GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:125
Tarih:24.07.2014

EROL DORA (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 639 sıra sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 69'uncu maddesi üzerine Halkların Demokratik Partisi adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tasarının 69'uncu maddesiyle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 57'nci maddesinde "Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir." biçiminde bir değişiklik öngörülmektedir.

Değerli milletvekilleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 57'nci maddesi, aday memurlar üzerinde tam bir baskı aracı olarak idare tarafından kullanılmaya devam edilmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "aylıktan kesme" ve "kademe ilerlemesinin durdurulması"' cezalarını gerektiren fiillere bakıldığı zaman "görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, ticaret yapmak, herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak" gibi fiiller sıralanmaktadır.

Değerli milletvekilleri, aday da olsa bir yurttaşın binbir zorluk ve umutla kazanılmış bir hakkının elinden alınması hukuki ve vicdani değildir. Kaldı ki adaylık dönemi kamu emekçisinin en deneyimsiz olduğu ve hatalara en açık olduğu süreçtir. Bu nedenle asaletini almış memurlara uygulanan prosedür ne ise aday memurlara da aynı prosedür uygulanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, Anayasa'nın 2'nci maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstünlüğü kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.

Kanun koyucu, hukuk devletinde, kamu hizmetlerinin uyum ve düzen içinde yürütülmesini sağlamak amacıyla hizmeti sunan kamu görevlileri için disiplin düzenlemeleri içeren kurallar öngörebilir ve bu kurallara uyulmasını temin etmek amacıyla çeşitli disiplin yaptırımları benimseyebilir. Ancak disipline konu eylemler ile yaptırımlar arasında adil bir dengenin gözetilmesi de hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.

Değerli milletvekilleri, eylem ile yaptırım arasında bulunması gereken adil denge "ölçülülük ilkesi" olarak da adlandırılmakta ve bu ilkenin alt ilkelerini de elverişlilik, zorunluluk ve orantılılık ilkeleri oluşturmaktadır.

Buna göre bireyin kamu hizmetinde kalmasının disiplin cezası gerektiren eylemlerin ağırlığına uygun herhangi bir kademelendirme yapılmayarak, adil ve makul bir denge gözetilmeksizin ölçüsüz bir biçimde memuriyetten çıkarılma yaptırımına tabi tutulmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı açıktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesini durdurma ile devlet memurluğundan çıkarma cezaları zaten bulunmaktadır. Bu cezaların hangi hâllerde verileceği de Kanun'da açıkça belirtilmektedir. Ancak AK PARTİ Hükûmeti, aday memurları baskı altına alma ve istemediği aday memurların memuriyete geçişlerini amirleri vasıtasıyla engelleme adına, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerini dikkate almadan hareket etmektedir.

Değerli milletvekilleri, tasarının bu maddesinin devlet memurlarında hâlen devam eden kaygıları daha da arttıracağı ve birçok insanın haksız yere işsiz kalacağı ortadadır. Bu düzenlemeyle birçok ailenin ekonomik nedenlerle dağılmasının önünün açılacağı, birçok yeni sosyal, psikolojik ve ekonomik travmanın ortaya çıkacağı açıktır.

Bu konuşmama son verirken -canlı yayın olarak bugün süremiz dolduğundan dolayı- bütün vatandaşlarımızın ve İslam âleminin Ramazan Bayramı'nı kutlar ve ayrımsız olarak barışa, özgürlüklere ve insan sevgisine vesile olmasını temenni ediyor, tekrar hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.