| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 125 |
| Tarih: | 24.07.2014 |
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Teşekkürler Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarı ve tekliflerin 66'ncı maddesinde söz aldım.
Biraz önce bahsedilen siyasi reklamdan ben de söz etmek istiyorum. Manisa milletvekillerinin Manisa'daki yerel gazetelere vermiş olduğu ilandan söz etti biraz önce sayın milletvekilimiz. Burada, bu vermiş oldukları ilanla, bugün buralarda yapmış olduğumuz yasanın, torba yasanın içindeki bizim vermiş olduğumuz birçok önergeyi sanki kendileri yapmış gibi nitelendirerek, burada "Soma'da meydana gelen elim kaza sonrası Hükûmetimiz tarafından yapılacaklar" diye vermiş oldukları bir ilandan söz etmek istiyorum sizlere.
Bu ilan, AKP milletvekillerinin dün verdiği bir gazeteden sizlere gösterilen ilandır. "Hükûmetin yapacakları" diye taahhüt ettikleri listede son derece hatalı beyanlar vardır.
"Soma'daki madenci yakınlarımıza nakdî yardım, konut, maaş, işsizlik fonu, mesai saati, yurt sorunu, KOSGEB kredisi, zeytinlik alanların talan edilerek termik santrale izin verilmesi" gibi son derece yanlış yazılmış, gerçekdışı vaatleri, AKP'nin lütufla, insanımızın başına kakarak işleyen düzeni ortaya serdikleri bir ilandır bu arkadaşlar.
Sormak isterim: Bir siyasetçinin sözüyle, özüyle bir olması gerekirken ne oldu da Manisa'nın AKP milletvekilleri, çoğu maddesi asılsız olan bu reklamı vermeye gerek duydu?
Sayın milletvekilleri, bu tasarı ve gazete reklamı, Soma'da verdiği 15 sözü savsaklayanların, madenci haklarını madenci lobisine, kâr hesaplarına terk edenlerin belgesi olarak tarihe geçecektir.
Somalı hemşehrilerimin talepleri ve haklı isyanları açıkça ortada. Defalarca söyledik. Önce, Soma ayrı bir yasa olarak görüşülsün dedik, ne yazık ki kabul etmediniz. Sonra, bundan sonra, bu sorunları çözmek için Soma Araştırma Komisyonu tavsiye kararı yazsın dedik; en başta sizler, AKP milletvekilleri reddettiniz. Neden hâlâ Ankara'ya gelen işçilerimize verdiğiniz sözleri tutmuyorsunuz dedik, bizim uğraşımızla, bizim önerilerimizle bazıları yasaya eklendi. 301 madencimizin ölümüne neden olan asıl sorumluların siyasi ve cezai sorumluluğu neden gölgeleniyor diyoruz; geçiştiriliyor, yorumsuz bırakıyorsunuz. Hükûmet, madenlerde ansızın işten çıkışları verilen işçilerimize, Uyar Madencilikteki işçilerimize, maaşları geç ve eksik yatan madencilerimize, aylar geçmesine rağmen neden somut bir çözüm önerisi üretmiyor diyoruz; ses çıkarmıyorsunuz.
Kanun teklifiyle çözümü göstermemize rağmen, Soma'da kömür paketleme işçisi, nakliyecisi ve esnaf ise "Yarın borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz, evimize ekmeği nasıl götüreceğiz?" düşüncesiyle sizlere soru soruyor, cevap vermiyorsunuz.
Sayın milletvekilleri, Soma halkı, özellikle kadın ve çocuklar bekleyiş içinde, yarın kaygısıyla diken üstünde oturuyor. Ankara'da söylenenler, Soma'ya varana kadar uçup gidiyor. Can yakan öykülerle dolu Soma.
"Ailelerin güvencesi olacak." dediler. Madencilerimizin ölüm ilamından sonra kadınların ve engelli anne babaların sosyal güvencesini kestiler, hastane kapısından geri dönmelerine göz yumdular. Madencimiz Muhammet Girgin'in yeni doğum yapan eşi Derya, sara hastası annesi Neriman Girgin, böbrek hastası babası Muharrem Girgin, "Oğlun öldü, güvencen kalmadı." denerek hastaneden geri çevrildi. Madencimizin babası Muharrem Ergin, "Ben oğlumu ihmale kurban verdim. Bize acı üzerine acı yaşattılar." dedi, devletin çöküşünü özetledi.
"Çocuklar rahat edecek." dediler. 432 yetim yavrunun babasının maaş bordrosunda "sıfır" çocuk yazınca maden lobisine ses çıkarmadılar. "Neden 'sıfır çocuk' yazıyor?" diye bir kez olsun sormadılar.
Beşiktaş Belediyemiz verdiği sözü tuttu. Dün, 30 maden şehidimizin ailesine barınacağı evleri verdi. Sizler ise 301 maden şehidimize verdiğiniz sözleri başkalarına yüklüyorsunuz, yardım kuruluşlarına yüklüyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SAKİNE ÖZ (Devamla) - Soma'da işçi ile esnafı ailesiyle birlik oldu. Faciaya "fıtrat" diyerek fırsat yaratmaya kalkıştınız.