GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, İZMİR MİLLETVEKİLİ OKTAY VURAL VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN, ÜLKEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN (10/262), GENEL KURULUN 24 TEMMUZ 2014 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

ENSAR ÖĞÜT (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Milliyetçi Hareket Partisinin hayvancılıkla ilgili vermiş olduğu önergesi üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi ve bizi izleyen bütün vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, sözlerime başlamadan önce, bugün Basın Bayramı, bütün basın mensuplarının, basın emekçilerinin bayramını kutluyorum.

Değerli arkadaşlar, buradaki konuşmacılar ithal etle ilgili konuştular. Ben size bir belge göstereceğim, bu belge Resmî Gazete'de yayımlanmış, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın imzası var. Dün yani 23 Temmuz 2014 tarihi itibarıyla Bosna Hersek'ten 15 bin ton et ithal edilecek. Evet, 15 bin ton et ithal edilecek. Biz Bosna Hersek'ten ithalata karşı değiliz. Tabii ki Bosna da bizim kardeşimiz. Ancak, Bosna Hersek'i bahane edip başka ülkelerden, Bosna Hersek'in üzerinden ithalat yapılacak, bunu da ben bilgilerinize sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, Türkiye'de yaşayan insanların yüzde 27'si köylü ve çiftçi. Şu anda ithal et getirmekle bu insanları Hükûmet perişan etti. Niye perişan etti? Tam böyle Kurban Bayramı arifesi, köylü üç beş kuruş kazanacak dönemde ithal et getirmesi, köylünün malının düşmesi, hakikaten hem köylüyü hem büyük üreticiyi zarara soktu ve perişan etti. Bana bir sürü telefon geliyor: "Lütfen bu ithalatı durdurun..." Evet, ben de "Lütfen bu ithalatı durduralım." diyorum.

Değerli arkadaşlar, burada ithal etle ilgili konuşan arkadaşlarımız oldu. Şunu söyleyeyim: Türkiye'de 2003'ten 2014 tarihine kadar ithal tarım ürünlerine, ete ve tarım ürünlerine ödenen para 79 milyar dolar. 79 milyar doların bir kısmını kendi köylümüze, çiftçimize verseydik, samimi söylüyorum, hiçbir zaman ithalata muhtaç kalmazdık. Niye kalmazdık? Çünkü, kendi köylümüz üretecekti, kendi çiftçimiz üretecekti.

Bugün, köylümüz kan ağlıyor, perişan durumda. Kars'ta, Ardahan'da, Ağrı'da, o bölgede ithal et duyulunca çiftçi ve köylümüzün malı satılmaz duruma geldi ve durdu, satışlar durdu, ne olacak belli değil. Kurban Bayramı'nda zaten köprüden Trakya tarafına geçmesi mümkün değil vatandaşın. Hâl böyle olunca, köylü şu anda işin içinden çıkamaz duruma girdi.

Köylü bize oy verdi, diyor ki: "Kardeşim, benim derdime çare." Köylünün derdine çare, burada köylüyü üretecek şekile dönüştürmemiz lazım değerli arkadaşlar.

Amaç ucuz et yedirmektir vatandaşa, öyle mi kardeşim? Amaç ucuz et yedirmekse, ucuz ve kaliteli et... Bakın, ithal etin ne olduğu belli değil. Diyor ki: "Taze veya dondurulmuş et getirilecek." Biliyorsunuz, dondurulmuş et getirilirken -hocam da iyi bilir- gümrüklerde bozuk çıktı bir sürü et. Dondurulmuş et sağlam çıkar mı? Orada donduruyor. Bir de dondurduğu zaman et su alıyor, su aldığı zaman kilolu oluyor, kilolu olduğu zaman vatandaş zarar ediyor. Buraya geldiği, açıldığı zaman, diyelim ki 1 kiloda en az 300 gram zarar ediyor vatandaş.

Bunun için, bizim Doğu Anadolu Bölgesi'nde... Şimdi benim bir teklifim var, diyorum ki Hükûmete: Vatandaşa kaliteli ve ucuz et yedirmeye ben talibim. Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, Doğu Anadolu olarak, gelin -öneriyorum- bölgeler olarak ihale yapın, benim bölgemde ihale yapın. Ben bugün köylülerle de konuştum, bu konuda uzman arkadaşlarla da konuştum, şunu söylediler: "Etin kilosunu 20 TL'ye vermeye hazırız Kars ve Ardahan bölgesi. Evet, etin kilosunu 20 TL'ye vereceğiz."

Ben Bakana sesleniyorum: Dışarıdan et getireceğine, aynı eti... Kaç kilo istiyorsun kardeşim? 15 bin ton. Demin Yunus Bey de söyledi, bizim o bölgede çok fazla sayıda hayvan var, kendisi de söyledi, hayvanımız çok. Hayvanımız çoksa, o zaman niye dışarıdan getiriyoruz kardeşim? O zaman ne yapalım? Dışarıdan getireceğimize merada otlamış, omega 3 değeri yüksek olan daha kaliteli eti 20 TL'ye ben Türkiye'ye yedirmeyi taahhüt ediyorum burada, Meclis kürsüsünden çünkü oradaki, Kars'taki, Ardahan'daki tüketicilerle konuştum, ismini vermek istemiyorum. Evet, 20 TL'ye biz yedirmeye hazırız Kars-Ardahan bölgesi olarak. Niye kardeşim aynı paraya dışarıdan getiriyorsunuz? Sizin bizim köylümüze düşmanlığınız mı var? Bu anlamda, sizden rica ediyorum kardeşim...

Bir de ette omega 3 değeri çok önemlidir arkadaşlar. Dışarıdan gelen hayvanın ne yediği belli değil, nasıl kesildiği belli değil, bozuk mudur, yaşlı hayvan mıdır, genç hayvan mıdır belli değil çünkü genelde -bunu da söyleyeyim- yaşlı hayvanları kesiyorlar, yaşlı hayvanların eti bozuk çıkıyor arkadaşlar. O anlamda, dışarıdan gelen etin mutlak surette durdurulması lazım.

Değerli arkadaşlar, Kars-Ardahan bölgesinde 17-18 lira karkas, 12-13 liraya canlı veriyoruz ama biz 20 liraya burada hazırız. İşte Hüseyin Filiz de, Çankırı Milletvekili de hayvancılık yapıyor. Aynı paraya verir misin, vermez misin Hüseyin, 20 liraya? Söyle bakayım, AK PARTİ'nin temsilcisisin, 20 liraya verir misin, vermez misin? Verirsin değil mi? Evet, veririm diyor. Niye o zaman dışarıdan getiriyoruz?

Şunu söylüyorum arkadaşlar: Biz çok geride kaldık ithal eti getirerek. Bakın, ben size rakam vereceğim. Demin Profesör Doktor Yunus Kılıç dostum dedi ki: Türkiye'de vatandaşlar kişi başına yılda 13 kilo et tüketiyor, kırmızı et. Amerika'da ne kadar tüketiyorlar biliyor musunuz? 125 kilo, yılda 125 kilo Amerika'da, 108 kilo Hong Kong'da tüketiyorlar...

ÖNDER MATLI (Bursa) - Onu sayma.

ENSAR ÖĞÜT (Devamla) - Efendim, bir dakika...

Avustralya'da bir kişi yılda 142 kilo kırmızı et tüketiyor, Almanya'da, bizim komşumuz Almanya'da yılda 82 kilo, bizde de yılda 13 kilo.

Şimdi, bakın, bizim aslında omega 3 değeri yüksek olan, mera eti olan, omega 3 değeriyle beslenen insanlarımızın sayısı az.

Şimdi bizim şeyler çıkıyor "Efendim, beyaz et yiyin." Tamam, beyaz et yiyin ama aslında omega 3 değeri, yüksek besin değeri kırmızı ette var, mera etinde var, Kars hayvanında var arkadaşlar.

Bir de şimdi et ve süt kombinasında -biraz önce Kars'tan bir arkadaşımla konuştum- yağsız hayvan kesiyorlar. Nedir? Hayvanın yağını ben almam, etini alırım." diyor. E kardeşim, daha önce sen yağıyla beraber alıyordun. O zaman ne oluyor biliyor musun? Kişi, hayvan başı 18-20 kilo zarar ediyor, bir hayvanda. Halbuki, yağıyla beraber alsa, vatandaş 18-20 kilo kazanacak ve o zaman Et ve Süt Kurumu da istediği kadar hayvan bulacak, hayvan bulduğu zaman hayvan kesimi yapacak, dışarıdan da hayvan alımına ihtiyaç kalmayacak değerli arkadaşlar. Bakın, bu da çok önemli bir şey. Ben istirham ediyorum Tarım Bakanından: Et ve Süt Kurumu, vatandaştan hayvan alırken "Yağı sana, eti bana." demesin, yağıyla beraber alsın kardeşim, bir fiyat versin. Yağıyla beraber alırsa, samimi söylüyorum, o zaman depolarda et dolar. İşte, arkadaşımız da söyledi, meralarımızda dünya kadar hayvan var.

Bu anlamda, değerli arkadaşlar, uzatmayayım, ne yapmamız lazım? Et ve Süt Kurumu kombinalarını çoğaltmamız lazım; Kars'a, Ardahan'a, Ağrı'ya kesinlikle kurdurmamız lazım, bir.

İkincisi: Daha önce 6 bin TL'ye hayvan aldı arkadaşlarımız, şu anda 3 bin liraya indi. Bu arkadaşlarımız 6 bin TL'ye aldı, Tarım Bakanlığı ithalatı serbest bıraktı, hayvan 2,5-3 bin liraya indi. Şu anda vatandaşlarımız, o hayvanı alanlar, çok büyük zararda. Bu vatandaşlarımızın hiç olmazsa kredi borçları ertelensin, faizsiz ertelensin.

Bakın, bir torba yasa çıkarıyoruz, 148 tane madde arkadaşlar; tarımla, köylüyle ilgili hiçbir şey yok. Ya, Allah aşkına bu köylü ne yapıyor? Köylü size her şeyi üretiyor, sofranıza getiriyor ama ne yapıyoruz? Torba yasada köylünün faizini silmiyoruz. Başkasının, esnafın silelim, ben ona karşı değilim, herkesin faizini silelim ama köylünün faizini de silelim ve kolaylık yapalım. "Köylüye kolaylık yapılıyor." diyorlar. Nedir? "Faiziyle beraber uzattık." Ya, başkasından faiz almıyorsun, köylüden niye alıyorsun kardeşim? Köylü daha mı zengin değerli arkadaşlar?

Bu anlamda ben istirham ediyorum, bu önergeyi kabul edin, bir araştırma önergesi yapalım ve ithal eti durduralım, köylümüz kazansın diyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)