GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, üzerinde konuştuğumuz maddeye Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhalefet ediyoruz, katılmıyoruz. Bunu belirttikten sonra da, şu anda Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan Suriyeli mülteci meselesiyle ilgili, ilim Hatay'ı da son derece ilgilendirdiğinden birkaç cümle ifade etmek istiyorum.

Sayın milletvekilleri, 1,5 milyona yakın mülteci şu anda Türkiye sınırları içerisindedir ve bunların birçoğu serseri mayın gibi kimlikleri, kişilikleri ve herhangi bir bilgileri olmadan dolaşmaktadır. Elbette bu son derece sakıncalı bir durumdur ve dünyanın hiçbir bölgesinde, hiçbir ülkesinde, araştırdığımızda, Türkiye'deki gibi bir mülteciler politikasını görememekteyiz.

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bunlara "misafirim" olarak hitap etmiş, bu mültecilerin misafirlerimiz olduğunu ve bizim de "ensar" olduğumuzu ifade etmek suretiyle kapıları açmıştır. Geçen defa burada ifade ettik, misafire kapıyı açınca iş bitmiyor yani o kapıyı açtıktan sonra onun çeşitli ihtiyaçlarını temin eden bir ev sahibi olmak gerekiyor.

Elbette, biz bu Suriyeli mültecilerin içerisinde kadınların, kızların özellikle -iş oradan başlıyor çünkü- fuhşa sürüklendiğini ifade edince, geçen konuşmamda içinizden bazı sayın milletvekilleri şiddetle itiraz etti. Bu bir gerçektir. Elbette, bu Mecliste bulunan hiç kimse, iktidar-muhalefet, hepsi dâhil, hiçbir insan, ister mülteci olsun ister Türkiye Cumhuriyeti ister dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir vatandaş olsun, fuhuşla, böyle bir gerçekle yüz yüze kalmasını istemez, tercih etmez ama bir gerçekten söz ederken de bunları kabul etmek ve kabullenmek zorundayız sayın milletvekilleri.

Tabii, hepiniz meşgulsünüz, ramazan günü bu sözlerimin hiçbirini dinlediğinizi de zannetmiyorum, görüntü de bunu gösteriyor ama yine de, tutanaklara geçecek, biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bunu buradan ifade edeceğiz ve yarın bir gün karşılaşılan sorunlarda bu gerçek yüzünüze çarpacak.

Hâlâ 1,5 milyon mültecinin olduğu bir Türkiye'de, bu mültecilerin dertleriyle ilgilenecek, sadece bunun için kurulmuş bir kurum yok. Yani, çeşitli afetlerle, birçok sorunla uğraşmak, kanun gereği uğraşmak durumunda olan AFAD, yan mesele olarak da mültecilerin sorunlarıyla uğraşarak onların dertlerinin hiçbirine çözüm getiremez.

Sayın milletvekilleri, ağzınızı açtığınız zaman "dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi", "dünya liderliği", "ekonomik alandaki gelişmeler", "Türkiye'nin ekonomide çağ atlaması" diyorsunuz, diyorsunuz, diyorsunuz ama misafir olarak ülkemize aldığımız Suriyeli kardeşlerimiz yollarda dileniyor, fuhşa sürükleniyor, hırsızlık yapıyor ve asayişi bozuyor. Yani, bu sizi meşgul etmiyor ama Anadolu'daki insanı ve özellikle Hatay insanını meşgul ediyor. Ya bunlara adam gibi bakacağız, adam gibi görevimizin gereğini yapacağız ya da bunları ülkemize kabul etmekte bu kadar iştahlı davranmayacaktık, bu kadar basit. Yani, bu işler "Saldım çayıra Mevlam kayıra" mantığıyla olmaz.

Sayın Başbakan ve iktidar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin peşine düşedursun, bu mülteciler aramızda âdeta pimi çekilmiş bir bomba gibi geziyor. Bunların belirsizliğinden ve kimliksizliğinden dolayı, terör örgütlerinin bunların arasına sızması söz konusu ve 2'nci, 3'üncü, 4'üncü, 5'inci Reyhanlı vakalarıyla -Allah saklasın- her an karşı karşıya gelebiliriz. O zaman da bu söylediklerimiz yine havada kalır, yine "53 Sünni öldü." muhabbetiyle, ayrımcı yaklaşımlarla olayı geçiştirmeye kalkarız.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)