yardımları yapacak.
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Niye? Suriye'ye savaş açıyordunuz uçaksavarla!
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Elbette ki uluslararası forumlarda Orta Doğu coğrafyasında yaşanan insani dramları dile getirecek.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Siyasetin mümkün olanların sanatı olduğu yeni mi aklınıza geldi?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hani senin Hakan'ın, Davutoğlu'n, Fidan'ın? Kim yazıyordu senaryosunu?
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Mısır'a meydan okurken, Irak'a, İran'a meydan okurken... Yeni mi aklınıza geldi reel siyaset?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Bizim dış politikamızın dayandığı temel, hakkaniyet ve adalettir.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Roketle mi gelecek adalet ile hakkaniyet?
MEHMET NACİ BOSTANCI (Devamla) - Şu küresel sisteme güçlü bir Türkiye'nin katacağı da budur. Bugün biz takip ediyoruz, yarın burada kim olursa olsun aynı istikamette davranmak durumunda çünkü uluslararası sisteme, benim kanaatim o ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin katabileceği en önemli değer hakkaniyet ve adalet istikametinde bir duruştur. Bugün biz yapıyoruz, yarın inşallah başkalarına nasip olur ve şunu biliyorum: Başkalarına nasip olmasını tayin edecek olan da bu istikamette olanların ancak halktan destek alabilmesidir, bunu da unutmayalım. Yoksa, kafanızdan başka tür fikirler geçirirseniz bu fırsatı ve imkânı da bulamazsınız.
HDP önergesi üzerine konuşamadım. Aslında aynı önergeyi getirmişler. Aynı önerge üzerine farklı bir konuşma yapacaktım, onu da bir başka bahara bırakalım.
Çok teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)